Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Balıkesir Şube Başkanı Fatma Çavuşoğlu Kocaman yaklaşan ara karne döneminde velilere uyarılarda bulundu. Kocaman velilerin çocuklarıyla empati yapmasını isteyerek ödül ve ceza ile çocukların akademik başarısına darbe vurmak yerine, onların çabasına ortak olunması gerektiğini bildirdi.
18 Ocak’ta 2018-2019 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi sona eriyor. 18 Ocak’ta dağıtılacak karneler öncesinde Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Balıkesir Şubesi öğrenci velilerine çeşitli uyarılarda bulundu. Derneğin Balıkesir Şube Başkanı Fatma Çavuşoğlu Kocaman yetişkinlerin ego ile tepkisel hareket etmek yerine çocukların ihtiyaçlarını daha fazla anlamalarını istedi.
KARNE GÜNÜV ELİLER İÇİN ÖNEMLİ BİR GÜN
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Balıkesir Şube Başkanı Fatma Çavuşoğlu Kocaman karne günü öncesinde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Dijital Çağın hayatımıza etkisi ile artık birçok veli E-Okul sisteminden çocuğunun notlarını görebilse de karne günü bir dönem boyu sergilenen performansın bir simgesi olarak kalmaya devam etmektedir. Karne günü hem öğrenciler hem de veliler için önemli bir gün olarak kalmaktadır. Karne gününde velilerimizin yetişkin ego durumunda kalarak, çocuk ve gençlerin hayatlarını düzenlemeleri için gereken hedefleme, planlama, geri bildirim alma, değerlendirme, kendini takdir etme, kendini eleştirme gibi becerileri geliştirme konusunda akıl hocalığı yapmalarını sağlamaktır. Kişiliğimizin yetişkin ego yanı, bizlerin problemlerin çözümü için gerekli bilgileri topladığımız, neden sonuç çıkarımları yaptığımız, harekete geçmeden önce düşündüğümüz bölümdür. Yetişkin Ego yanımız aynı bir bilgisayarın verileri işlediği gibi tarama yaparak en verimli sonucu elde etmeye odaklıdır. Yetişkin ego ile tepkisel hareket etmek yerine, çocuklarımızın ihtiyaçlarını daha fazla anlayarak onların başarısızlık karşısında suçluluk, utanç, yetersizlik veya başarı karşısında kibir, kendini üstün görme vb. gibi durumlar yaşamasının önüne geçebiliriz. Şimdi sizler için kişiliğimizin yetişkin yanı ile anne baba olup, çözüme yönelik davranışlar sergileyebileceğimiz önerilere bir bakalım.
ANNE BABALARIN ÇOCUKLARI OLUMLU-OLUMSUZ DEĞERLENDİRMELERİ ÖNEMLİ
Her şeyden önce çocuğunuzla olan ilişkinizin önemli ve geliştirici olduğunu hatırlayın. Çocuklar için (bazen öyle görünmüyormuş gibi görünse de) anne babalarının kendilerine ilişkin olumlu-olumsuz değerlendirmeleri önemlidir. Çocuklar bu değerlendirmelerin ışığında özgüven geliştirirler. Çocukların özgüven geliştirmesinin en önemli bileşeni ise ebeveynlerin her ne olursa olsun kendilerini kabul edeceklerini, seveceklerini ve destekleyeceklerini bilmeleridir. Genç bireyler ile yaptığım görüşmelerden çocuklar için sınav günü, sınav sonuçlarının açıklandığı günler ve karne günlerinde anne babalarının davranışlarının özgüvenlerine, umut düzeylerine etkisi olduğunu gözlemledim. Böyle kritik günlerde duyguları kabul edilen, her ne olursa olsun sen değerlisin mesajı verilen çocukların daha atak, tam tersine eleştirilen, kıyaslanan, böyle gidersen ile başlayan çocukların kaygılı ve öfkeli olduklarını gözlemledim. Karne günü gibi kritik günlerde çocuğumuz ile kuracağımız iletişimin, ileriki yaşamına etki edeceğini lütfen hep hatırlayın. Karneler değişir, notlar düzelir bununla birlikte anne babaların çocuklara verdikleri mesajlar; Bir soru daha fazla yapsaydın, Arkadaşlarının notları nasıl, Böyle gidersen senden bir şey olmaz vs. akılda ve kalpte kalır.
