MUHALEFETİN lunapark arsasının satış kararına gösterdiği sert tepkiyi Büyükşehir Meclisi’nde göğüsleyen Başkan Yücel Yılmaz, tepki gösterenleri siyaseti ve ticareti bilmemekle suçladı. Yılmaz, “Eyvah, şehrin meydanını satılıyor.. Bunlar basit, ticareti bilmeyen, siyaseti bilmeyen, şehir yönetimini bilmeyen, aldığı sorumluluğu yerine getiremeyecek insanların söyleyeceği sözler. Bir yer lazımsa satın alırız, lazım olursa özel sektöre veririz, bu bizim işimiz. Basit gündemlerle oyalanmayın. Biz bu şehri düşünüyoruz. Bırakın 4.5 sene şu şehre hizmet edelim. Ben kendime de arkadaşlarıma da kefilim; yakalayan olursa buyursun, biz bu şehri düşünüyoruz, akrabayı, eşi dostu düşünmüyoruz. Bizi utandıracak bir iş yapmıyoruz. ” şeklinde konuştu.
Balıkesir Büyükşehir Meclisi’nin Ekim Ayı toplantılarının ilki dün gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın yönettiği mecliste belediyenin satışları ile ilgili muhalefet partilerinin söylemleri gündem oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, siyasetten ve ticaretten anlamayanların satışlarla ilgili konuştuğunu belirterek, belediyenin sattığından daha fazla yeri kamulaştırdığını söyledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz meclis gündeminde yer alan bir arsanın satışının oylanması öncesinde satışlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Satışlarla ilgili kamuoyunda yapılan açıklamaların yanlış ve siyaseten yapıldığını söyleyen Yücel Yılmaz, satışlara muhalefet partilerinin de destek vermesini istedi. Satışı yapılan ve yapılacak yerlerin belediyeye bir değer katmadığının da altını çizen Yücel Yılmaz, satıştan gelecek paralarla yeni yerlerin alınacağını ifade etti. Yücel Yılmaz ayrıca belediye tarafından yapılan satışların belli kesim ve zümrelere menfaat sağlamak için yapmadıklarını da dile getirdi.
Belli bir grubun veya zümrenin hakkını korumak için satış yapamıyoruz
Belediyenin sattığı yerlerle ilgili yapılan açıklamalarla ilgili konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz şunları söyledi:
“Milletimiz irade gösterdi hepimiz farklı partilerden seçilmiş insanlarız. Fakat hiç kimse, iddia edemez ki Türkiye’yi Balıkesir’i ben sizden daha çok seviyorum. Veya siz bu şehrin kötülüğüne çalışıyorsunuz diye iddia sahibi olamaz. Hepimiz inandığımız ve güvendiğimiz şekilde yaşıyor ve buna bağlı olduğumuz partiler var. Ama öncelik hepimiz Balıkesirliyiz. Ben Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ilçelere gittiğimde şunun sorumluluğunu baştan sona hissediyorum,. Gittiğim ilçenin en ücra köyünün de seçilmiş Belediye Başkanıyım. Kendi içimizde aldığımız karar gereği de hiçbir ilçemizi diğerinden ayırt etmeden adil ve olması gerektiği gibi yönetmek zorundayız meclis üyesi arkadaşlarımızın da birinci görevi Büyükşehirin menfaatlerini korumak kendi ilçesinden daha fazla hassasiyet gösterip alınan kararların sağlıklı olup olmadığıyla ilgili fikirde bulunmak. Ben belediye başkanı olduğum yerde garanti vermek istiyorum; biz hiçbir kişinin, zümrenin veya farklı insan grubunun hakkını hukukunu korumak için belediye başkanlığı yapmıyoruz. Şehrimizin doğruları neyse onlarla ilgili kararlar alıyoruz. Acelemiz de yok; devlet bürokrasisi yavaş da çalışsa düzgün çalışır ve olması gerektiği gibi olur. Bazı konuları gündeme getirdiğimiz zaman bunlarda fikri sabit değiliz, bunun sakıncası var, erteleyelim dendiğinde illa böyle olması lazım, biz birilerine söz verdik, üstümüzde parti baskısı var, böyle bir fikirle belediye başkanlığı yapmıyoruz. Hiçbir arkadaşlarımızın üzerinde de böyle bir baskı olduğuna inanmıyorum. Kamuoyunda belediyeler yanlış anlaşılıyor. Sata sata belediyenin kaynaklarını tükettiniz veya bir ilçenin kendisine gelmesi gereken paraların büyükşehre geldiği, suya zam yaptığımız, farklı noktalarda yanlış anlaşılıyor. Bakın arkadaşlar; hep beraber aynı gemideyiz. Herkes bir yerin başkanı ve şehir size emanet etmiş yetkileri. Bazı yerlerde meclis üyesi çoğunluğu olmayan başkanlarımız var. Bazı yerlerde çok hükmedici, üstünlük olan belediye başkanı olan arkadaşlarımız var. Ama bu belediyeler bizim başkanlıklarımız döneminde insanlar bizden hizmet bekliyor. Eğer bir belediyeyi fazla kamucu, fazla devletçi hiçbir şeyi satmayan ama hiçbir şey de üretmeyen yer olarak düşünen arkadaşlar varsa farkında olmadan şehrin gelişmesine zarar veren arkadaşlar olur.
