İKTİDARIN dilinde her daim ‘millet iradesi…’
“Millet iradesinin karşısında kimse duramaz!”
Muhalefetin dilinde de aynı ifade: “Millet iradesine sahip çıkacağız!”
İrade ortadan ikiye ayrılmış durumda.
İktidarın millet iradesi.. Muhalefetin millet iradesi!
***
İKTİDARIN millet iradesi, meselâ İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hem terör örgütüne yardım ve yataklık, hem yolsuzluk, rüşvet vesaire iddialarla suçlayıp yargılıyor.
Muhalefetin millet iradesi, suçlamaya, yargılamaya, tutuklamaya karşı direnç gösteriyor; milleti meydanlara toplayıp iktidarı suçluyor.
İradeler çarpışıyor!
***
BİZİM Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın da “millet iradesi” diyor.
Saraçhane’de otobüs üstünde sabaha karşı poz vermiş, sosyal medyada paylaşmış; altına şu notu düşmüş:
“Millet iradesine sahip çıkacağız.”
Herkesin dilinde benzer cümleler.. Siyaset klişesi.
***
E HANİ, Saraçhane’de kimine göre beş yüz, kimine göre bir milyon vatandaş toplandı, İmamoğlu’na destek için.
Pankartlar, afişler, Z kuşağının akıl ürünü gün görmemiş sloganlar, “İmamoğlu’nu yedirmeyiz” vaveylaları… Otobüs tepesinden kitlelere ‘millet iradesi’ mesajları falan.
Sabah kargalar uyanmadan, horozlar ötmeden henüz; İmamoğlu ve kırk küsur kişinin tutuklanmasına karar verdi mahkeme.
Madem millet iradesi mühimdi; hem Saraçhane’de, hem ülkenin dört bir yanında meydanlara çıkan milyonların itirazını, tepkisini, protestosunu niye duymadılar?
İktidarın millet iradesi, muhalefetin millet iradesini takmadı anlaşılan!
***
TEK Millet, tek devlet diyorlardı. Millet iradesinin ikiye bölünmüş hali ortada şimdi.
“Benim millet iradem bana, senin millet iraden sana…”
Bu arada, ‘tek millet, tek devlet’ derken.. İmamoğlu mevzusu dahilinde, ‘tek siyaset’ dönemini başlatmış oluyoruz.
İşte bakın, muhalefeti siyaset zemininden silmek için yapılanlar ortada.
Siyasi parti liderleri gözünün yaşına bakmadan içeri atılabiliyor meselâ.
Milletvekilinin dokunulmazlığı falan hikaye… Millet iradesiyle seçilmiş mebbus içerde!
Muhalefetin sesi, siyasi vesayet tarafından kesilebiliyor.
İşte anamuhalefetin halleri.
Anketlerde öne geçmiş, yerel seçimden galip çıkmış, iktidarın belediyelerini koparıp almış, halkın gözünde seneler sonra yeniden yükselen değer olmuş…
Vuralım kafasına!
Bir taraftan belediyelere, bir taraftan partiye operasyon.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel meselâ; İmamoğlu’nu kurtarmak için çırpınırken, kurultay operasyonu yedi.
Kurultay tekrarlanacak.. Ha bu arada, tekrarlanamayacağı iddiaları falan da var. Kayyum lafları dolaşıyor.
E n’oldu şimdi millet iradesi?
***
YARGININ, yürütmenin, yasamanın iç içe geçtiği.. Hukuk, adalet kavramlarının sorgulandığı bir ortamda, demokrasiden, millet iradesinden nasıl söz edeceğiz?
N’oldu şimdi; millet iradesiyle Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, önce diplomasıyla örselendi, sonra terörle ilişkilendirildi, üstüne bir de yolsuzluk, rüşvet, suç örgütü, para kuleleri iddialarıyla gözaltına alındı, dört gün nezarethanede yattı, Pazar sabahı nöbetçi mahkemenin kararıyla tutuklandı.
Ne oldu İstanbullunun iradesi?
Ondan önceki belediye operasyonları, tutuklamalar falan, İmamoğlu’nun yaşayacağı akıbetin ayak sesleri değil miydi?
Muhalefetin iradesi, iktidarın müdahale hızına yetişemiyor!
O sebeple zaten, gündemi belirlemesi gerekirken, iktidar gündemine göre şekil veriyor kendine.
***
BENZER operasyonlar, önümüzdeki günlerde öteki muhalefet belediyelerine de yapılabilir.
İktidarın millet iradesi, “yaptılarsa cezalarını çekecekler” modunda.
Muhalefetin millet iradesiyse, bu suçlamaların, yargılamaların, tutuklamaların, operasyonların ‘siyasi’ olduğunu düşünüyor.
Her iki iradede, kendi perspektifinden operasyonların devam edeceği görüşünde birleşiyor!
Meselâ günlerdir Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne de İstanbul’daki gibi bir operasyon yapılacağı iddiası dolaşıyor kulaktan kulağa.
Yolda bir tanıdığa rastlıyorsun; ayaküstü konuşulan mevzu bu.
Kahvede çay içiyorsun; yan masadakiler yüksek sesle bu ihtimali konuşuyor.
Yok müfettişler inceliyor, yok soruşturma açılacak falan.
“Olmaz öyle şey” diyebiliyor muyuz?
Olsun istemeyiz elbet.
İmamoğlu gündemiyle boğuşurken, üstüne bir de Balıkesir’in meydanlarından ‘millet iradesine darbe sloganları’ dinlemeyelim!
Ne ki, millet iradesiyle iş başına gelen başkanlar ve kadroları tedirgin nicedir.
Koşullar normal değil; olağanüstü günlerdeyiz.
Herkesin ‘millet iradesi’ne sarıldığı, ama o iradenin dikkate alınmadığı günlerdeyiz.
Hakkımızda hayırlısı olsun.
Selam ederim.