Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üyeleri, 13 ülkenin katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirilen “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı”nda Filistin’e yönelik kararlı duruşlarını bir kez daha tüm dünyaya ilan etti. Toplantıda Türkiye’nin Filistin politikasına dair çarpıcı mesajlar verildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İdare Amiri ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Hasan Turan, Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı’na ilişkin, “Cumhurbaşkanımız bugüne kadar sadece Filistin meselesinde değil, yeryüzünde zalimlerin karşısında, mazlumların yanında her konuda en güçlü duruşu ortaya koymuştur. Bu konuda da hiçbir kimseye ve hiçbir güce eyvallah etmemiştir. Bu toplantının Türkiye’de düzenlenmesi bunun çok açık göstergesidir.” dedi.
TBMM üyeleri, 13 ülkenin katılımıyla İstanbul’daki Conrad Otel’de düzenlenen Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu Toplantısı’nı değerlendirdi.
TBMM İdare Amiri ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Turan, Türkiye’nin insanlık vicdanının son değişmez kalesi olduğunu söyledi.
Türkiye’nin sadece bir coğrafya değil, aynı zamanda ümmetin kalbi olduğunu vurgulayan Turan, Filistin topraklarının tarihsel bağlamda ülkelerinin geçmişinde önemli yer tuttuğunu anlattı.
Turan, Türkiye’nin yüzyıllarca bu ümmete ve İslam’a öncülük ettiğini belirterek, “Bugün işgal edilen sadece Filistin halkına ait topraklar değil, daha dün 108 yıl önce topraklarımızın ve hakimiyetimizin altında bulunan, payitahttan görevlendirilmiş yöneticilerin hizmet ettiği bir vilayetimizdir, bizim yurdumuzdur. İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Diyarbakır, Trabzon neyse Kudüs, Nablus, Cenin, Gazze ve Filistin topraklarının tamamı, tarihimizin ve coğrafyamızın onurlu birer parçasıydı.” ifadelerini kullandı.
Bugün Gazze’de insanlık aleminin gözleri önünde ve şahitliğinde masum bebekler, çocuklar, kadınlar ve ihtiyarların hunharca katledildiğini, “Ben insanım” diyen hiç kimsenin buna duyarsız kalamayacağını kaydeden Turan, Türkiye’nin insanlık vicdanının yegane, güçlü ve son kalesi olduğunu söyledi.
Turan, Türkiye’nin tarih boyunca mazlumların yanında olduğuna dikkati çekerek, “Türkiye hep zalime karşı olmuş, mazlumun yanında olmuştur. Bedeli varsa da bedelini ödemekten geri durmamıştır. Uzun yıllar sonra Türkiye aslına da rücu etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu millet yeniden dirilişe geçmiştir.” değerlendirmesini yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel zulme karşı duruşuna dikkati çeken Turan, “Cumhurbaşkanımız bugüne kadar sadece Filistin meselesinde değil, yeryüzünde zalimlerin karşısında, mazlumların yanında her konuda en güçlü duruşu ortaya koymuştur. Bu konuda da hiçbir kimseye ve hiçbir güce eyvallah etmemiştir. Bu toplantının Türkiye’de düzenlenmesi bunun çok açık göstergesidir.” dedi.
Turan, toplantıya 13 ülkenin meclis başkanı ve yardımcısının yanı sıra birçok ülkeden parlamenterlerin katıldığını belirtti.
Toplantıdan dünyaya çok güçlü şekilde zulme karşı duruşlarını, Gazze ve Filistin’deki mazlumlarla olan dayanışma duygularını ilan ettiklerini vurgulayan Turan, İsrail’e destek veren küresel güçlerin karşısında kararlı duruşlarını sürdüreceklerini anlattı.
“Dünyadaki küresel aktörler, güçleri, imkanları ne olursa olsun karşımızda dursa da bizleri tehdit etse de zalim İsrail’e destek vermeye devam etseler de biz bu kararlı duruşumuza devam edeceğiz.” diyen Turan, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımız da altını çizdi; 150’ye yakın ülke dünyada Filistin Devleti’ni tanıyor. Dolayısıyla bu tanıyan ülkelerin daha aktif şekilde rol almaları, bu çağrılara, bu inisiyatiflere katılmaları ve küresel zulüm düzenine karşı zalimleri kayıran, mazlumların akan kanına, arşa yükselen feryatlarına ve gözyaşlarına hem gözlerini hem de kulaklarını tıkayan bu zulüm düzenine, bu küresel düzene karşı duruşumuzu, tutumumuzu, davranışımızı artırarak devam ettirmemiz gerekiyor ki dünyadaki bu dengeyi değiştirelim. Bunun için sözümüzü, eylemimizi esirgemeyeceğiz ve kararlı şekilde yolculuğumuza devam edeceğiz.”
“Yaşanan acı artık katlanabilecek boyutların çok çok ötesinde”
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanvekili, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Türk Grubu Üyesi ve AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey ise Gazze’de yaşananların tüm dünya tarafından görüldüğünü söyledi.
Canbey, Türkiye’nin bu katliamın engellenmesinde ciddi öncü olduğuna dikkati çekerek, Gazze’ye İsrail saldırıları başladığı günden bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok ciddi muhalefet yaptığını, bunu tüm dünyaya anlatmaya çalıştığını dile getirdi.
Gazze’de yaşananların artık sınırları aşan bir feryada dönüştüğünün altını çizen Canbey, “İnsanların vicdanları kanıyor. Okuldan çıkan çocukların bombalanması, annelerin, çocukların cesetlerine sarılıp ağlaması, yine annelerin o çocukların örgülü saçlarını, ölen çocukların saçlarını tutarak sevmeye çalışması, tekrar onu övmeye çalışması… Bunlar gerçekten insanlığın vicdanını artık etkilemesi lazım.” dedi.
