Orta Asya, tarih boyunca zengin kültürü ve gelenekleriyle bilinir. Bu geleneklerden biri de Nardugan Bayramı’dır. Nardugan, Orta Asya’da özellikle Türkler, Moğollar ve Altaylılar arasında kutlanan antik bir kış bayramıdır. Bu bayram, güneşin zayıf olduğu kış günlerinde doğayı canlandırmak ve bereketi kutlamak amacıyla düzenlenir. 22 Aralık’ta kutlanan bu bayramın Noel kutlamalarının da kökeni olduğu da söylenir.
Nardugan Bayramı, eski Türk mitolojisine dayanan bir inanışa dayanır. Ayaz Ata, Türk mitolojisinde kışın hükümdarı olarak bilinen bir karakterdir. Kışın soğuk rüzgarlarını getiren Ayaz Ata, doğanın uykuya geçtiği bu dönemde önemli bir figürdür. Nardugan Bayramı, Ayaz Ata’nın etkisinin azaldığı ve doğanın tekrar canlandığı zamanı simgeler. Bayramın en öne çıkan ritüellerinden biri, nar kırma geleneğidir. Nar, bu bayramın sembolüdür ve kırılmasıyla beraber doğanın canlanacağına, toprakların bereketleneceğine inanılır. Narın kırmızı rengi ise sıcaklık, yaşam ve bereketin simgesidir.
Avrupa’da Noel’in kökleri, Hristiyanlık öncesi dönemlere dayanır ve birçok eski gelenek ve kutlama bu dönemden türemiştir. Nardugan Bayramı ile Noel arasında bir bağlantı olduğu düşünülür. Orta Asya’dan göç eden kavimler ve kültürlerin etkisi, bu iki bayram arasında benzer sembollerin kullanılmasına yol açmış olabilir.
Kısa süre önce yaşama veda eden ünlü Sümerolog, tarihçi Muazzez İlmiye Çığ’ın da araştırmalarına göre, Nardugan Bayramı’nın etkisi zaman içinde Orta Asya’dan Avrupa’ya yayılmış. Avrupa’da bu bayram, Hristiyanlıkla birleşerek Noel adını almış. Çığ’a göre, Noel’in özünde Nardugan’ın etkisi hala hissedilir; zira her ikisi de kışın soğuk günlerinde dayanışma, sevgi ve bereketi kutlama amacını taşır.
Ayaz Ata’nın soğuk rüzgarları getirmek için dolaştığı günlerden bir gün, bir dağın eteğinde yaşayan bir kız çocuğuyla karşılaştı. Bu kız çocuğunun ismi Kar Kız’dı. Kar Kız, doğayı uyandırmak ve kışın zorlu geçişini hafifletmek amacıyla Ayaz Ata’ya bir dilekte bulundu. Ayaz Ata bu dileği, Nar Ağacı’nın meyveleri olan narları toplamak ve kırmak suretiyle gerçekleştirecekti.
Kar Kız bu görevi kabul etti ve yıllar boyu Nar Ağacı’nın etrafında toplanan insanlar, birlikte narları kırmaya başladılar. Bu ritüel, doğanın uykusundan uyanmasını, toprakların bereketlenmesini simgeliyordu.
Nardugan Bayramı’nda gerçekleştirilen nar kırma ritüeli, doğanın döngüsünü simgeler. Avrupa’daki Noel kutlamalarının kökleriyle benzerlik göstermesi, kültürler arası etkileşimin ve paylaşılan insan deneyiminin güzel bir örneği olabilir. Bu bayramlar, geçmişten günümüze kültürel bir miras olarak yaşamakta ve insanlar, doğa, yaşam ve bereketle olan bağlantısını, yüz yıllar boyunca korumaya devam etmektedir.