Hey gidinin milli iradesi!

Daha önce de yazdık; Milli İrade adını daha geniş ve yakışacak bir yere verin diye. Ayrıca, darbe teşebbüsünden sonra alel acele bir tabela hazırlayıp Kızılay tarafından girişteki adacığa çakmışlardı. Tabela hâlâ orada duruyor. Hem görünümü, hem konumu uygun değil. Görünüm açısından bakarsak, 15 Temmuz’un ruhunu yansıtmıyor. Bildiğin tabela işte. Anıt, heykel, benzeri bir materyal beklersiniz; tabela koydular oraya.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

 

HEM gazeteci kimliğimiz, hem sorumlu ve yurtsever bir yurttaş olarak..

15 Temmuz’un ertesi günü başlayıp bir aya yakın devam eden ilk demokrasi nöbetinden itibaren.. Bugüne kadarki tüm nöbetlerde Milli İrade Meydanı’ndaydık.

Gerçi oranın bir adı yoktu 15 Temmuz darbe girişimine kadar. Sonradan Milli İrade Meydanı koydular adını. Biz hep ‘Valilik önü, Hükümet önü’ diye adlandırdık.

Ayrıca, orası bir meydan değil; İngiliz tarzı trafik işleyişiyle saçma sapan bir güzergah.

‘Cadde’ diyorlar; Salih Tozan Caddesi.

Ama meydan denilemez. Valiliğin karşısındaki adacığa bir Bosna çeşmesi kondurup iki gram peyzaj yapınca da meydan olmuyor!

Demokrasi nöbetlerinde milleti oraya doldurup tepeden dronlarla çekince, alan çok geniş gibi görünüyorsa da.. Milli İrade ulvi ve kıymetli bir kavram.

Daha önce de yazdık; Milli İrade adını daha geniş ve yakışacak bir yere verin diye.

Ayrıca, darbe teşebbüsünden sonra alel acele bir tabela hazırlayıp Kızılay tarafından girişteki adacığa çakmışlardı. Tabela hâlâ orada duruyor. Hem görünümü, hem konumu uygun değil.

Görünüm açısından bakarsak, 15 Temmuz’un ruhunu yansıtmıyor. Bildiğin tabela işte. Anıt, heykel, benzeri bir materyal beklersiniz; tabela koydular oraya.

Konumu itibariyle bakarsak; Valilik önünden gelip Kızılay tarafına çıkış yapacak sürücülerin görüş alanını kısıtlıyor. Tek yönlü işleyen Kızılay’da sağ taraftan gelenleri tabela yüzünden göremiyorsunuz.

Dedik ya çok yazdık, çok dillendirdik bu mevzuyu.. Kimse oralı olmadı!

Oralı olmayanlar, her 15 Temmuz gecesi Milli İrade tabelasının önüne kurulan platformda bayrak sallayıp kahramanlık edebiyatı yaptılar hep.

Sen önce yönettiğin şehir için uygun gördüğün tabelaya dön bak, sonra çık “demokrasi, milli irade” anlat.

 

***

AYNI tabeladan, adını Demokrasi Meydanı koydukları Çankaya Sokak’la Abdulgafur Efendi Caddesi arasındaki kaldırımda da var.

Meydan dedikleri yer, normalden azıcık geniş bir kaldırım!

Çay ocakları, lokanta, kafe, tatlıcı, lostra ve seyyar milletinin işgali altında.. Yayaların rahatça yürümekte zorlandığı bir nokta.

‘Demokrasi Meydanı’ yazıyor tabelada!

Sırf laf söz olmasın, biz de bir şey yapmış görüntüsü verelim diyerek, yasak savma faslında belirlenen yerler buralar. Yine belirtelim, her ikisi de meydan falan değil.

Zaten hepi topu iki tane meydanı var bu memleketin.

Biri Ali Hikmet Paşa Meydanı.. Öteki Cumhuriyet Meydanı.

Cumhuriyet Meydanı’nın peyzajıyla her sene oynayıp görüntüyü değiştirmek gibi bir gelenek de yerleşti Balıkesir’de. En son Yücel Yılmaz ve taifesi giderayak ‘Kuva-yı Milliye Şehri’ tabelasını çaktı meydana.