Polemik ve kavgalarla şehri yönetmeyeceğiz
Ben uzaktan takip ediyorum, cevap da veriyorum ama biz bu şehri polemiklerle ve kavgalarla yönetmeyeceğiz. Mantıklı olan şeylere cevap veririz. Bizim sizden utanıp da saklayıp da eyvah yanlış yaptık diyeceğimiz bir şey yok. Ben de arkadaşlarıma olabildiğince şeffaf olun diyorum, komisyonlarda kimden ne gelmişse herkes tartışsın, eğer bu yeterince olgunlaşmadığı düşünülürse sonrakine öteleyin, bizimi hiç acele işimiz yok kimseden saklayacağımız bir şey de yok. Kamuoyunda gündem oluyor; “biz bir yeri satmaya çalışıyoruz, Balıkesir’in ciğerinin ortasına, meydanına bir şey yapıyormuşuz” algısı yaratılıyor. Böyle bir siyaset yapmayalım. Bu lunapark alanı bir kültür merkezi olarak zaten İl Özel İdaresi tarafından değerlendirilmek istendi. Balıkesir’de misafirlerimizi, gelen futbol takımlarını toplu halde bir çalıştay yapacak salonumuz bir otel bütünlüğünde yok. Buraya 5 yıldızlı etkinlik salonlarının da olduğu sosyal faaliyet gösterecek bir otel yapmakla ilgili bize müracaat edildiğinde bizim şehir merkezine yakın, otoparkı olan ulaşım kaynaklarına yakın yerlerimizden biri. Bunu ucuza sattınız, peşkeş çekiyorsunuz böyle bir şey olmadıysa orası şehir meydanı değil, kamuoyunu yanıltmanın manası yok. Şu anda lunapark hizmet veriyor, bu lunaparka her zaman çocuklarımızın eğleneceği farklı bir yer gösterebiliriz. Ama orası şehrin bütünlüğünün içerisinde bir yer.
Satıyoruz ama bir o kadar da kamulaştırma yapıyoruz
Benim önümde kamulaştırmayı planladığımız yerlerin listesi var. Belediye böyle çalışırsak güçlü belediye olur. Yani; Edremit belediye başkanımız, Burhaniye belediye başkanımız bir yerleri satmak istiyorsa, burada parti kimliklerimizden arınıp bunun şehrimize faydası ne, zararı ne, ne kazandırır ne götürür buradan aldığımız parayı yeni yer almakta kamulaştırmak için üçte birini altıda birini kullanmamız lazım. Bir belediye başkanı şehrine zarar vermemek için bir yerden satıp bir yerden alıp kendisinden sonra gelen belediye başkanlarına da şehrin gelişme alanı içerisinde belediyenin ileride kullanabileceği nakite dönüştürebileceği yerler oluşmuş. Bizim bundan önceki belediye başkanlarımız bununla ilgili çalışmalar yapmış. Bandırma’da 8,5 milyona aldığımız bugün değeri 200 milyonları bulan büyükşehir bünyesinde yer var. Yeni Karesi’de Fırıntaş, Baltok üzerinden alınmış yerler var. Bunların hepsi o gün belediyenin aldığı değer üzerinden çarpı üç. Bizim elimizdeki şu kalem, arsa üzerindeki, parseller üzerindeki farklı yerlerdeki değişimlerle şahısların kişisel zenginleşmesi yerine kamuoyunun zenginleşmesi yönünde kullanıldığı sürece bu iyi bir kalemdir ve kaynak üretir.
