BTT GENEL MÜDÜRÜ ÖMÜR BOYUER, İDDİA, HAKARET VE SUÇLAMALARA BÖYLE KARŞILIK VERDİ: KABUL EDİN BTT’Yİ ÇOK KÖTÜ YÖNETMEŞSİNİZ!
Balıkesir Toplu Taşıma A.Ş. Genel Müdürü Ömür Boyuer, kendinden önceki BTT Genel Müdürü’nün sosyal medyadan yaptığı iddia, suçlama ve hakaretlere sert dille karşılık verdi. POLİTİKA’ya konuşan Boyuer, Yücel Yılmaz döneminde BTT A.Ş.’nin çok kötü yönetildiğini, düzenlediği basın toplantısında bunun örneklerini kamuoyuna açıkladıklarını, çoğu iş ve işlemde kamu zararı oluştuğunu yineledi. Boyuer, “kamu zararlarıyla ilgili adli girişimlerimizi yaptık, suç duyurusunda bulunduk” dedi.
BTT eski Genel Müdürü’nün BOYTUR A.Ş. ile ilgili iddialar için, “tertemiz bir şirket devrettik, batık değildi, geri dönen çekleri olmadı, bu iddialar gerçek değil. Biz şirketi satarken BTT’de kendileri vardı; bu satışta kamu zararı varsa, kamuyu zarar uğratan kendileridir” dedi. Boyuer, oğluyla ilgili iddia için, “2016’da işe başladı, 2019’da kendileri işten çıkardı; oğlum yeni gelmedi, geri geldi” diye konuştu. Boyuer ayrıca seçimden bir gün sonra 3 poşet dolusu evrakın yırtıldığı iddiasını da yineledi.
BALIKESİR Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Balıkesir Toplu Taşıma A.Ş.’nin Genel Müdürü Ömür Boyuer, BTT’nin önceki yönetiminden kalan enkaza ilişkin çok sert açıklamalar yapmış, ortaya çıkan kamu zararına dikkat çekmişti. Boyuer, kendinden önceki BTT yönetiminin kamu zararı oluşturduklarına ilişkin iş ve işlemleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını da kaydetmişti.
Boyuer’in Balıkesir kamuoyunda geniş yankı uyandıran açıklamalarına, BTT eski Genel Müdürü tarafından sosyal medya üzerinden sert bir karşılık verilmiş, ayrıca Boyuer hakkında hakaret ve itibarsızlaştırma içeren ifadeler yer almıştı. BTT Genel Müdürü Ömür Boyuer, basın toplantısındaki açıklamalarının arkasında durdu; kendisiyle ilgili iddia ve ithamlara yanıt verdi.
“AKÇAY’DAKİ KAÇAK BİNADA GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA VAR”
Edremit Akçay Terminali’ndeki inşaatla ilgili tespitlerinin tamamının belgelere dayalı olduğunu söyleyen Boyuer POLİTİKA’ya yaptığı açıklamada, “Bununla ilgili yaşanan gelişmeler sonucunda ruhsatsız ve kaçak olan binanın yıkım işlemlerine başlandı. Her şey belgeli, ispatlı olduğunu kanaate değil kanıta dayalı açıklamalar olduğunu ifade etmiştim. Yaptığım basın açıklamasında değindiğim konulardan bir tanesi de Akçay Terminali’nin hemen yanında yapılan inşaatla ilgiliydi. Bir kere öncelikle orası park, yol ve trafo alanında yapılan kaçak bir binaydı.