Herkesin dilinde Kuva-yı Milliye.. Ağzını açan, “Kuva-yı Milliye şehriyiz, milli mücadelenin başkentiyiz” muhabbeti yapıyor. Ama bunun böyle olduğunu kentsel bir tasarımla anlatmaya gelince iş, hepsi çuvallıyor!

 

***

BÜYÜKŞEHİR’in önceki Başkanı Yücel Yılmaz, vizyonsuzluğu vizyon diye yutturmakta mahirdi. Aha işte vizyon; Milli İrade ve Demokrasi Meydanı tabelaları!

Vizyon o kadar…

“O benim kararım değil, Edip Uğur zamanında karar alındı, tabelaları O yaptı, bizimle ilgisi yok” diyecektir hemen.

E birader, sen de Karesi Belediye Başkanı’ydın ya o zaman! Tabela da Karesi’nin başlangıç noktasında yani. Kararda senin de oyun, onayın var. “Tabelayla olur mu, anıtla anlatalım” diyeydin… “İsim için burası uygun değil, daha geniş ve görselliği olan bir yer bulalım” diyeydin…

Şimdiki Başkan Ahmet Akın okursa bu yazıyı, “şu iki kıymetli kavrama uygun yeni bir alan bulalım, yoksa yaratalım, oralara milli irade ve demokrasi kavramlarını en iyi şekilde anlatacak objeler koyalım” der mi?

Büyükşehir Başkanlığı’nda yüz günü doldurdu. Ama öncesi var; on küsur sene mebusluk yaptı bu memlekette. Her iki tabelanın ve meydanın önünden yüzlerce kez geçmiştir.. Muhtemelen görmemiştir.

Topu Vali İsmail Ustaoğlu’na atalım.

“Yaparsa Sayın Vali yapar…”

Ya da yaptırır. Ne bileyim işte, kurumlar arası koordinasyon falan…

Başka illerde yapılmış örnekleri de var. Kocaeli meselâ, bir Milli İrade Meydanı yapmış ki…

 

***

NE tuhaf değil mi?

Hani dedik ya, “ağzını açan Kuva-yı Milliye anlatıyor, kahramanlık destanları yazıyor…”

Gelin görün ki, “Kuva-yı Milliye’nin başkentiyiz” dedikleri şehrin, bunun böyle olduğunu anlatmaya yetecek kent mobilyaları yok işte!

Adnan Menderes’teki anıt, Kuva-yı Milliye’yi anlatmaya yetmiyor. Zaten kimse de görmüyor o anıtı. 16 Mayıs’tan 16 Mayıs’a, İl protokolü gidip çelenk bırakıyor, o kadar.

Alaca Mescit diyoruz; milli mücadelenin mihenk taşı, Redd-i İlhak’ın karargahı falan.

Önündeki anıt güdük. Alaca Mescit’in kendisi, binaların arasına hapsolmuş vaziyette. Caminin önünü azıcık açıp genişlettiler; ama görünsün diye mi, çay ocaklarına daha fazla masa alanı çıksın diye mi, onu siz yorumlayın artık.

Ali Hikmet Paşa Meydanı’nın orta yerine, “eskiden vardı” diye ahşaptan bir şadırvan kondurmayı marifet saymışlardı. Böylece hem nostaljik bir obje yarattıklarını, hem de şehir için güzel bir iş yaptıklarını düşündüler.

Kimileri pek beğeniyor ama, zaten karmaşık durumdaki bir meydanı daha karmaşık hale getirmekten başka bir işe yaramadı.

Bu arada şehrin en önemli iki tarihi objesini, heyülâ gibi diktikleri binalarla gölgelediler!

Eski SSK binasının arsasına kondurulan kocaman yapılar, tarihi Saat Kulesi ile şadırvanı yuttu.

Kent Konseyi’nin önceki Kuva-yı Milliye Meclisi’nde, binaların gölgesinde kalan tarihi şadırvanı başka bir yere taşımayı da konuşmuşlardı; hatırlayın.

 

***

ÖZETLE, değerlerine sahip çıkamayan bir şehirde yaşıyoruz.

15 Temmuz, FETÖ’nün hain darbe girişiminin millet iradesiyle geri püskürtüldüğü gün.

Darbeyi önleyen millet iradesini övgülemek adına meydan denilemeyecek bir yere diktikleri tabelaya bakınca..

Bundan sonrasını siz yazın artık…

Ben diyeceğimi dedim.

Selam ederim.

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Hey gidinin milli iradesi!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!