Canbey, Gazze’de açlığın ve susuzluğun bir silah haline geldiğini, Filistinlilerin gerçekten büyük felaketle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Bu konuda dünyadaki vicdan sahibi tüm insanların ve ülkelerin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Canbey, şunları kaydetti:
“Dünyada bulunduğumuz yerlerde, bulunduğumuz mevkilerde bu meseleyle ilgili gerekli inisiyatifleri almaya, konuyu anlatmaya gayret ediyoruz. Filistin halkının bu acıdan, bu zulümden acilen kurtulması gerektiğini tüm dünyaya haykırıyoruz. İnşallah bu annelerin çığlıkları kısa zamanda diner, çocukların acıları kısa zamanda sona erer. Önümüzdeki dönemde Filistin kendi devletine kavuşur. O insanlar huzur içerisinde tekrar yaşamaya devam ederler niyazında ve duasında bulunuyoruz çünkü yaşanan acı artık katlanabilecek boyutların çok çok ötesinde.”
“Türkiye olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyoruz”
TBMM İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Türk Grubu Başkanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdürrahim Dusak da İstanbul’da ilki yapılan parlamento birliğiyle çerçevelendirilen bu toplantının oldukça önemli olduğunu söyledi.
Dusak, Filistin halkının özgürlüğüne kavuşması için yürütülen mücadelenin kararlılıkla süreceğini dile getirerek, “Filistin iki devletli çözüm oluncaya, sınırları belli olan bir ülkeye kavuşuncaya, başkenti Kudüs olan serbest Filistin oluşuncaya kadar çalışmalarımız yoğun şekilde devam edecektir.” diye konuştu.
Filistinlilerin bu acıdan kurtulmaları gerektiğini ifade eden Dusak, İsrail’in gücünü teknoloji veya ekonomi gibi kaynaklardan değil, İslam dünyasındaki parçalanmışlıktan aldığını dile getirdi.
Birlik ve beraberlik içerisinde Filistinlilerin yanında olduklarını göstermek gerektiğine dikkati çeken Dusak, “Türkiye olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyoruz. Ticareti kestik, ticaret İsrail’le sıfır. İnsani yardımları bütün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde göndermeye çalışıyoruz. Sağlık açısından oradaki hastalarımızı alıyoruz. Ya yerinde tedavi ediyoruz ya yakın sahra hastalarımızı tedavi etmeye çalışıyoruz ya da Türkiye’ye getirip burada tedavi ediyoruz. Filistinli öğrencileri burada desteklemek, eğitimlerini başlatmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Filistin’le ilgili her konuda yanlarında olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Gazetecilerin Gazze’de yaşananlara dair sundukları belgelerin uluslararası hukuk açısından da önem taşıdığını, basın mensuplarına bu konuda teşekkür borçlu olduklarını dile getiren Dusak, “Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmalarına, suçlu bulunmalarına, savaş suçu işlediklerini ispatlamaya çok önemli kanıtlar sundunuz.” dedi.
“Biz Filistin’in sonuna kadar yanındayız, asla geri adım atmayacağız”
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi (AGİT PA) Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç ise İsrail’in 7 Ekim’den bu yana kadın, yaşlı ve bebek demeden insanları katlettiğini, işgal ettiği topraklarda insanlara hayatı zehir ettiğini, dünyanın ise buna sessiz kaldığını kaydetti.
Bu sessizliğe itiraz etmek için Türkiye’nin böyle bir toplantıya ev sahipliği yaptığını aktaran Dalkılıç, “Her zaman hem bölgemizde hem dünyada barışı, istikrarı ve huzuru savunmuşuz, yaşanan acıların bir an önce bitmesi gerektiğini söylemişiz. Ama maalesef dünya sessizliğini korudukça katil İsrail azgınlığını artırarak devam ettiriyor. Yine katliamlar devam ediyor ve maalesef kendi topraklarında yaşayan Filistinliler, yarına dair umutlarını taşıyamıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Dalkılıç, Filistin’in sonuna kadar yanında olduklarına işaret ederek, şunları belirtti:
“Burada katliamlar işlenirken, Orta Doğu’da insanlar yarınlarına dair umutlarını kaybederken, dünya sessizliğini korurken hiç kimse huzur içerisinde olamaz. Biz, bir an önce bu zulmün, bu vahşetin sona ermesi için elimizden geleni yapıyoruz. Sadece bu konferanslarla, toplantılarla değil, Türkiye olarak başından beri her zaman bütün ülkelerin kendi sınırları içerisinde, huzur içerisinde halkların yaşamasını tam savunmaya devam ediyoruz. Ben, maalesef bu çağda ve bu coğrafyada bunlara şahit olmaktan dolayı hepimizin sorumlu olduğunu düşünüyorum. Bütün mücadelemiz insanlık onurunu ayaklar altına alan bu vahşi terör devletinin bölgeye yaydığı tehdidi, kanı, gözyaşını elimizle durdurmak. Buradan çağrıda bulunuyorum: Biz, İsrail’le bütün ilişkilerimizi, ticari ilişkilerimizi, diplomatik ilişkilerimizi kestik. Tüm dünyaya, Müslüman devletler, İslam ülkeleri başta olmak üzere Gazze’de bu zulümler, katliamlar, vahşet durana kadar ticari ilişkilerini, askeri ilişkilerini, ekonomik ilişkilerini kesmeleri çağrısı yapıyorum.”
Kaynak: Anadolu Ajansı