Binanın yüzde 58’e yakın bir kısmının bitmiş olmasına rağmen seçimden hemen öncesinde yüklenici firmaya ödemesinin tamamı yapılmış. Burada görevi kötüye kullanma var, bir hakkediş düzenleme olayı yok. Orasıyla ilgili biz BTT A.Ş olarak tespit davası açtık. Yüzde 57,71’lik kısmının bittiği yönünde elimizde bilirkişi raporu var. Yapılan bina için 79 milyon liranın üzerinde geri ödemeli yaklaşık 27 milyon 957 bin lira kredi çekilmiş. Bir ay içerisinde de KDV dahil 30 milyon 600 bin lira da yüklenici firmaya ödeme yapılmış. Kaçak bir bina olduğu için Edremit Belediyesi de orasını mühürledi ve yıkım kararı alarak 1 milyon 320 bin liraya yakın da imar para cezası kesti. Yani buraya 30 milyon 600 bin lira ödenmiş, çekilen krediyle bu yaklaşık 79 milyona mal olacak ve ayrıca imar para cezasıyla bunun üzerine yıkım bedeli geliyor. Burada kamunun ciddi bir zararı var. Bununla ilgili bir suç duyurusunda bulunduk. Şu anda da o bina yıkılıyor” dedi.
“BOYTUR A.Ş. BENİM DEĞİL, AYRICA BU ŞİRKET BATIK DEĞİLDİ”
Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen Boytur A.Ş. ile ilgili iddialara da yanıt veren Ömür Boyuer, şirketin sahibi olduğu, batık durumdaki şirketi Büyükşehir’e sattığı şeklindeki iddialara da yanıt verdi. Boyuer, “Bununla ilgili cevap vermesi gereken kişiler var. Bir cevaptan daha ziyade geçmiş dönemde yapılan icraatlarla ilgili konular yeri alıyordu. Ayrıca bu açıklamalarda benimle ilgili iftiralar da bulunuyordu. Yapılan açıklamalarda iftiralar ve yalanlar üzerine sorular vardı. Biz her türlü sorulan soruya cevap vermekten imtina etmeyiz. Allaha şükür bagajımızda bir şey yok. Bu sorulardan bir tanesi “ortağı olduğun ve çeklerini ödemediğin içtin batırdığın BOYTUR A.Ş’yi BTT’ye kaç liraya sattın” şeklindeydi. Bu satışı yaparken de tüyü bitmemiş yetimin hakkı için nasıl bir mücadele verdin” deniyordu.
Benim soy ismim Boyuer olduğu için BOYTUR A.Ş’nin benim olduğunu sanıyorlar. Öncelikle şunu söyleyeyim ben BOYTUR A.Ş’nin küçük bir ortağıyım. Tamam kurucuları arasında yer alıyorum. Balıkesir Otobüs Yazıhanecilerinin bir araya gelerek kurduğu bir şirket ve toplu taşıma sektöründe de yaklaşık 17 yıldan fazla hizmet verdi. Bu şirket bir kere batık değildi, ödenmeyen çekleri de hiçbir zaman olmadı. Üstelik BOYTUR A.Ş 2021 yılında BTT A.Ş’ye devredildi. Pandeminin getirdiği olumsuz koşullardan etkilenmişti, gidişatı iyi değildi. Belediye de bu konuda destek olunması noktasında girişimlerde bulunuldu. Bunun daha önceden örnekleri var. Destek olunması noktasında belediyeden talebimiz oldu. Fakat belediye destek olmadı. Yani önümüzdeki süreçte sürdürülebilirliğinin zorluğundan dolayı devir oldu” diye konuştu.
“PRESTİJLİ, TERTEMİZ BİR ŞİRKET DEVRETTİK.. BUNU KENDİLERİ DE BİLİYOR…”
BOYTUR A.Ş. hakkındaki iddialara ilişkin Boyuer sözlerini şöyle sürdürdü:
“BOYTUR A.Ş.’de 14 bin 400 pay vardır ve her bir pay da 25 lira değerindedir, toplamda 360 bin lira sermayeli bir şirkettir. Benim 14 bin 400 pay içerisinde Ömür Boyuer olarak 5 payım vardır, o da 125 lira eder ve 10 binde 3,5 payla şirket ortağıydım. Sanki şirket benimmiş gibi algı yaratmaya çalışıyorlar. Bunu da aslında o dönemin yöneticileri çok iyi biliyor. Kimin ne kadar paya sahip olduğunu çok iyi biliyorlar. Belediye ve BTT olarak kendilerinin atadığı hesap uzmanları BOYTUR A.Ş’nin iki aydan fazla hesaplarını incelediler, aktiflerine, pasiflerine baktılar, bankalar sorgulandı, vergi dairesi, sigorta sorgulandı, iş mahkemeleri sorgulandı, çalışanların özlük hakları verildi. BOYTUR A.Ş ticari hayatı boyunca ne bir kredisini, ne vergisini ne de sigortasını aksatmıştır. Prestijli tertemiz bir şirkettir. Onun için batık bir şirket değildir. Bunu nasıl söyleyebiliyorlar hayret ediyorum. Kaldı ki bu süreci yaşayan, bu sürecin detaylarını bilen görevlinin bunu söylemiş olması akıllara durgunluk veren bir şey. Her şeyi geçiyorum; şu anda anlattıklarımı da geçiyorum BOYTUR A.Ş BTT’ye satılırken ben vardım, BTT’nin başında da başka bir arkadaş vardı. Satan benim, alan o. Kamu zararı varsa, kamuyu zarara uğratan odur.”
