İHA uçuramadık, restoran yapalım!

Dinçer Orkan’ın çok paralar harcayıp İHA uçuramadığı tesisle ilgili son durum: Mesut Akbıyık İHA Üssü’nü kafe – restoran yapacak!

karesi-iha-üssü-restoran-kafe-olacak

 

 

BİR ARA Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık’a sormuştum:

“Önceki Başkan Dinçer Orkan Naipli’de İHA Üssü kurduydu; seçilseydi, ertesi gün açılış yapacaktı. On bir ay geçti üstünden, o yatırımdan hiç söz edilmiyor. Ne yapmayı düşünüyorsunuz?”

 

***

İSTERSENİZ önce İHA Üssü’nün cemaziyelevveline bakalım.

 

 

AK Partili eski Başkan Dinçer Orkan’ı, seçimi kaybettiği günden bu tarafa görmüyorum. Hoş, Altıeylül’ün eski Başkanı Hasan Avcı’yı da görmüyorum; ikisi de kırklara karışmış gibi, kayboldular. Bir zamanlar özneydiler; şimdi cümle içinde kullanılmıyorlar!

Gerçi Dinçer Orkan, CHP’li Başkan Mesut Akbıyık’ın ‘basın ödemeleri’ muhabbetleriyle ara ara gündem oldu ama, cevabi manada manşetlerde yer almadı.

Bu arada Büyükşehir’in eski Başkanı Yücel Yılmaz’ı da en son devir teslimde gördük; daha da görmedik. Herhalde hepsi kendi işine gücüne daldı.. 31 Mart’ta yaşadıkları travmayı atlatmaya çalışıyorlardır muhtemelen.

Tabi mevzumuz Hasan Avcı, Yücel Yılmaz değil. Dinçer Orkan’ın İHA Üssü!

 

 

HATIRLARSINIZ, 20 dönümden fazla bir araziyi kapsayan bir İHA Üssü inşa etti Dinçer Orkan.

Bununla ilgili sayısız haber okudunuz. Karesi Belediyesi ne zaman gündem dışı kalsa, bu İHA Üssü ile ilgili son gelişmeler haber bülteni olarak medyaya yollanırdı.

Herhalde yüzlerce haber çıkmıştır bu yatırımla ilgili.

Hani o kadar yazdık çizdik, inşaat bitti, ince işler halledildi, çevre düzenlemesi yapıldı; e peki niye hizmete girmiyor?

Merak tabi.. Gazeteci meraklı olmalı. Bir de ‘fikri takip’ mühim.. Yüzlerce haberden sonra, on bir aydır niye hiç kimse bu tesisten söz etmiyor?

Şahsım olarak bir kurcalayayım mevzuyu dedim.

 

 

MESUT AKBIYIK, “en kısa zamanda birlikte gidelim, inceleyelim, ne yapabiliriz, senin de fikrini alalım” dedi.

“Olur, gideriz” dedim ama.. Bunlar politikacı, dün söyler, bugün unutur, ertesi gün “niye hatırlatmadın” diye hesap sorar.

Mesut Akbıyık unutmamış!

Perşembe sabahı, henüz karga şeyini yemeden WhatsApp’tan mesaj atmış: “Bugün gidelim…”

Öğleden sonrası için sözleştik; İHA Üssü’nün kurulduğu Naipli köyüne doğru yola çıktık.

Naipli eskiden kendi halinde bir köydü; şimdi Villakondu Köyü’ne dönüştü.

Öyle diyorum; çünkü herkes kafasına göre bina inşa etti. Bir düzen, intizam yok. Çok paralar harcayıp bu kadar kötü bir yapılaşma ve imar kirliliği yaratmakta mahiriz nitekim. Yapılar birbiriyle uyumlu değil, biri sana bakıyor, öteki bana.. Her geçen gün yenileri ekleniyor.

Köyleri bu kötülükten korumak gerekiyor aslında. Yapılaşma olacaksa, kırsalın dokusuna uyumlu olmalı. Neyse, bu da ayrı bir tartışma konusu.

 

***

İHA Üssü.. Yani, İnsansız Hava Aracı Uygulama ve Eğitim Merkezi. Girişte kocaman tak var; içinde çok paralar harcanarak yapıldığı görülen iki ayrı bina. Kocaman arazi. 20 dönümden fazla.

Taş işçiliğini beğendiğim duvarlarla çevirmişler alanı. Hem taşa, hem işçiliğe dünyanın parası ödenmiştir muhtemelen.

Arazinin çevresindeki beşer – onar dönümlük arsalar da Belediye’nin. Bunlar boş duruyor.

İHA Üssü, tam anlamıyla açılacak hale getirilmiş. Simülatörler falan yerleştirilmiş içine.

Dinçer Orkan hem kendisinin, hem Belediye’nin enerjisini buraya depolamış; gidin görün, bu söylediğime hak vereceksiniz.

 

***

AMA ortada hiç konuşulmayan, hiç gündeme gelmeyen bir sıkıntı var.

Mesut Akbıyık dedi ki:

“Burada İHA Üssü olmaz! Yer seçimi yanlış yapılmış.”

Niye ki?

