Milli mücadele kahramanı Tıbbiyeli Hikmet’e saygı: Anıt törenle açıldı

Tıbbiyeli Hikmet Anıtı tamam. Sırada O'nun adını taşıyacak sağlık merkezi ve müze projeleri var.

tıbbiyeli-hikmet-anıtı-törenle-açıldı

Tıbbiye öğrencisi iken İstanbul’un işgaline karşı okulda direniş örgütlenmesinde aldığı rol ve Tıbbiyelilerin temsilcisi olarak katıldığı Sivas Kongresi’nde yaptığı manda karşıtı konuşmasıyla tanınan Tıbbiyeli Hikmet Boran anısına yapılan anıt düzenlenen törenle açıldı.

İzmir Yolu üzerinde bulunan Hasan Basri Çantay Kültür Merkezi önünde açılan anıtta Tıbbiyeli Hikmet’in milli mücadele döneminde ve sonrasında doktorluk yaptığı dönemlere ait hayat hikayesi yer alıyor. Balıkesir Tabip Odası’nın isteğiyle Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi tarafından yapılan anıtın açılışına Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Muhammet Can, CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, İYİ Parti İl Başkanı Hasan Fehmi Yörük, Kent Konseyi Başkanı Sevinç Baykan Özden katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Balıkesir Tabip Odası Başkanı Muhammet Can, Tıbbiyeli Hikmet’in milli mücadele dönemi ve sonrasında yaptıklarını anlattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın da Tıbbiyeli Hikmet ile ilgili yaptığı konuşmanın ardından Tabip Odası yönetimi tarafından Akın’a teşekkür plaketi sunuldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, milli mücadele kahramanlarını unutmayacaklarını ifade ederek Tıbbiyeli Hikmet’in ismini yapacakları tıp merkezine vereceklerinin müjdesini verdi.


MUHAMMET CAN: “TIBBİYELİLERİN DİRENİŞİ KUVAYİ MİLLİYENİN BAŞLANGIÇ HİKAYESİDİR”

Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Muhammet Can düzenlenen açılış töreninde yaptığı konuşmada Tıbbiyeli Hikmet’in, İstanbul’un işgali sırasında ve milli mücadele döneminde Tıbbiyelileri temsilen Sivas Kongresi’ne katılarak manda karşıtı yaptığı konuşmayı katılanlarla paylaştı. Can konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “14 Mart 1827 İkinci Mahmut döneminde Şehzadebaşı’nda ilk tıp fakültesinin kuruluşu, modern tıp eğitiminin başlangıcıdır. 3 Şubat 1919’da İstanbul’da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane İngiliz birlikleri tarafından işgal edilmişti. Amaç bu binayı karargah olarak kullanmaktı. İşgalcilere karşı ayaklanmak ve okulu kurtarmak için çareler arayan tıp öğrencileri okulun kuruluş yıldönümü olan 14 Mart’ta kutlamaya karar verirler. Tıbbiye üçüncü sınıf öğrencisi Hikmet Boran önderliğinde bir gösteri yaparak okulun iki kulesi arasına büyük bir Türk Bayrağı astılar. İşgal kuvvetleri bu duruma müdahale etseler de durduramadılar ve olayın yıldönümünde 14 Mart tıp bayramı olarak kutlanmaktadır. Onurlu bir direniş ve antiemperyalist bir mücadele olan Kuvayi Milliyenin başlangıç hikayesidir.”


“YA İSTİKLAL YA ÖLÜM”

Tıbbiyeli Hikmet, tıp öğrencilerinin temsilcisi olarak katıldığı Sivas Kongresi’nde yaptığı konuşmayla tanınır. 7 Eylül 1919’da yapılan ikinci celsede verilen önerge ile Hikmet Bey’in imzası vardır. Kongrenin 9 Eylül 1919 gecesi Mandacılık tartışmasında bu konuyla ilgili Atatürk’e hitaben yaptığı konuşmada şunu belirtir:

“Paşam, murahhası bulunduğum tıbbiyeliler beni buraya istiklâl davamızı başarma yolundaki mesaiye katılmak üzere gönderdiler, mandayı kabul edemem. Eğer kabul edecek olanlar varsa, bunlar her kim olurlarsa olsunlar şiddetle red ve takbih ederiz. Farz-ı mahal, manda fikrini siz kabul ederseniz, sizi de reddeder, Mustafa Kemal’i vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak adlandırır ve tel’in ederiz.”

Mustafa Kemal de şöyle yanıtlar:

“Arkadaşlar, gençliğe bakın; Türk millî bünyesindeki asil kanın ifadesine dikkat edin! Gençler, vatanın bütün ümit ve istikbali size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.”

Ardından Hikmet Bey’e dönerek:

“Evlat; müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz, azınlıkta kalsak dahi mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez: Ya istiklal, ya ölüm!”


