Millet Kütüphanemizin hal-i pür melâline dair

BU kitaplık işi daha başlangıçta işkillendirmişti bizi. Düşüncelerimizi gazete sayfalarında paylaştık. Büyükşehir Belediyesi toptan veya parça parça kendi kütüphanesini oluşturabilecek güce sahipken, neden kiralama yolunu tercih ediyor diye sorduyduk. Az biraz da Ahmet Kot’un kitap işleri ve yayınevi yöneticiliğinden falan söz ettiydik.

çamlık-millet-kütüphanesi-ne-olacak

 

ÇAMLIK’taki kütüphane binasını Ahmet Kot Kitaplığı’na dönüştüren eski Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz, kitap kiralama karşılığında bu vatandaşa milyonlarca lira ödeme yapmış.

“Ben yapmadım, bürokratlar yaptı; bak bakalım tek bir imzam var mı” savunması yapacaktır.

Bir belediye kütüphane oluşturmak için neden kitap kiralar?

Ekspres’in yazdığına göre, üç yılda totalde 25 – 30 milyon lira civarında bir ödeme yapılmış.

Tabi işin içinde kiralama bedelinin yanında, personel masrafı, kitaplıkta düzenlenen ‘Müteferrika Sohbetleri’ne ödenenler, diğer giderler falan da varmış.

Ekspres, “Büyükşehir’i inek gibi sağmış” manşetiyle çıktı dün. Ahmet Kot Kitaplığı üzerinden Yücel Yılmaz’a yükleniyor.

Eski Başkan Yücel Yılmaz’a soruyor gazete: “Bu kazığı nasıl yedin?”

Ortada bir kazık var mı? Veren memnun, alan memnun. Kazık varsa, onu Balıkesirliler yemiş olmuyor mu?

 

***

BU kitaplık işi daha başlangıçta işkillendirmişti bizi. Düşüncelerimizi gazete sayfalarında paylaştık. Büyükşehir Belediyesi toptan veya parça parça kendi kütüphanesini oluşturabilecek güce sahipken, neden kiralama yolunu tercih ediyor diye sorduyduk.

Az biraz da Ahmet Kot’un kitap işleri ve yayınevi yöneticiliğinden falan söz ettiydik.

politikam.com’da yayımlanan yazılarımıza, Kot’un yakın çevresinden öyle ağır yorumlar yapıldı ki… Bu soruları sorup kafa bulandıran biz; dünyanın en kültürlü, en kitapsever, en entelektüel insanı Ahmet Kot’u örseleyerek suç işliyorduk adeta!

Kitaplar raflara dizilirken Çamlık’taki Kütüphane’ye gidip bakmıştık biraz. Orada olmamız rahatsızlık yaratmıştı; hızlı bir haberleşme trafiğinden sonra, o zamanki Bilgi İşlem Daire Başkanı arkadaş zıplayıp olay yerine gelmiş, nedenini niçinini öğrenmek isterken, bize kitaplığı tanıtıyormuş gibi rol yapmıştı.

Yücel Yılmaz ve saz arkadaşlarının yolladığı belliydi.

“Git bak bakalım, niye gelmişler, ne istiyorlar, ne soruyorlar” falan…

İzlenimlerimizi aktardık sonra; kaygılarımızı paylaştık, sorularımızı sorduk.

Bir iki gazete veya internet sitesinde benzer yayınlar çıktıysa da, Yücel Yılmaz’ın “bizim çocuklar” diye tanımladığı ‘hep destek – tam destek medyası’ güzel güzel yayınlar yapıyordu o zaman.

Yani, soracaksan o zaman soracaktın. Ya da ne bileyim, “siz ne yapmaya çalışıyorsunuz” diye diklenecektin ki, bizler de “vaktiyle bu arkadaşlar yazmıştı her şeyi” diyebilelim.

 

***

KÜTÜPHANEYE ve oradaki etkinliklere dair haberler güzel güzel yayımlanıyordu gazetelerde. Hâttâ Fırıntaş kafeterya açmış, çocuklara çay, tost, ayran, kurabiye servisi falan yapıyordu. Bunlar hep haber oldu.

