MMO’DAN ELEKTRİK KESİNTİLERİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA: HÜKÜMETİN B PLANI OLMALIYDI

Makine Mühendisleri Odası Balıkesir İl Temsilciliği Yürütme Kurulu Başkanı Bilal Barsbey, İran’dan Türkiye’ye gelen doğalgazın kesmesinin ardından yaşanan enerji krizini değerlendirdi.Barsbey üretimde kullanılan doğalgazı kesilerek sorunun çözülemeyeceğini kaydederek hükümetin B planının olması gerektiğini dile getirdi.

 

OSB’lerde doğalgaz kısıtlamasının hiçbir açıklama yapılmayarak oldubittiye getirildiğini söyleyen MMO Balıkesir İl Temsilcisi Bilal Barsbey, enerjide dışa bağımlılığın devam ettiği sürece bu tür sıkıntıların yaşanacağını kaydetti.

 

“DOĞALGAZ KISITLAMASI YAPILIYOR”

MMO Balıkesir İl Temsilcisi Bilal Barsbey yaptığı açıklamada şunlara yer verdi;

“İran’ın teknik arıza mazeretiyle Türkiye’ye gelen doğalgazı kesmesinin ardından enerji krizi baş göstermiştir. TEİAŞ ilk olarak fabrikaların doğalgaz kullanımı yüzde 40 oranında kısıtlamıştır. Alınan son kararla bugünden itibaren ülkedeki tüm Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) elektrik kısıntısı uygulaması da yapılacaktır.Kısıtlamanın nedeni de tam olarak bilinmemektedir.Üstelik işverenlerin, çalışanların ve tüm kamuoyunun endişeyle takip ettiği bu önemli gelişmenet hiçbir açıklama yapılmadan oldubittiye getirilmiştir. Türkiye’nin sanayisini durduranlar bunun gerçek gerekçesini açıklamalıdırlar.

 

 “GAZ İHTİYACI DOĞRU HESAPLANMADI”

Türkiye’nin günlük doğalgaz kullanımının 300 milyon metreküp olduğu tahmin edilmektedir. Zaten gaz yetmeyecek şekilde yeni yıla girildiği kamuoyunda birçok yetkin ağızlardan dile getirilmişti. En büyük hata gelecek yılın gaz ihtiyacı hesabının bütün kaynaklardan akış sağlanırken yapılmamasıydı. Kaynak kesildiğinde ne yapılması gerektiği önceden tüm teknikler ve TMMOB’nin ilgili yetkin odaları da işin içerisine katılarak net bir şekilde hesaplamalıydı. Şu anki durum haftalık bir plandır ve 3 günü içermektedir. Devamındaki günlerde ne olacağı bilinmemektedir. Maalesef bu belirsizlik ilgili ortamı daha çok germektedir. Bu “ben yaptım oldu.” Anlayışı ve belirsizlik sanayicinin ileriye dönük program yapmasının önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Üretim ve ihracatın geleceği için enerji arz güvenliği bir an önce sağlanmalıdır. Bu tip belirsizliklerin enflasyonda telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabileceği açıktır. Bu durumlarda devletin mutlaka bir B planı olmalıdır.

 

“KESİNTİ BERABERİNDE SIKINTILARI GETİRİR”

Elektrik kesintisi başta temel gıda üretimi olmak üzere otomotivden tekstile üretimde sürekliliğin sağlanması gereken demir, çeliğe kadar tüm ağır sanayi sektörlerini etkileyecektir. Özellikle temel gıda üretiminin elektrik kısıtlamasından muaf tutulması gerekmektedir. Üç gün ciddi üretim kaybına neden olacak, tedarik zincirinde kırılma yaşanacak, raflarda ürün bulundurmak zorlaşacak, maliyetler daha da artacak, artan fiyatlar gıda fiyatlarına yansıyacaktır. Kesintisi nedeniyle çiftçiler mağdur olacak, günlük sütlerini alarak işleyen süt fabrikaları sütü işleyemeyecektir. Bu nedenle de çitçinin sütü elinde kalacaktır.Soğuk depolar ve dondurulmuş gıda sektörü tonlarca ürünün bozulma riski ile karşı karşıyadır. Demir çelik ve cam sektörünün yanı sıra 7/24 soğumaması gereken çeşitli sanayi sektörü fırınlarının enerjisinin kapanması firmaları büyük zarara uğratacaktır. Bu durumda soğuk bakım gerekir ki bunun süresi en az 4-5 aydır. Örnek göstermek gerekirse bir cam fırınının fiyatı 40-50 milyon Euro civarındadır.

 

“ENEJİDE DIŞ BAĞIMLILIK YÜZDE 74”

Türkiye’nin doğalgaz ithalatında İran, Rusya ve Azerbaycan’ın ardından üçüncü sırada yer alıyor.Türkiye’nin birincil enerji tüketiminde dışa bağımlılığı ise her yıl daha da artıyor. 2000’li yıllarda yüzde 67 olan enerjide dışa bağımlılık 2020 yılında yüzde 74’e çıkmış durumda. Bu nedenle yurtdışında yaşanan bir aksaklık ülkede krize neden oluyor.Ayrıca enerji ithalatı için harcanan para da sürekli artıyor. Makine Mühendisleri Odası’nın (MMO) ‘Türkiye’de Enerji’nin Görünümü” raporuna göre Covid-19 salgınında gerek talep artışının yaşanmaması, gerekse petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle, enerji ham maddeleri ithalat faturası 2020’de yüzde 30 azalarak 28,8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmişti. Ancak 2021’de petrol, doğalgaz ve kömür fiyatlarındaki hızlı artış eğilimi, yılın ilk dokuz ayında 31,5 milyar doları aşan enerji ham maddeleri ithalatı faturasının yüksek olacağı ve 40 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor.

“ELEKTRİK ÜRETİMİNİ ÖZEL SEKTÖR YAPIYOR”

Öte yandan 2020 yılında elektrik talebinin yüzde 43’ü ithal yüzde 57’si yerli kaynaklardan karşılandı.Son yıllarda santrallarda büyük atıl kapasite oluştu. Kurulu güçte, 2010 ile 2020 arasında yıllık ortalama yüzde 7,2 artış oldu. En yüksek artış ise yüzde 12,2 ile 2013 yılında gerçekleşti. Bu dönemde toplam kurulu güç 1,94 kat artarken toplam üretim ise 1,45 kat arttı.Geçmiş yıllarda enerji arzında meydana gelen aksaklık durumlarında kamunun elinde bulunan santrallar alternatif yakıt ile işletilerek üretimin devamlılığı sanılıyordu. Ancak Türkiye’de son yıllarda elektrik üretiminin neredeyse tamamı özel sektör tarafından yapılıyor. Üretiminde kamunun payı 1984 yılında yüzde 87,2’iken 2020’ye gelindiğinde yüzde 18,1’e düşmüş durumda.”

Exit mobile version