Medeniyetsizliğin işaret taşları!

Bir ülkenin ne kadar uygar olduğunun en önemli göstergesinin o ülkenin kaldırımları olduğu kabul edilmiştir. Milli Kuvvetler Caddesi'nden geçerken bunu düşünebiliriz.

medeniyetsizliğin-işaret-taşları-cemil-yurtman-yazdı

Cemil Yurtman / POLİTİKA

 

Bir ülkenin ne kadar uygar olduğunun en önemli göstergesinin o ülkenin kaldırımları olduğu kabul edilmiştir. Milli Kuvvetler Caddesi’nden geçerken bunu düşünebiliriz.

 

YÜKSEK KALDIRIM AZ MEDENİYET

Türk Kurtuluş Savaşı tarihinde önemli bir yeri olan Balikesir’in,  bu tarihi süreçte yerini alan Kuvayi Milliye‘nin anısını yaşatan Milli Kuvvetler Caddesi’nin yerel yönetimlerin elinden çekmediği  kaldı mı? Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) iktidar olduğu yıllardan bu yana kaç defa yapılıp bozulduğunu unuttuk…

AKPli (merhum) Sabri Ugur, bir ara MHP’li İsmail Ok ve yine son olarak AKP’li Yücel Yılmaz…

Fakat bir türlü medeniyet göstergesi bir standart tutturulamadi.

 

 

Ülkelerin medeniyet ve kalkımışlık seviyesi ile kaldırımlarının yüksekliği arasında ters bir orantı olduğu kabul gören bir görüş. Önemli bir gösterge olan ‘kaldırımlar’ ne kadar ‘yüksekse’ medeniyet seviyesi de o kadar ‘aşağıdadır’ denir… Milli Kuvvetler Caddesi’nde kaldırımlar ile yol seviyesi aynı fakat yol boyunca konulan ‘araç parkı önleme’ taşları kale burçları gibi…

 

BİZ DE UYGAR BİR ÜLKE OLSAYDIK

Oysa uygar ülkeler gibi olsaydık, olabilseydik; yol ile kaldırım arasındaki sınırı bir trafik çizgisi ile belirlemek yeterli olur, herkes de kurallara ve başkalarının haklarına saygı gösterir, sorun da çözülmüş olurdu…

“Eh ne yapalım? O taşları kaldırırsak kaldırımlar otopark olur” diyeceksiniz. Doğru; işte o yüzden ‘medeniyetsizligin’ (uygarlaşamamış olmanın) işareti oluyor o taşlar.

 

 

OLAĞAN DIŞI ZAMANLARDA RİSK OLUŞTURUYOR

Caddelerde bu tür yugulamalar,  itfaiye ya da ambulans geçişlerinde risk oluşturuyor. Ozelikle de Milli Kuvvetler Caddesi gibi alternatifi olmayan yollarda.

 

Daha geçtiğimiz gün Yıldırım Mahallesi’nde meydana gelen yangın olayında olduğu gibi. O gün, itfaiye araci ve ambulans, Milli Kuvvetler Caddesi’ni katletmeye çalışırken önünde oluşan onlarca araçlık konvoyu takip etmek zorunda kaldı. Çünkü yol kenarındaki kale burcu gibi taşlar araçların yol vermesini önlediği gibi sürücüler de ‘aheste’ gidiyordu. Ancak öndeki araçlar AHP’ye çıkınca itfaiye, dönüş yapabildi ve yangın olan arka sokağa ulaşabildi. Gerçi yol verme olanağı olsaydı araçlar yol  verir miydi? O da ayrı bir konu…

 

PEKİ NE YAPABİLİRİZ

  1. Medeni bir ülke olmayı bekleyelim(!)
  2. Medeni ülkelerdeki gibi o taşları hemen kaldıralım ama henüz tam medeni olmadığımıza göre yerlerine risk anında hareket ettirilebilecek düzenekler koyalım ya da bazı noktalarda olduğu gibi hidrolik sistemler oluşturalım.
  3. Cadde boyunca iki yerde olan yanaşma ceplerinin sayısını artıralım fakat oralara kesinlikle araçların park etmesine izin vermeyelim. Sadece itfaiye ya da ambulansa yol vermek için kullanalım.
  4. Medeni, uygar ülkelerde olduğu gibi o taşları kaldıralım ama bunu fırsat bilip aracını (Nasrettin Hoca’nın burnuna yapıştırdıgi sakızı gibi) istediği yere bırakmak hakkını kendinde gören sürücülere de (Medeni ülkelerde olduğu gibi; eh medeniyetin de bir bedeli var) en ağır yaptırımları uygulayalım…

 

 

BİR DE KALDIRIM İŞGALLERİ VARDI, NE YAZIK Kİ YENİDEN BAŞLADI

Balikesir’in bir dönem de en büyük sorunlarından biri de ‘kaldırım işgalleri’ydi. O yıllarda dükkanların önündeki kaldirimlar esnafin satışa sundugu mallarla doluydu.  Eski Balıkesir Belediye Başkanı (merhum) Sabri Uğur’un görevde olduğu dönemde yaptığı en doğru iş belki de bu kaldırım isgallerine son vermesiydi. Tabii istediği gibi kaldırımları işgal etmeye alışmış esnaf için pek de hoş olmuyordu.

Fakat daha sonra MHP’li İsmail Ok’un Başkanlık görevine gelmesinden sonra bu sıkı uygulama, seçmen baskısı ve oy kaygısıyla gevşetilmişti.

Exit mobile version