BAŞTAN beri hem korumaya çalıştık kendimizi, hem pandemi kurallarını hatırlatıp uyarılar yaptık sık sık.
Maskesiz çıkmadık. Hijyene daha çok sarıldık. Mesafeyi korumaya gayret ettik.
“Koronavirüs salgınına inanmıyorum, bu küresel bir operasyon, böyle bir virüs yok” demedik.
Böyle düşünen bir arkadaşın testi pozitif çıktı meselâ; tedavi görüyor.
Allah şifa versin; hem O’na, hem şifa dileyen herkese.
***
YİNE baştan beri kalabalık ortamlara girmemeye özen gösterdik. Market, pazar alışverişlerini alel acele yapıp çıktık. Toplantı, panel, etkinlik davetlerine katılmadık. Evden işe işten eve yollandık. Ara sıra Mikail’in çay ocağına takıldık, mesafeyi koruyarak çay kahve içtik; o kadar.
***
AYLAR sonra bir davete icabet ettik.
Açık havada ne de olsa; sıkıntı olmaz.
Valilik, Büyükşehir, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası ve Kalkınma Ajansı‘nın birlikte yürüteceği ‘Marka Şehir Balıkesir Projesi’nin lansmanındayız.
Masaları mesafeli kurmuşlar ama, sandalyeler dip dibe.
En arkadaki en tenha masaya gittik oturduk.
Büyükşehir’in iki daire başkanı da geldi bizim masaya oturdu.
Gazeteci arkadaşlar da var masada.
Başlangıçta Vali Hasan Şıldak ve Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz da “hoşgeldiniz” faslında uğradılar; ayak üstü sohbet edildi.
Protokol masasına dönüştük yani!
Daire başkanlarından biri hayli yorgun, bezgin halde.. “Kendimi pek iyi hissetmiyorum” dedi.
“Hava değişikliğindendir” dedik.. Nezle grip zamanı şimdi ne de olsa.
Sonra konuşmalar yapıldı, Balıkesir’in koyunu, kuzusu, denizi, balığı, dağı, bayırı anlatıldı; Marka Şehir logosu tanıtıldı.. Yemekler yendi.. Haydin Allahaısmarladık.
***
BİRLİKTE kalkınca, “bir yerlere gidip çay kahve içelim” teklifi yapıldı.. Gittik.
Sonradan gelip yanımıza oturan ve sohbete katılan bazı arkadaşlar da vardı.
Onların isimleri ‘temas edilenler’ listesine yazılmamış… Hatırlatmış olalım.
Dereden tepeden muhabbet; sonra herkes evine yollandı.
Ertesi gün kendini iyi hissetmediğini söyleyen daire başkanı arkadaş hastaneye gitmiş, durumunu anlatmış, test yapmışlar.
Pozitif!
Bizi aldı bir panik… Ne yapacağız, ne edeceğiz, nerelere gideceğiz…
Ya bize de bulaşmışsa.. Ya hasta olursak.. Korkuyoruz yani.
Bizimki temas ettiği herkesin ismini vermiş yetkililere.
Olayın akşamında aradılar; karantinaya alındığımızı, on dört gün boyunca izole halde yaşayacağımızı, evdekilerle tabağı çanağı ayıracağımızı anlattılar uzun uzun.
Ertesi gün bir görevli geldi kapıya; sağlık durumumuzu sordu.. “İyiyiz” dedik.
Bu arada izolasyon kuralına uymayıp evden çıkarsak üç bin küsur lira para cezası ve karşı karşıya kalabileceğimiz adli cezaları da hatırlattılar!
***
EVDEYİZ şimdi. Cumadan beri karantinadayız. HES uygulamasına baktım; “24 Ekim’e kadar karantina” yazıyor.. Ayrıca ‘riskli’ görünüyoruz.
Evde kimse kimseyle temas etmiyor.
24 Ekim’e kadar izolasyon sürecek. Tabi canımız sıkılıyor. Evde çalışmayı pek sevmiyorum; işyerinde sabah oturup akşama kadar sadece tuvalet için kalktığım masamda daha üretken olduğumu düşünüyorum.. Evdeki çalışma odamda afakanlar basıyor.
Ne yapalım, katlanacağız.
***
BU arada hatırlatmakta yarar var; Marka Şehir toplantısına katılan pozitif arkadaş o akşam pek çok kişiyle temas etti. Vali’nin, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, oda başkanlarının, bürokratların, gazetecilerin bulunduğu ortamda kimlerle konuştu, kimlerle görüştü bilemeyiz tabi..
..ve fakat o toplantıda olanların çoğu riskli durumda olmalı şimdi.
***
ŞİMDİ size bir bilgi daha verelim.
Büyükşehir Belediyesi’nde iki daire başkanının daha pozitif olduğu söyleniyor.
Bu daire başkanları, önce kendi personelleri, sonra Büyükşehir Belediyesi’nin bütününü riske atmış oluyor.
Yani en baştakinden en alttakine kadar riskli bir kurum şu anda Büyükşehir Belediyesi.
***
BALIKESİR‘de vaka sayılarının azlığına seviniyorduk geçen gün. Oysa gerçek pek öyle değil.
Zaten Vali Şıldak da açıkladı: “Vakalarda artış var.”
***
BİR önemli ayrıntı daha:
İzole edilen, karantinaya alınan herkese test yapmıyorlar.
HES uygulamasında riskli görünüyorsunuz ama, test yapılmadığı için durumunuzu bilmiyorsunuz.
Hastalığın belirtileri görünmüyorsa eğer, “şanslıyız, virüs bize bulaşmamış” diye düşünüyorsunuz.
Bir anlamda kaderinizle baş başa bırakılıyorsunuz.
***
DİKKAT edin kendinize. Kalabalık ortamlardan uzak durun, temas etmeyin, maskesiz çıkmayın.
Sağlıklı günler herkese.