Biliyorsunuz, Mesut Akbıyık ‘Poyrazın Oğlu!

Kurtdere – Şamlı tarafının poyrazıyla harmanlanmış bir hemşehrimiz.

Seçim zamanı, ‘Poyrazın Oğlu’ namıyla oy istiyordu vatandaştan.

Naipli de poyrazlı bölgenin içinde kalıyor. O rüzgarda, insansız hava aracı uçurmak imkansızmış.

“Yapım amacına uygun kullanalım” demişler; bu işin uzmanlarına danışmışlar.. İHA’cı SİHA’cı Bayraktarlara kadar gidip sormuşlar, olumsuz yanıt almışlar.

Her danıştıkları uzman kişi, “orada İHA Üssü olmaz” demiş.

Haydi buyrun burdan yakın!

E o zaman niye rüzgarı hesap etmeden yapmışlar; niye işin uzmanlarına sorup danışmamışlar?

Karesi Belediyesi, bu yatırımla gündem oldu hep. Dinçer Orkan gün aşırı İHA Üssü haberleriyle manşetleri süsledi.

Ne olacak şimdi?

 

 

BU yatırımda ‘kamu zararı’ var mı?

Sordum Mesut Akbıyık’a.

“Yatırım ortada, çok para harcanmış. Atamayız, satamayız. Başka Bir amaç için değerlendiririz” dedi.

Ne yapılabilir meselâ?

Binanın birini kafe, birini restoran yapma planı var.

Ailelerin özellikle bahar ve yaz aylarında keyifli bir gün geçirebilecekleri mekan kıtlığı yaşanan Balıkesir’e, alternatif bir nokta olabilecek.

Tabi sadece yeme içmeden ibaret olmayacak; özellikle çocuklar için hem eğitim, hem eğlence amaçlı değerlendirebileceği oyun alanları da düşünülüyormuş.

Bir köşeye minik at çiftliği planından söz etti Mesut Akbıyık. Midilli modelli atlar getirip dolaştıracakmış; çocuklar ata binmeyi öğrenebilsinmiş.

Bir köşede yine çocukların toprakla, tarımla haşır neşir olabilecekleri hobi bahçeleri falan.

Kümesler, civciv, tavuk… Yemlesin çocuklar!

Havuz da düşünülüyor. Yaz aylarında denize, yazlığa, tatile gidemeyen vatandaş gelsin yüzsün.

 

***

RESTORAN olarak değerlendirmeyi düşündükleri binanın bodrumuna girdik birlikte. Kocaman bir alan.

Ağzına kadar koli ve tekerlekli sandalye dolu.

“Bu sandalyeler nedir” diye sordum.. Yurt dışından bir kuruluşla anlaşmalıymış; oradan geliyormuş. Karesi’deki ihtiyaç sahibi engelli vatandaşlara veriyorlarmış.

İçinde servis asansörü bile var.

Restoran olacaksa, bodrum kat mutfak için en ideal alan.

Hem öyle ki, havalandırma sistemi bile yapılmış, çalışır vaziyette. Yani bu işler için Karesi Belediyesi çok para harcamayacak. Ufak tefek rötuşlar, bir iki dekorasyon, masa sandalye, mutfak malzemeleri, yemek takımları, bardak çanak…

“Bunları doğrudan teminle almayın, ihale yapın” diye takıldım. Mesut Akbıyık’ın adı, ‘Doğrudan teminci’ye çıktı çünkü…

Ha bir de, koca arazi içinde bir tutam yeşillik lazım. Bir köşeye minik botanik bahçesi yapılabileceğini önerdim. Taş duvarları çevreleyen leylandiler veya benzeri ağaçlar da rüzgarı keser kısmen.

Ayrıca, o geniş alanın bir bölümünde çocuklar ve gençler için karting alanı önerisinde bulundum. Eğlensin çocuklar.

 

***

E PEKİ, akşam geldik, masaya oturduk, maaile yemek yiyeceğiz; iki kadeh bir şey içebilecek miyiz?

“Yok” dedi Mesut Akbıyık, “bizde öyle şeyler olmaz…”

Ramazan mübarek gün; ben de neyi soruyorum!

 

***

NAİPLİ’deki durum böyle.. Oradan Üçpınar’a geçtik.. Üçpınar Çamlığı’nı bilirsiniz. Orayı da mesire yerine dönüştürüyorlar şu sıra.

“Değirmenboğazı’na alternatif bir mekan olacak” dedi, Mesut Akbıyık.

Kuruyanlar dışında ağaç kesilmeyecekmiş; betona bulanmayacakmış. Sadece arka kısımda açılan alanda bir restoran inşa edilecekmiş.

Çamlık içinde kayalık bir bölüm var; orayı da doğal haliyle koruyup ışıklandırarak bir dekor elde etmeyi planlıyorlar.

Bu arada çam ağaçlarına baktım biraz; hayli kuruyan var.

Güzel bir tesis olur umarım; yapay görünümlü bir şey çıkmasın ortaya. Doğallığı korumak lazım.

 

***

DİNÇER ORKAN’ın çok paralar harcayıp insansız hava aracı uçuramadığı tesisle ilgili son durum budur.

Selam ederim.

Exit mobile version