MALUM KİŞİ
“Buralar bizim, ne istiyorsak o olacak,
kabul edenler gelsin, etmeyenler çıkıp gitsin”
formatlı bir Kadın Meclisi seçimi işte!
BALIKESİR Kent Konseyi’nin Kadın Meclisi yürütme kurulu seçilmiş. Meclis’in yeni Başkanı Beyaz Zambak Kadın Kooperatifi Başkanı Ferda Salcı olmuş.
Kadın Meclisi yürütme kurulu seçimi hayli şamatalı geçmiş!
Kent Konseyi genel kurulu da öyle olmuştu. Antidemokratik bir yöntemle, tek liste zorunluluğu eşliğinde, Büyükşehir Belediyesi ve CHP İl Başkanlığı’nın tercihleri doğrultusunda falan..
Karesi ve Büyükşehir Meclis Üyesi Sevinç Özden Konseybaşı oluvermişti!
Bunun böyle olmaması gerektiğini sokakta dillendirenler, yürütme kurulu listesine yazılınca seslerini kesip oturmuş, olan biten haksızlığa gözlerini kapamışlardı.
***
AYNI antidemokratik tavır, aynı “küçük olsun bizim olsun” zihniyeti, Kadın Meclisi seçiminde de kendini göstermiş.
Yine hazır liste, yine tepeden inme başkan, yine gürültü patırtı şamata!
Açık oy gizli tasnif mi desek, tek parti devrindeki gibi.. İndir kaldır, “oy çokluğuyla” falan…
Hele Konseybaşı hanımefendinin Divan Başkanı sıfatıyla kürsüden salona seslenişi var ki; sanırsınız ceberrut matematik öğretmeni… Karatahta önünde bölme işlemini yapamayan öğrenciyi azarlayan öğretmen havasında.. O nasıl bir ses tonu, o nasıl bir azarcı tavır öyle!
Sosyal medyada paylaşılan videoları izleyin, hak vereceksiniz.
“Buralar bizim, ne istiyorsak o olacak, kabul edenler gelsin, etmeyenler çıkıp gitsin” formatlı bir Meclis seçimi işte.
***
KADIN Meclisi seçimine ilişkin paylaşımlara baktık biraz sosyal medyada. Bir kısım her şeyi kabullenmiş, lay lay lom yapıyor.. Bir kısım ateş püskürüyor.
Bir grup medyacı da mevzuya dahil olmuş; “bu nasıl seçim” diye soruyor.
CHP İl Başkanı Erden Köybaşı’nın da ismi sıkça geçiyor, Kadın Meclisi seçimine ilişkin.
Listeyi parti binasında hazırlayıp salonun onayına sunmuş diyorlar…
Hâttâ onaya bile sunmaya gerek yok; “aha işte liste budur, buyrun seçin” dayatması!
Köybaşı ve ekibi, Kent Konseyi genel kuruluna da fena halde müdahale etmişti zaten.
“Büyükşehir bizimse, Kent Konseyi de bizim olacak; meclisleri de biz seçeceğiz, projeleri, programları da biz belirleyeceğiz; her şeye biz karar vereceğiz” faslında, demokrasiyi dışlayan, katılımcılığı önemsemeyen, farklı seslere tahammülsüz durumlar.
***
KENT Konseyi genel kurulu sonrasında da yazdık; katılımcılık, çok seslilik, demokrasi ise asıl hedef.. Herkes aday olabilir, herkes dilediğine oy verebilir. En çok oyu alan başkan olur, yürütme kuruluna girer falan işte.
Hazır liste, “sen, ben, bizim oğlan, bizim kız…”
E bunu AK Partililer de yaptı geçen dönem. Hani siz farklıydınız, hani demokrasiye inanıyordunuz, hani dayatmacılığa, kayırmacılığa, ötekileştirmeciliğe falan karşıydınız?
***
ERKEKLER de varmış salonda.. Kadın Meclisi seçimi için oy vermeye gelmişler.
Kadın Meclisi’nde erkeğin ne işi var demeyin.
Sonuçta erkeği yok sayıyorlar; Kent Konseyi’nde ‘Erkek Meclisi’ diye bir oluşum var mı; yok!
N’apsın erkek milleti; gelip izlemişler, oy vermişler.
Sonra bunların oyları kabul edilmemiş falan.
Çağırmışsınız, gelmişler. Oy vermişler… Niye kabul etmiyorsunuz?
CHP egemenliğindeki Kent Konseyi’nde, ‘erkeğe mobing uygulamak’ gibi bir durum yani bu da.
***
HAZIR löp listeden Kadın Meclisi’ne seçtirilen hanımefendiler, şimdi kadın haklarından, pozitif ayrımcılıktan, kadına yönelik şiddete karşı mücadeleden, şehrin kadınlarıyla el birliğiyle proje üretmekten, demokrasiden falan dem vuracaklar.
Antidemokratik bir seçimle Meclis oluşturulduğu unutulacak.
E peki, o salonda küsen, darılan, gücenen, kızan, “bunlardan bi cacık olmaz” öfkesiyle kapıyı vurup çıkan onca kadının hakkı, hukuku, gururu ne olacak?
En çok oyu aldıkları halde, divan oyunlarıyla devre dışı bırakılan kadınların tepkisi ne olacak?
Nasıl tamir edeceksiniz kırdığınız kalpleri?
Ne oldu “benim ailem” muhabbeti?
***
BUGÜN DE Kuva-yı Milliye Meclisi seçimi varmış.
Aynı manzarayı izlemeye devam o zaman…
***
KÖYBAŞI ile Konseybaşı’na selam ederim.
Ahmet Akın’a iki kere selam olsun.
