Körfez Kadın Dayanışma Platformu Başkanı Süheyle Doğan yaptığı yazılı açıklamada, “Edremit’in Darsofa Mahallesi’nde bir süredir bir trajedi yaşanmaktaydı. Kimse görmedi. Kimse görmek istemedi. Kimse sahip çıkmadı. Herkes suçlu. Hepimiz suçluyuz. Bir psikopata karşı yalnız bırakılan Ceyda, onurunu ve öz yaşamını tek başına kurtarmak zorunda kaldı. Bir karıncayı bile incitmeyen Ceyda, erkek egemen sistem ve anlayış yüzünden kendisine hayatı zindan eden bir erkeği öldürmek zorunda bırakıldı” ifadelerini kullandı.
Doğan, şunları kaydetti:
“Yakınlarının beyanlarına göre; bir süredir Ceyda’ya ısrarla musallat olan Gökhan Evinç, Ceyda’nın kendisini istemediğini belirtmesinden sonra Ceyda’yı ıssız bir yerde sopayla dövdü. Bu durumu babasına anlatan Ceyda, babasından destek görmediği gibi bir de babasının suçlamalarına maruz kaldı. Ceyda’yı anne ve babasını da öldürmekle tehdit eden Gökhan Evinç’in tehditleri üzerine Ceyda, Gökhan Evinç’i karakola şikayet etti. Karakoldan da sonuç alamayan Ceyda, Gökhan’ın tehditleri ve babasından göremediği destek nedeniyle yüzük takmak zorunda kaldı. Gökhan tarafından elinden telefonu alınan, sokağa çıkması, arkadaşlarıyla konuşması yasaklanan Ceyda’nın hayatı zindan oldu. Kapana kısıldı. İşine gidemedi. Bir gün Ceyda’nın anne ve babasıyla birlikte yaşadığı eve gelen Gökhan Evinç, Ceyda’yı tehdit edince hem kendisinin, hem ailesinin canını ve onurunu korumak için Ceyda babasının tüfeği ile Gökhan Evinç’i öldürmek zorunda kaldı. Basında yer alan haberlere ve Ceyda’nın yakınlarının beyanlarına göre, Gökhan Evinç’in cinayet gibi bir sürü sabıkası var. Gökhan Evinç gibiler ortalıkta dolaştıkça, sistem tarafından beslendikçe, kadına yönelik şiddet ve tehditler karşısında kolluk kuvvetleri gereken tedbirleri almadıkça daha kaç Ceyda’nın yaşamı kararacak? 2018 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 440. Kadınların büyük bir kısmı yakını bir erkek tarafından öldürülüyor. Dünyanın hemen her yerinde tacize, tecavüze, şiddete maruz kalan kadınlar ya susuyor ya da susmaya zorlanıyorlar. Ancak aralarında kendi canını korumak, hayatına sahip çıkmak için erkek şiddetine direnenler hatta öldürmek zorunda kalanlar bile oluyor. ‘İşte namusuma uzananın kellesi’ diye kendisine silah zoruyla tecavüz eden adamın kellesini köyün meydanına atmak zorunda kalan Nevin Yıldırım gibi, kendisine defalarca tecavüz eden, hasta yatağında makineye bağlıyken kendisine şiddet uygulayan kocasını canını kurtarmak için öldürmek zorunda bırakılan Çilem Doğan gibi, kendisini kemerle boğmaya çalışan kocasını kendini ve çocuğunu öldürmek zorunda bırakılan Yasemin gibi, Ceyda da hayatını savundu, meşru müdafaada bulundu. Şiddete, tacize, tecavüze uğrayan kadınlar çevrelerinden, kolluk kuvvetlerinden, kamunun diğer kesimlerinden gerekli desteği göremeyince ya kendi canlarından oluyor, öldürülüyor ya da yaşamları ve onurları için öldürmek zorunda bırakılıyor. Körfezde Esra Gövem, Pınar Ç., Aygül, Emine gibi kadınlar, Kuzey Efe, Zeynep adlı çocuklar canından oldu. Bir sürü kadın yaralandı. Bizler, bu davalarını takip ettik, ediyoruz. Ceyda’ya da sahip çıkıyoruz. Ceyda yalnız değil. Ceyda cinayet işlemedi, kendi ve yakınlarının hayatını savundu. Ceyda meşru müdafaada bulundu. Balıkesir Valiliğini ve yerel yönetimleri kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda gerekli önlemleri almak ve kadın örgütleri ile işbirliği içinde somut projeler uygulamak, her ilçede kadın danışma merkezleri açmak ve şiddet mağduru kadınlara sahip çıkmak, onları korumak ve kollamak üzere göreve çağırıyoruz” dedi. İHA
