Milli mücadele meşalesinin yakıldığı Kuva-yı Milliye Şehri Balıkesir’in, Yunan işgalinden kendini kurtaran tek şehir olduğunun altını çizen Ak Parti İl Başkanı Ekrem Başaran, Çanakkale Savaşları’ndan sonra İstiklal Savaşı’mızın da tarihimizde çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
“BALIKESİR’DE, MİLLİ MÜCADELENİN ATEŞİ ALACA MESCİD’TE YAKILDI”
Kahramanlar şehri Balıkesir’in Yunan işgaline sessiz kalmadığını belirten Başkan Ekrem Başaran, “Dün nasıl köylerini, kentlerini, ana ve babalarını bırakıp cephelere koşmuşlarsa İstiklal Harbi’inde de aynısını yaptılar. 16 Mayıs 1919 günü Okuma Yurdunda toplanarak düşmana karşı mücadele kararı aldılar. Üç gün sonra 19 Mayıs 1919‘da da Alaca Mescit toplantısını gerçekleştirip “Heyeti Merkeziye’yi” kurarak düşmana karşı ilk harekatı başlattılar. Bu harekatı; 29 Mayıs 1919‘ da Ayvalık‘ta 172. Alay’ın yanında olarak, Edremit, Burhaniye, Gömeç ve Havran’lılarla birlikte başlattılar. Daha sonrasında iseAkhisar, Soma, İvrindi, Savaştepe cephelerinde Balıkesir; Sındırgı, Bigadiç, Savaştepe ve İvrindililer ile birlikte ön saflarda yer alarak Milli mücadelenin ilk ateşini yaktılar.
“ECDADIMIZ, BALIKESİR DAĞLARI GEÇİLMEZ DEDİ”
İstiklal Harbinin ve Milli Mücadelenin meşalesini yakan, düşmana karşı adeta etten bir duvar ören Kahraman Balıkesirliler, düşmanı tam 13 ay boyunca bu bölgelere hapsetti. Anadolu’ya geçişlerini engelleyerek Ankara’da Milli Mücadele’nin hazırlıklarını yapan Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarına büyük bir zaman kazandırdılar. . İstiklal Harbi’nde Balıkesir’in önemi işte burada yatmaktadır. Kuva-yi Milliye’nin önemi işte buradadır. Düşmanın tüm üstünlüğüne rağmen ecdadımız, Balıkesir dağlarını geçilmez kıldı.
“MİLLİ MÜCADELEDE KÖYLERİMİZ BÜYÜK GÖREVLER ÜSTLENDİ”
O dönem Balıkesir’imizde; Sındırgı Dağları’nda başlayan çete hareketi, kısa zamanda Gönen Dağları’nda Nuri Efe, Edremit Dağları’nda Akça ve Dalkıran Mehmet Efeler, İvrindi Dağları’nda Koca Müdür, Tevfik Bey kumandasındaki müfrezeleriyle birleşerek Yunanlılar’a ağır kayıplar verdirdiler. Bu harekat Yunan cephesi gerisinde yürütülen tek çete hareketiydi. Balıkesir‘ in Kahraman evlatları bu çetelerle birlikte 1922 Haziranında Türk Ordusu’nun harekete geçeceğini haber alınca, tüm köyleri organize ederek düşman karakollarına, haberleşme hatlarına, düşmanın geçeceği yollara nasıl müdahale edileceği ile ilgili planlar yaptılar. Artık her köyümüz nerede ne yapacağını çok iyi biliyordu. Büyük Taarruzla birlikte harekete geçen Milli Müfrezeler önce Sındırgı’yı sonra Dursunbey’i Bigadiç’i kurtarıp 6 Eylül’de de Balıkesir’i kurtardılar.
“ŞİARIMIZ, VATANI KORUMAKTI”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 22 Haziran 1919’da Amasya Tamiminin 3. maddesinde belirttiği üzere; “Milletin istiklâlini gene milletin kendi azim ve iradesi kurtaracaktır” veciz ifadesi istikametinde, mahalli ilk örgütlenme hareketleri Balıkesir’de başlatılmıştır. Balıkesir’de örgütlenme hareketinin liderlerinden olan Mehmet Vehbi Bolak bu hususta şöyle der; “Yapılan, yapılması şart olan vatan borcu idi. Balıkesir’in neden bu hususta rehber olduğu takvim hakikati ise, bünyesinin icabıdır,” der. Yine Hasan Basri Çantay ise; “Tefahüre vesile aramadık, vazifemizi yapmaya çalıştık,” demiştir.
“BALIKESİR, MİLLİ ŞUURU YÜREĞİNDE YAŞAYAN VE YAŞATANLARIN KENTİDİR”
Bu ruhla, Mustafa Kemal’in öncülüğünde verilen Milli Mücadeleye Balıkesir halkı maddi-manevi tam destek vermiştir. 6 Eylül 1922 günü işgalden kurtarılan Balıkesir, özgürlüğün verdiği güçle yeniden ayağa kalkarak, O günden bu güne uzanan süreçte vatanperver ve çalışkan halkımızın gayretleriyle, bölgemizin ve Ülkemizin önemli şehirlerinden birisi olmuştur. Türkiye’nin kazandığı güç, Devlet ve Millet olarak sahip olduğumuz birlik ve dayanışma duygusu, vatan ve bayrak sevgisi geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da bize yönelen tüm tehlikeleri bertaraf etmeye yetecektir. Balıkesir, milli şuuru yüreğinde yaşayan ve yaşatanların kentidir.
Tarihimizin her döneminde, her türlü zorluğa birlik içinde karşı koyan milletimiz bu tarihi dönüm noktasını da birlik ve beraberlik içinde zaferle noktalayarak bu günkü dünyanın en güçlü ve en yaşanabilir ülkeleri arasında yerini almıştır. Bizler kahraman ecdadımızın torunları olarak Kuva-yi Milliye Günü’nde ve her zaman onlarla gurur duyuyoruz. Balıkesir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 99’uncu yıldönümünde, Kuva-yı Milliye mücadele ruhunu yeniden her alanda canlandırmalıyız. Yaşadığımız tarihi süreçlerden ders alarak gençliğimize mücadele ruhunu aşılamalıyız.
“ECDADIMIZI RAHMET VE MİNNETLE YADEDİYORUZ”
Bu duygularla; düşman işgaline karşı kadını erkeği, yaşlısı ve genciyle çok zor şartlarda büyük bir kahramanlık destanı yazarak, kutsal vatan topraklarımızın bağımsızlığı için kahramanca mücadele eden başta Başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere vatanımız, istiklalimiz ve istikbalimiz için kanlarını ve canlarını feda etmiş bütün şehitlerimize, gazilerimize, Kuva-yi Milliyecilerimiz’e Allahtan rahmet, minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bu duygular içerisinde Kuva-yi Milliye Günümüzün Cenab-ı Hakk’tan hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum” dedi.