“OĞLUM 2016’DA BTT’DE İŞE BAŞLADI, 2019’DA KENDİLERİ İŞTEN ÇIKARDI”
Boyuer, oğlunun BTT’de çalıştığı, Toplu Taşıma A.Ş.’yi aile şirketi gibi kullandığı yönündeki iddialara da karşılık verdi. Oğlunun 2016’da BTT’de çalışmaya başladığını, kendi döneminde işe alınmadığını söyleyen Boyuer, “Öz oğlun BTT’de hangi tarihte işe başladı diye soruyorlar. Benim oğlumun BTT’de işe başlama tarihi 2016’dır. Rahmetli Edip Uğur’un belediye başkanı olduğu dönemde ve BTT A.Ş’nin yeni kurulduğu süreçte işe başladı. Oğlum 2019 seçimleri sonrasında da haksız yere işten kendisi ve kendileri çıkardılar. Nasıl işten çıkardıklarını kendileri varsa cesaretleri anlatsınlar.
Oğlumun işten çıkarıldığı tarihte eşi de hamileydi. Yani oğlum yeni gelmedi, geri geldi. Ahmet Başkanın da bilgisi, onayı ve talimatıyla olan bir şeydi. Kendisi yaklaşık 1 yıl önce bu şirketin başında genel müdürdü, bu şirkette kimin ne kadar maaş aldığını, hangi pozisyonda kimin ne kadar maaş aldığını çok iyi biliyor olması lazım. Öyle ayda 100 bin lira alıyor diye bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bu rakamdan çok çok uzakta her kim ne alıyorsa oğlum da o maaşı alıyor. Öyle bir şey de söz konusu değil” dedi.
“ALKOL BAĞIMLISI DEĞİLİM, TEDAVİ GÖRMEDİM”
Boyuer, BTT eski Genel Müdürü’nün, ‘alkolik’ olduğu ve alkol tedavisi gördüğü şeklindeki iddiasına da yanıt verdi; “benim alkol sorunum yok, alkolik değilim, alkol tedavisi de görmedim” dedi. Boyuer, “sorduğu sorulardan bir tanesine cevap versem mi vermesem mi bilmiyorum ama alkolle ilgili sorunum olup olmadığını sormuş. Benim bugüne kadar alkolle ilgili bir sorunum olmadı. Olsa da ne olur ayrıca? Allah’ın bildiğini kuldan saklamıyorum ama her gün içen biri değilim, tedavi falan da görmedim. Kendisinin merakını gidermiş olayım” ifadelerini kullandı.
“3 POŞET DOLUSU EVRAK YIRTILDI MI, YIRTILMADI MI? BUNA CEVAP VERSİNLER…”
Boyuer, 1 Nisan 2024 tarihinde, yani yerel seçimden bir gün sonra BTT A.Ş.’de üç battal boy siyah poşet dolusu evrakın yırtıldığı iddiasını yineledi. Boyuer, “cesaretleri varsa bu evrakların yırtılıp yırtılmadığına cevap versinler” dedi.
