KONUK YAZAR
Namık Havutça
24,25,26. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili
Bayramlar hem hısım akraba, eş dost buluşma, paylaşma ve dayanışma kültürümüzü yaşatan, hem de yoğun çalışma temposuna kısa bir mola günlerimizdir. Hani derler ya hayat bayram olsa.
Ben de her bayramda mümkün olduğunca Bandırma‘da doğduğum büyüdüğüm köyümde akrabalarımın yaşadığı Misakça köyüme gelirim. Bayramın ilk günü de köylülerimle bayramlaşırım.
Bu bayram da çocuklar bana sürpriz yaptı; bayram tatilimizin bir bölümünü babamın doğduğu topraklarda Kavala ve Taşoz (Thasos) adasında geçirdik. Yunanistan Kavala bölgesini ve Taşoz adasını ziyaret ettik.
Tabi son yıllarda özellikle orta gelir gruplarının tatil için tercih ettiği bu bölgeyi izleme, gözleme, Türkiye turizm anlayışı ile mukayese şansım oldu.
***
Yunanistan‘da dikkat çeken en önemli nokta sakinlik, rahatlık. Çok derin bir turizm kültürü var. Öncelik para değil hizmet ve insan odaklı. Turizmi sahilleri, plajları istisnasız herkese açık ve ücretsiz. İstediğiniz her yerde hiçbir ücret ödemeden denize girebilirsiniz. Hatta bir otelin özel alanı gibi olan yerden de yararlanabilirsiniz. Hiç kimse size girme ücreti, çay iç, kahve iç, ya da ücret öde diye rahatsız etmiyor. Yediğiniz içtiğinizin menüde fiyatlar belli, hesap ile ilgili hiçbir sürpriz yok. Bağırma yok, yüksek ses yok.. Gerilim yok, tedirginlik yok.
***
Bunları neden yazma gereği duydum? Amacım Yunanistan turizminin reklamını yapmak değil tabi ki. Bayramda pek çok yerden hemşehrilerimden telefon aldım. Denize giremiyoruz, bizden fahiş paralar isteniyor. Kıyıyı kapatmışlar, geçemiyoruz.
Balıkesir, Kuzey Ege’nin parlayan yıldızı. Ayvalık, Gömeç, Burhaniye Edremit gibi en güzel turizm merkezlerine sahip. Bir ucu da Güney Marmara’nın en güzel coğrafyasına Kapıdağ ve Erdek gibi eşsiz plajlara sahip.
Türkiye‘de pek çok yerde Plajlar özel kişi ve kuruluşlar tarafından adeta işgal edilmiş durumda. Vatandaş kıyı kanunu ile kamunun olan, herkesin yararlanmasına açık olması gereken denizine Türkiye‘nin pekçok yerinde ve Balıkesir’de de girmek için fâhiş paralar ödemek zorunda kaldığını bize bildiriyor.
Bu durum Türkiye’nin her yerinde böyle. Bodrum, Çeşme, Kuşadası, Marmaris’te zaten uzun yıllardır halk kullanamıyor. Böyle talana, soyguna dayanan bir turizm anlayışı olamaz. Olmamalıdır.
Tek cümle Kıyılar Halkındır, herkes her yerde denize girer, kıyıyı geçişe kapatamazsınız, kıyılar halkın kalacak; nokta.
***
3621 sayılı Kıyı Kanunumuz‘un 6 .maddesinde haklar yeterince açık ve anlaşılır olarak düzenlenmiştir: “Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılar ve doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.”
Turizm bacasız fabrikadır; yatırım yapanlar para da kazanmalıdır eyvallah. Ancak vatandaşın, kanunların onlara sağladığı haklardan, olanaklardan ücretsiz yararlanmasını sağlamak da öncelikle İdarenin ve Belediyelerin görevidir.
Anayasamızın 2. Maddesinde düzenlenen Hukuk Devleti ilkesi bunu gerektirir.