Almak ve satmak belediyenin birinci görevidir
Almak ve satmak belediyenin birinci görevidir. Lazım olan yeri alır olmayan yeri şehrin önünü açmak için satar. “Şehrin meydanını satıyorlar” diyorlar. 30 yıldır orası boş duruyor, virane. Öyle mi iyi yoksa şehrin kamuoyunun hizmetine kullanılabilecek bir yer mi olması iyi? Ben Belediye Başkanı olduğumdan itibaren şehir merkezinde 5 milyon 305 bin TL değerinde yer satın aldım. Kamulaştırdım. Bu niye? Lazım olursa şehrin en gözde yerini kamulaştırmak için satın alıyoruz. Şu anda Paşa Caminin oradaki yerleri kamulaştırdık, Şeyh Lütfullah Caminin arkasındaki binaları kamulaştırıyoruz. Bizim bu konuda engellimiz yok ki. Bir şey kamunun yaranınaysa sattığımız yeri şahıslara kişisel zarar vermeden bedeli neyse satın alıyoruz. “Eyvah şehrin meydanı gidiyor” söylemleri bunlar; basit ticareti bilmeyen siyaseti bilmeyen şehir yönetimini bilmeyen aldığı sorumluluğu yerine getiremeyecek insanların kullanacağı laflar. Biz bir yer bize lazımsa satın alırız, bir yer özel sektöre lazımsa veririz. Bu bizim işimiz, zaten meclis ondan var, yoksa Vali yönetir belediyeyi. İnisiyatif kullanma, şehrin direk ihtiyaçlarını belirleme bununla ilgili can acıtmadan karar almak için siyasiler var, meclis üyeleri var. Şimdi olur olmadık yerlerde şehrin gündemini değiştiren, siyaset üretemeyen, faydalı şey üretemeyen akılların yapacağı şey, bırakın 5 sene, 4,5 sene hizmet edelim şu şehre ya! Küçük gündemlerle yanlış ilerle orası satılıyor burası satılıyor, ben arkadaşlarıma da kefilim kendime de kefilim. Yakalayan olursa buyursun. Ama biz bu şehri düşünüyoruz. Şahısları ve kendi çıkarlarımızı akrabalarımızı eşimizi dostumuzu düşünmüyoruz. Daire Başkanlarımızla beraber hareket ediyoruz her konuda herkese açığız. Her ihalede herkese açık. Acelemiz de yok. Bu konuda bilgi edinme hakkını isteyenler olabilir. Kimseden utanacak yanlış yaptığımız bir şey yok.
Yanlış yaparsak yaptığımız yanlıştan dönmesini de biliriz
Yanlış yaparız ama şehrimize zarar vermek için değil bilmediğimizden yaparız zaten muhalefet de ondan var. Eleştirin konuşalım ama olacak işleri ben herkesin bariz bir şekilde gördüğü şeylere de kendi içinizde pirim vermeyin. Bugün bir satış kararı almak istiyoruz. Bu arsanın belediyeye hiçbir faydası yok, bu arsa özel sektöre geçerse inşaatı çalışır vs. Oradan gelen kaynakla başka bir yerde kullanırız, başka yeri kamulaştırırız. Benim önümde kamulaştırılması gereken 31 milyonluk yer planlı. Bunların hepsine yazı gitti. Biz bir yeri satıyoruz diye yer almıyor değiliz belediyenin gücünü de kimse küçültemesin. Ben şehrin meydanını açmaya sizle beraber karar vereyim, onu bir Allah’ın kulu engellisin, yeter ki oybirliğiyle geçsin kimse engelleyemez. Adama gerekli parasını veririz, zararını tanzim ederiz, orada şehre lazım şeyi de parayla satın alır, işimize bakar gideriz. Her yanlışı da düzeltebilecek güç var bu mecliste yeter ki kaynakları doğru kullanan akıllı belediyecilik yapılsın.
Yapacağımız işlere hep birlikte karar verelim
Ben meclis üyesi arkadaşlarıma söylüyordum ilçe belediye başkanlarımızı zorlamayın, yanında destek olun kaynakları doğru üretmelerine yardımcı olun dedim. Siyaset yapmayın şehrin ihtiyacı neyse hep beraber bunu karşılayın. Yanımızdaki şehirlerle rekabet halindeyiz, ülke olarak diğer ülkelerde rekabet halindeyiz. Balıkesir’in hak ettiği tartışmasız bir şehir alt yapısını istişare ile çözeceğiz. Ben parti rozetini mecliste veya şehirle ilgili karar alırken kullanmıyorum. Hepimizin bir siyasi düşüncesi var. Ben hiçbir arkadaşımın da zaten şehirle ilgili bu şehir söz konusu ise siyaseten farklı olduğunu düşünmüyorum. Hepimizin aklı birimizin aklından daha iyidir. Hep beraber karar verelim, farklı kültürlerden gelen bir sürü arkadaşımız var, daha iyi istişare edilir, daha düzgün karar verilir. Bu zemini oturduk lütfen kimse bu bozmaya kimse karar vermesin.”