BTT Genel Müdürü Ömür Boyuer şunları söyledi:
“Şunu söylemem gerekirse o gün basın açıklamasında söylediğim gibi göreve geldiğimiz günden beri yaptıklarımız kanaate dayalı değil kanıtlara dayalı işlemlerdi. Ben kendisine tek bir soru soracağım. Aslı astarı olmayan karalamalar üzerine sorular soruldu ben de tek bir soru soracağım. 1 Nisan 2024 tarihi 31 Mart 2024 tarihinde bir gün sonra burada BTT A.Ş’de üç battal boy siyah poşet dolusu evrak yırtıldı mı yırtılmadı mı? Cesareti varsa yırtılıp yırtılmadığına cevap versin. Ama altını çizerek tekrar söylüyorum ben belgeli ve ispatlı konuşurum. Bu şirketin evrakları, belgeleri imha edildi mi edilmedi mi tek bir soru soruyorum. Yüreği de varsa cevaplasın.”
“İNİSİYATİF ALDIM DİYE ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZSİN!”
Ömür Boyuer, akaryakıt istasyonuyla ilgili iddialarla ilişkin şu bjilgileri verdi:
“Basın toplantısının ardından gecen süreç içerisinde akaryakıt istasyonunu devreye aldık. Akaryakıt istasyonu öngörülen tarihten çok sonra bitti. Orada da inşaat yüzde 50 seviyesinde olmadığı halde para yüklenici firmaya ödenmiş durumdaydı. Hibe aldığı söyleniyor. Oradan, akaryakıt firmasının şartlı desteği vardı. Akaryakıt istasyonunu bitirirse bir para verecekti ama daha öncesinde BTT’nin imkanlarıyla ödemeler yapılmış. Biz o inşaatı bitirdik, akaryakıt firması da o ödemeyi yaptı. Bununla ilgili verilen cevapta ilginçtir. Bu tür şeyleri inisiyatif altında aldık adı altında bir kılıf uydurmaya çalışılmış. Zaten inisiyatif almayasın diye ihale kanunu var, etik kurallar var, ahlak kuralları var. Aldığın inisiyatifin de sonuçları ortada bir kamu zararına uğratıyorsun. Yani bunu inisiyatif aldım diye bunun üzerine şal örtemezsin buna kimse inanmaz.
Bir de polis okulu öğrencilerinin eğitim merkezinden şehir merkezine taşınmasıyla ilgili “şerefli polis öğrencilerini taşıdık bu mu seni rahatsız etti” demiş. Öğrencilerimiz bize de şerefli polis öğrencileridir. Önemli olan orada taşıma ücretlerinin muhasebeye kaydının girip girmediğiyle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Ona cevap versin.
“KÖTÜ NİYETLİ VE KEYFİ SÖZLEŞMELER…”
Şu anda üzerinde çalıştığımız kamu zararına uğratılan diğer bir vaka da kiralama bedellerinin ihalesiyle ilgili olarak devam ediyor. BTT her ne kadar anonim şirket olsa da, tüzel kişiliğe olsa da yüzde 100 belediye iştiraki olduğu için ihale kanunlarına tabidir. Belediye Meclisi tarafından BTT A.Ş’ye devredilen, işletme hakkı verilen yerleri BTT kendi işletir ya da kiraya verir. Fakat kiraya verebilmenin yolu ihaleye çıkmaktır. Yani istediğin kişiye istediğin fiyattan bunları kiraya veremezsin. Yani ihaleye çıkman gerekir. Ben babalarının çiftliği yönetmişler derken bunu kastetmiştim. Örneğin Edremit’te bir işyeri var. Üç harfli marketler zincirinden bir tanesi orada kiracıdır. 210 metrekare yerde şu an BTT A.Ş keyfi olarak ve kötü niyetli yapılan sözleşmesinden dolayı BTT A.Ş o kiracıdan KDV dahil 1089 lira kira alıyor. SPK’dan yetkili bir değerlendirme kuruluşuna dedik ki bugün kiraya versek ne olur orası dediğimizde verdikleri rapor 75 bin liraya kiraya verilebilir oldu. Neredeyse arada 75 kat fark var ve bunu sorduk. Bununla ilgili çalışmalar var ve bunu yakın zamanda sonuçlandıracağız.”
