BU yıl altı bin yedi yüz doksan dokuz öğrenci daha ilave olmuş, Balıkesir Üniversitesi’nin öğrenci nüfusuna.
Rektör Hoca’nın açıkladığına göre, yüzde doksan dokuzluk doluluğa ulaşmış Üniversite.
Yeni gelenler, küçük çaplı bir ilçenin nüfusu kadar.
Mevcut öğrencilerle beraber herhalde bir Dursunbey eder!
Ya da İvrindi, Sındırgı, Susurluk…
Orta halli bir ilçe kadar öğrenci nüfusu var şehirde.
Çoğumuz farkında bile değiliz; birkaç yıl Balıkesir’de yaşıyor, sonra sessiz sedasız gidiyor.
Yerlerine yenileri geliyor.
Hep söyleriz; Balıkesir’deki üniversiteleri tercih edenlerin büyük bölümü kıt kanaat yaşayıp giden ailelerin çocukları. Beslenmeyi, barınmayı, ulaşımı, eğitim harcamalarını en ince detaya kadar düşünmek zorunda olan çocuklar.
Hepsine yetecek yurt yok.. İkisi üçü bir araya gelip ev kiralamak zorundalar.
Öğrenci olunca, kirayı ikiye üçe katlayıveriyor kurnaz ev sahibi.
Eh, “genç dostu şehir” imajı oluşturmaya çalışan Büyükşehir Belediyemiz ise işin havasında sadece.. Bu işlerden PR yapmak asıl mevzu.
Meselâ öğrencinin üç liralık ulaşım ücretini beş liraya yükseltiverdiler geçen.
Oysa, “öğrenci dostuyuz, ulaşım ücretleri çok düşük” diye hava atıyorlardı.
Bugün beş lira.. Birkaç ay sonra yine zam gelir, altı olur, yedi olur.
Kampüsün kapısına dikilip gelen geçen öğrenciye, “bizden istediğin ilk şey ne olur” diye sorun..
“Ücretsiz ulaşım” diyeceklerdir.
İçlerinde sabah kahvaltı etmeden okula gelen, öğle öğününü bir çay bir tostla geçiştiren, akşam tencerede makarna kaynatan, o makarnaya koyacak domates sosundan bile yoksun o kadar çok öğrenci var ki.
“Ama ceplerinde iPhone telefon var” diyeceklerdir hemen…
Giyim kuşama bakarak statü tespiti de yaparlar.
Bunlar varsıllık göstergesi değil artık.
***
ÖĞRENCİ şehriyiz, genç dostuyuz falan deyip duruyorlar ikide bir.
Şuraya bir gençlik merkezi, buraya bir e-spor mekanı, iki kaykay pisti.. Konseybaşı’nın hazır kıtası gençleri etrafına toplayıp iki selfi çektin mi, al sana genç dostu şehir!
Ayrıca festivaller, şenlikler, konserler şehriyiz!..
İki konser düzenleyince, ‘festival – konser şehri’ kimliği kazanılmıyor tabi.
***
GENÇLİĞE, gençliğini yaşatacak şeyler lazım bu şehre. Ama ondan önce, ‘öğrenci şehri’ olacaksak eğer, öğrenci odaklı projeler geliştirmek lazım.
Ülkenin doğusundan batısından, kuzeyinden güneyinden gelip Balıkesir’de üniversite öğrenimi görecek gençleri, Soma Caddesi’ndeki kafelere mahkum etmemek lazım ilkin.
***
ÖĞRENCİ şehri, genç dostu şehir lafla olunmaz. Yönetimin kendi bakış açısına uygun geliştireceği projelerle de olmaz. Olur da, bir ayağı havada kalır.
Önce şehir insanını ‘öğrenci şehri’ moduna sokmak lazım.
İşçisiyle, memuruyla, esnafıyla, sanayicisiyle, eğitimcisi, sağlıkçısı, falanı filanıyla.. Herkesin bu yapıya göre bir duruş, bir tavır belirlemesi gerekir.
Biz metropol değiliz; küçük bir şehiriz. Henüz kimlik oturtamadık şehir için.
Ne sanayi şehriyiz, ne turizm.
Öğrenci şehri modeli de bir seçenek. Bu doğrultuda plan program yapmakta yarar var.
***
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı’nın, “bir ihtiyacınız olursa biz buradayız” mesajıyla paylaştığı videoya gelince.
Gerek sosyal medyadan, gerekse bizim internet sitesinden izlemişsinizdir.
Öğrenciye dair tek bir görsel, tek bir mesaj var mıydı?
Zengin turistleri hedefleyen, yatırımcılara “bizi tercih edin” demeye gelen bir tanıtım videosu.
“En önce gençlerin Belediyesiyiz” falan ama..
Gençlere, özellikle de üniversite için burayı tercih eden öğrencilere dönük bir mesaj yok.
“Ailenizden uzaktasınız belki ama, size şehir olarak aile sıcaklığını hissettirmek için çabalıyoruz” demek ve bunun altını doldurmak lazım.
Memleketin tarihi, turistik yerlerini, coğrafi işaretli ürünlerini, zeytinini, peynirini falan sonra tanıtırsınız.