Ahmet Kot öncülüğünde seri halde düzenlenen Müteferrika Sohbetleri’nin konukları, işlenen konular da gayet güzel haber oluyordu.

O zaman kimse sormadı: “Bu sohbet muhabbet fasılları için Büyükşehir kime, ne ödeme yapıyor?”

 

***

KİTAPLARIN nakliyesi işi de var bu arada. Bir yazımızda bu mevzuya da değinmiştik. Bilmem kaç tırla taşınmış yüz bin civarında kitap. Nakliye işine de hayli yüklü bir bedel ödendiği konuşuluyordu.

Ahmet Kot veya sözleşme imzalayan taraf konumundaki vakıf, cebinden mi ödeyecek; sonuçta Büyükşehir ödeyecekti. Artık hangi nakliye – lojistik firmasına, ne kadar ödendi orasını bilemiyoruz.

Sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, Ahmet Kot’un kitaplarının bu kez Sakarya’ya taşındığını yazmıştık geçen günlerde bir yazımızda. Sözleşmede taşıma işi de varmış, götürme işini Büyükşehir yapmış.

“Çamlık’taki kütüphane kapandı, kapısına kilit vuruldu, Ahmet Kot gitti” diye yazmıştık.

Büyükşehir Basın’dan Ahmet Namlı aradı; bu yayının kendilerini rahatsız ettiğini, kilit milit vurulmadığını falan söyledi.

Artık nasıl bir yol haritası belirledilerse kütüphane için; bu yayın onları sıkıntıya soktu demek ki.

Mevzuya dair daha detaylı bilgi talep ettik kendilerinden; hani nedir, ne değildir, ne verilmiş, ne alınmış, nasıl başlamış, nasıl bitmiş faslında.

Haberi Ekspres patlattı!

Kimin patlattığının çok önemi yok. Ahmet Namlı arkadaşımızla bu mevzudaki görüşmenin ertesinde yayımlanmasını ilginç bulduk; hâttâ “ne kadar enteresan” bile diyebiliriz, bir Sedat Peker repliği olaraktan…

 

***

KONU önemli. Şu yazmış, bu yazmıştan çok, Balıkesir gerçekten kazık yemiş mi, yememiş mi, işin orasına bakmak lazım.

Başta sorduk, yine soralım:

Bir belediye, kendi alım gücü varken, kendi kitap varlığını oluşturabilecek kaynağa sahipken, neden dışarıdan geçici kiralama yapar?

Ekspres de yazmış; Büyükşehir’in kurucu Başkanı Edip Uğur, Ahmet Kot’tan gelen teklifi reddetmiş, “olmaz” demiş zamanında. Sonra göreve gelen Zekai Kafaoğlu’na da teklif yapılmış, O da kabul etmemiş.

Yücel Yılmaz niye kabul etmiş?

Bu küçük bilgiyi de Ahmet Namlı arkadaşımıza biz vermiştik.

Neyse.

Millet Kütüphanesi oluşturacaksan, kiralık kitaplarla değil, kendi özvarlığınla yaparsın. Olmadı; yıllardır sağda solda sürünen Balıkesir İl Halk Kütüphanesi’nin bir bölümünü Çamlık’ta şube şeklinde hizmete açarsın. Bakanlıkla yaparsın protokülünü; olur yani.

Kitaplık açılırken, Yücel Yılmaz da, Ahmet Kot da ne güzel mesajlar vermişler. Sanki işin içinde alışveriş yok; tamamen yüce gönüllülük ve vatana hizmet faslında yapılan bir iş gibi.

Oldu mu yani şimdi; böyle bir hizmetin karşılığında, ‘inek gibi sağmış’ diye manşet atılır mı?

 

***

GEÇENKİ “kütüphaneye kilit” haberimiz sonrasında, Büyükşehir Belediyesi’nden bir açıklama beklerdik. Çamlık’taki binayı nasıl değerlendirmeyi düşünüyorlar, yeni bir kütüphane projesi var mı?

Balıkesirliler de merak ediyordur, “ne olacak orası, Ahmet Başkan ne düşünüyor” diye.

Selam ederim.

Exit mobile version