“TİFÜS AŞISI İÇİN DENEK OLDU”

O yıllarda asker tifüsten kırılmaktadır. Sivas Kongresi’nden sonra Hikmet Boran ve arkadaşı Yusuf Bey, beraber kendi üzerlerinde tifüs aşısı denemesini gönüllü olarak kabul etmişlerdir. Denedikten sonra iyi olduğu belirlenen aşının dağıtımında görev almışlardır. Mustafa Kemal tarafından Hikmet Bey ve Yusuf Bey’lere bu nedenle rütbe verilmiştir. Sıhhiye Subayı olarak Büyük Taarruz’a katılan Hikmet Bey, İzmir’e giren ilk birlikte yer almıştır. Savaş yıllarından sonra İstanbul’a dönüp tıp eğitimini tamamladı ve hayatını genel cerrah olarak sürdürdü. 1940’lı yıllarda gönüllü olarak şark hizmetine gitti, Sarıkamış’ta görev yaptı.


“ÇOK UĞRAŞ VERDİK”

Balıkesir Tabip Odası olarak Kuvayi Milliye şehrine yakışan bir Tıbbiyeli Hikmet yaptırmak için uzun süre ilgili makamlarla temas halinde olduk. Ancak bu girişimlerimize olumlu yanıt verilmedi. İlk olarak anıtını doğum yeri olan Savaştepe’de yaptık. Bulunduğu park olan Ceylan Park’a da isim olarak verilmesini sağladık. 9 yıldır 14 Mart Tıp Haftası etkinliklerini Savaştepe’de başlatıp bunun gurur ve onurunu yaşıyoruz. Bugün burada Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile yıllardır verdiğimiz uğraşı nihayet sonuçlandığından dolayı çok mutluyuz. Kent Estetiği Daire Başkanlığı tarafından yapılan Tıbbiyeli Hikmet Anıtı bizleri çok sevindirdi. Kuvayi Milliye şehri Balıkesir’e yakışan, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde ve demokratik kitle örgütlerinin desteğiyle, Tıbbiyeli Hikmet Sağlık Merkezi ve Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde bulunan binada da Tıbbiyeli Hikmet Müzesi yaparak bu çalışmayı taçlandırmalarını bekliyoruz.


“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”

Türk Tabipler Birliği Balıkesir Tabip Odası olarak başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının cumhuriyet sevdası sayesinde bu ülkeyi çok zor şartlarda kurduğunu biliyoruz. “Kötülerin yaptıkları kötülüklerle anılacağını ve son günlerde garabet haline gelen hukuk sistemi ve ayaklar altına alınan adaletin yeniden tesis edileceğini, her şeyin de çok güzel olacağını” biliyoruz. Bizler yaşamını insanlığın hizmetine adayan, Hipokrat yeminine bağlı hekimler olarak bugün demokrasi ve adalet sistemine, üniversitelilere, genç tıbbiyelilere yapılanlara karşı, çöken sağlık sisteminin yaşattığı sorunlar nedeniyle kendi okuyup çok sevdiği ülkesini bırakmak zorunda kalan meslektaşlarımıza “gidiyorlarsa gitsinler” diyenlere karşı bir sözümüz var: “Tıpkı Tıbbiyeli Hikmet ve arkadaşlarının 1919’daki tavrı gibi bu topraklarda binlerce yıldan beri hekimlik yapan bizler halkımızın sağlığı için hep buradaydık, buradayız ve hiçbir yere gitmiyoruz.”


AHMET AKIN: “TIBBİYELİ HİKMET’İN İSMİNİ TIP MERKEZİNE VERECEĞİZ”

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise Tıbbiyeli Hikmet Anıtı açılış töreninde yaptığı konuşmada:“19 yaşında bir Türk gencinin içindeki vatan sevgisinin o vatana karşı olan bağlılığının ve bu topraklara olan aşkının dizelere döküldüğü hali şu anda burada yazılıdır. Bu anıtın yapılmasından önce yaptığımız görüşme süreçlerinde dediğimiz gibi dediklerimizi yapmaya çalışıyoruz. Bir sözümüz daha var; Tıbbiyeli Hikmet’in ismini bir tıp merkezinde yaşatmak istiyoruz. Bunun sözünü verdik, beyannamemize koyduk ve eninde sonunda bunu hayata geçireceğiz. Çok önemli; çünkü bu Kuvayi Milliye kahramanlarının, bu Kuvvacıların, bu vatanseverlerin, bu toprakları bize vatan yapanların hakkını ödeyerek bitiremeyiz. En azından onları dualarla, iyiliklerle, güzelliklerle anarak, onların haklarını, hukukunu ve bu memlekete bıraktıklarını gelecek nesillere aktararak bir nebze de olsa görevimizi yerine getirebiliriz. Bu anıt taşla yapılan, uğraşılan bir şey değil. Hakikatten büyük bir mücadelenin sonunda Balıkesir’e miras bırakılan büyük bir inancın örneğinin sembolüdür. Buradan geçen insanlar bu kahramanın Balıkesirli olduğunu, Savaştepeli olduğunu ve zamanında bu ülkenin toprakları için, geleceği için her türlü fedakarlığı yapmış olan bir genç olduğunu hatırlaması lazım. Tabi bunun gibi kahramanlarımızı yaşatacağız. Onları hatırlatacağız. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği cumhuriyete, onun ilelebet askerleri olarak elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar vereceğiz.”

 

 

Exit mobile version