LÜTFEN DİNLEYİN VE ÇOCUKLARINIZIN SÖYLEDİKLERİNİN ÖTESİNİ GÖRMEYE ÇALIŞIN
Dinlemek, sorunu anlamaya yönelik sorular sorabilmek, Duyguları anlamaya çalışmak, İşbirliği yapabilmek yetişkin yanımıza ait davranışlardır. Bu davranışlar çocuğumuzla ilişkimizi güven ve saygı çerçevesinde sürdürebilmemizi ve çocuklarımızın sorun çözme becerilerinin de gelişmesine yardımcı olur. Bazen çocuklar okul notları hiç umurunda değilmiş gibi gözükür ve bu durum anne babaları daha endişelendirir ve kızdırır. Böyle durumlarda notları önemsemiyormuş gibi görünmenin, ilkel de olsa bir baş etme yöntemi olduğunu hatırlayın. İnsan olarak hepimizin baş edemeyeceğimizi düşündüğümüz sorunları görmezden gelme, hiçbir şey yokmuş gibi devam etmem eğilimimiz vardır. Böyle durumlarda çocukları suçlamak yerine, başarı ve başarısızlığın insan hayatında değişebilir bir durum olduğu, herkesin düzenli ve planlı bir çalışma ile ilerleme kaydedebileceği, akademik başarı için anne baba olarak kendi imkan ve koşullarınınız ölçüsünde her zaman destek olmaya hazır olduğunuz mesajlarının çocuğa verilmesi kaygının dengelenmesine yardımcı olabilir. Kendini başarısız his eden, karnesinden memnun olmayan öğrenciler üzüntülerini ifade etmeye, anne babalarının desteğini his etmeye daha çok ihtiyaç duyabilirler. Böyle durumlarda sadece dinleyin ve çocuğunuzun duygusunu anlamaya çalışın.
ÖDÜL VEYA CEZA İLE AKADEMİK HAYATINA DARBE VURMAK YERİNE ÇABASINA ODAKLANIN
Merkezi sınavlar veya iyi bir karne sonrasında öğrencilere elektronik hediyeler alındığına veya öğrencilerin telefonlarının alındığına, internetin kesildiğine şahit oldum. Bunlar çalışma performansının sürmesi açısından anne babaların sıklıkla başvurduğu ceza ve ödül içeren yöntemler. Lütfen bu konuda anne baba olarak dikkatli olun. Bu yöntemler öğrencilerin motivasyonlarının ödül alma, başkalarını memnun etme gibi dış faktörlerle bağlı kalmasını neden olur. Hayattan keyif alma ve doyum sağlamak için ise çocukların kendi içlerinden gelen motivasyona ihtiyaçları vardır. Örneğin, bir öğrenci zorlandığı bir dersten korkmasına ve zorlanmasına rağmen istediği notu elde edememiş olmasına odaklanmak yerine, anne babanın çabasına vurgu yapması, onun bu mücadele gücü ile gurur duyduğunu söylemesi içsel motivasyonunu geliştirecektir. Sakin kalarak, önceden karne gününe ilişkin öngörüler yaparak ve belki de en önemlisi kendi kaygı, kızgınlık, suçluluk, yetersizlik, kıskançlık gibi duygularınızı anlayarak çocuklarınızın karne gününü bir öğrenme fırsatına çevirebilirsiniz. Lütfen bu konuda daha fazla yardıma ihtiyaç duyarsanız çocuğunuzun okul psikolojik danışma ve rehberlik servisinden yardım alın.
LÜTFEN OKUL YAŞAMINIZDAKİ KARNE GÜNÜNÜ DÜŞÜNÜN
Sakin bir yere geçin ve lütfen okul yaşamınızdaki bir karne gününü düşünün. Çevrenizde kimler vardı? Nasıl bir ortamdı? Siz kendinizi nasıl hissediyordunuz? Karnenize bakan kişilerin yüzleri nasıldı? Siz bu ifadelerden nasıl etkilendiniz? Kendi kendinize ne söylediniz? Şimdi o gün için kendinize neler söylüyorsunuz? Şimdi de kendinize lütfen şunu sorun; büyüyünce çocuğunuzun karne gününü nasıl hatırlamasını istersiniz?”