Balıkesir’in eşsiz lezzetlerinin, yöresel ürünlerinin, 50 çeşit peynirinin, zeytinlerinin, zeytinyağlarının tanıtıldığı, bir festival düzenlenmişti hatırlarsanız. Balıkesir Kahvaltı Festivali adını verdikleri festivalde Balıkesir Kahvaltısı tanıtılmıştı. Balıkesir Kahvaltısı’nın konsepti belirlenmiş, lansmanı yapılmış, menü içerikleri oluşturulmuştu. Balıkesir il genelinde bazı restoranlar da menülerine Balıkesir Kahvaltısı’nı eklemişti. O zamanlarda da yazıdığımız köşe yazılarında ya da haberlerde belirtmiştik bu durumu. Güzel bir proje fakat çok fazla eksiği var diye…
Öncelikle önceki Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın vizyonuna değinelim biraz. Balıkesir Kahvaltı Festivali fikri ortaya ilk atıldığında tanıtım afişlerinin başında ‘Uluslararası’ ibaresi yer alıyordu. Haziran ayının başında Avlu’da düzenlenmişti bu festival. Konserler, lansmanlar, söyleşiler, ürün tanıtımları, markaların kendi tanıtımları derken festivalden ziyade bir fuar ortamı gibiydi.
İkincisini düzenlemeye karar verdikleri Balıkesir Kahvaltı Festivali’nden önce ‘Uluslararası’ ibaresi kaldırıldı. Yani festival kapsamı küçültüldü. Duyuruları ilk festival gibi olmadı. Böyle festivallerin klasikleşmesi, gelenekselleşebilmesi için belirli bir tarihte olmasına ihtiyaç vardır. Bu noktada ise neyi öne çıkarmaya çalışıyorsanız onun üretim, oluşum, hasat tarihine denk getirilmesi festivale mantıksal bir zemin hazırlar ve süreç bunun etrafında şekillenir. Vizyoner başkan Yücel Yılmaz, ilkini haziran ayında yaptığı festivalin ikincisini ekim ayında yapmayı uygun gördü. Dış mekanda gerçekleştirildiğinden ve ana tema kahvaltılık ürünler olduğundan dolayı, havaların sıcak olması peynirlerin sararmasına, sulanmasına, zeytinlerin buruşmasına, kurumasına sebep oluyordu. Uluslararası olmayan ikinci festival ise ekim ayının sonlarına doğru yapıldığından hava muhalefeti ile karşı karşıya kalınması için her ortam müsaitti. Havalar serin olabilirdi, yağışlı olabilirdi, vesaire…
Balıkesir Kahvaltı Festivali’nin ikincisi ilki kadar ilgi çekmedi. Dediğim gibi planlama ve pazarlama kısmı ciddi eksiklikler içeriyordu. Balıkesir’in 50 çeşit peynirinin tanıtımı için dünyalar harcandı. Televizyon şovları, Masterchef programları, kitaplar, söyleşiler, billboardlar, sosyal medya reklamları, yerel ve ulusal basın ile işbirlikleri gibi… Balıkesir’de 50 çeşit peynir olduğunu, bu peynirlerden bir kaçının ‘Uluslararası’ yarışmalarda ödül aldığı tüm ülkeye duyurulmaya çalışıldı. Ancak bunu duyanların, Balıkesir’in 50 çeşit peyniri olduğunu bilenlerin bu peynirleri bulması, tatması, alması neredeyse imkansızdı. Yani bahsedilen 50 çeşit peynir var ancak bunları bir arada sadece TV’lerde ve resimlerde görebildik…
Daha önce de yazmıştık, peynir yalnızca kahvaltı ile sınırlanabilecek kadar ‘sığ’ bir ürün değil. Özellikle Balıkesir coğrafyasının her yanından lezzet fışkırıyorken bir festival düzenleyip bunu kahvatıyla sınırlamak yanlıştı. Balya’sı, Ayvalık’ı, Kozak Yaylası, Madra Dağı, Avşa’sı dört bir yanında üzüm yetişen bir şehirde şaraptan bahsedememek, bunu pazarlayamamak da bir hayli üzücü bir durum. Mevcut iktidarın alkole bakış açısından dolayı, yerel yönetimin düzenlediği bu festival de başlı başına Balıkesir’i tanıtmaya yetecek kapasitede değildi. Yücel Yılmaz haliyle bu konjoktürün görüşlerine uygun bir festival düzenlemek zorundaydı öyle de yaptı.
Fransa’da, İtalya’da, İspanya’da, Yunanistan’da, Peru’da, Bolivya’da ‘Uluslararası’ Şarap Festivalleri yapılıyor yıllardır. Her yıl sabit bir dönemde yapılıyor çünkü bu işi ‘Bağ Bozumu’na denk getiriyorlar. Yapmış olmak için yapmıyorlar yani. Bunlardan feyz alınabilir. Ve en önemlisi de bu festivali şehrin merkezi ve birkaç sahil ilçesine hapsetmektense 20 ilçenin hepsinde iyi bir senkron ile düzenlemek gerekir. Edremit’teki, Ayvalık’taki vatandaşın haberi olan bir festivalden Dursunbey’deki Savaştepe’deki, Kepsut’taki vatandaşın haberi olmuyorsa geçmiş olsun…
Şimdi günümüze gelelim… Yerel yönetimde iktidar değişti. Yücel Yılmaz gitti Ahmet Akın geldi. Peki Kahvaltı Festivali’nin akıbeti ne olacak? Yeniden ‘Uluslararası’ ibaresi ekleyecek miyiz?, İsmi ya da kapsamı değiştirilerek devam edecek mi? Yoksa Yücel Yılmaz’ın PR çalışması rafa mı kalkacak?
Ahmet Akın seçim döneminde sıklıkla bahsettiği Balıkesir Planlama Ajansı festival işleri ile de ilgilenecek mi? Bunları bilmiyoruz çünkü bunlardan seçim sonrası hiç bahsedilmedi. Bu kadar gıda ürünü olup da hala kendimize ‘Gastronomi Şehri’ diyemememiz hem biz yaşayanlar için üzücü hem de turizm cenneti olan şehrimiz için büyük bir kayıp.