HAYVANCILIK ÜZERİNE KÖTÜ SENARYOLAR YAZILIYOR

Balıkesir Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği (HAYKOOP) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Özen hayvancılık sektörü üzerine ciddi oranda algı operasyonları yapıldığına dikkat çekti. Bir taraftan toplumun doğal gıda peşinde koştuğu bu dönemde diğer taraftan uluslararası sermayenin ortaya attığı yapay et konusunun gündeme sıkça getirilmesini iyi niyetli bulmadığını belirten Özen, “yapay et büyük planın bir parçasıdır” diye konuştu.

 

POLİTİKA’ya değerlendirmelerde bulunan HAYKOOP Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Özen son günlerde gündemde olan yapay et ve buzağılarda görüldüğü ileri sürülen koronavirüs konusunda açıklama yaptı.

 

DÜNYANIN HARACINI KESENLER BİR TÜRLÜ DOYMUYOR VE DOYMAYACAK

HAYKOOP Başkanı Faruk Özen şunları söyledi:

“Mayıs ayında yapılacak Davos zirvesinin konusunun “büyük sıfırlanma” olduğunu unutmayalım. Yeni normal ekonomik düzeni inşa etmek isteyen bu haraç kesiciler ve her ülkede bulunan yandaşları doğayı, yeşili ve iklimi ön plana çıkararak haraç limitlerini arttırmayı amaçlayan bu kitleye maalesef ülkemizde farkında olmadan hizmet edenler olduğunu görüyor ve üzülüyoruz.

 

YAPAY ET BÜYÜK PLANIN BİR PARÇASI

Yapay et sektörüne giren Bill Gates onlarca yıl sonrasını hesaplayarak senaryosunu bugünden uygulamaya koyduğunu görüyoruz. Büyükbaş hayvanların sera gazı salınımı yada çok su içtikleri, doğal dengeyi bozduğu haberleri yayın organlarında görülmeye başladı. Bu planın bir parçası. İnsanları yavaş yavaş bu yola adapte etmeye çalışıyorlar. Dünyanın süper güç devletleri ve 500 den fazla dev şirket ileriki günlerde bu konuyu daha fazla gündeme getirecek ve toplumu inandırmaya çalışacaklar. Geçmişte kuş gribi ve deli dana gibi hastalıkları ortaya attıklarında beyaz et ve kırmızı et sektörüne neler olduğunu unutmayalım. İnsanlar kendi elleriyle tavuklarını itlaf etti.

Laboratuvar ortamında hazırlanacak gıdalar ile insanları besleyecek bu şirketler dünyayı ellerine almak için bundan daha iyi bir senaryo kuramazlar. Özellikle bu pandemi döneminde panikleyen günümüz toplumu korkarım ki bunlara inanacak. Çünkü herkesin ortak kaygısı olan tabiatı, yeşili ve çevreyi koz kullanacaklar. Peki soruyorum, toplumumuz laboratuvar ortamında formüle edilecek gıdaları tüketirken ne düşünecek. Bu gıdaların içinde genlere nüfus edecek yan etkiler oluşturacak kalıntılar olmayacağına gerçekten inanabilecekler mi? Hiç zannetmiyorum. “

 

 

KORONA ALDATMASI YİNE BU OYUNUN BİR PARÇASI

Yine son günlerde yayın organlarında karşımıza çıkan buzağılarda Coronavirüs görüldü haberlerine de tepki gösteren Faruk Özen şunları kaydetti:

“Günümüzde SARS-Cov2 ya da genel tabiri ile Covid 19 olarak bilinen virüsün Coronavirüs ailesine ait olduğu da bu bilimsel işlemler sonucu ortaya çıkmış ve adı konmuştur. 2002 yılında ortaya çıkan SARS ve 2012 yılında ortaya çıkan MERS hastalığının etkenleri de aynı aileye ait farklı virüslerdir. Yılardan bu yana hayvanlarda da Coronavirüse bağlı enfeksiyonlar sıklıkla görülmektedir. Kedilerde peritonite neden olan FCov, köpeklerde kanlı ishale neden olan CCov ve buzağılarda ishale neden olan BCov aynı aileye bağlı farklı türlerde farklı hastalıklara neden olan coronavirüslerdir. Buzağılarda ishale neden olan Bovine Coronavirüs ilk defa 1973 yılında ABD de izole edilmiştir. “Bu hayvan hastalıklarının tamamının aşısı mevcuttur. Şimdi bu konu gündeme öyle bir geliyor ki sanki hayvanlara da bulaştı ve o hayvanların eti sütü yenilmez gibi bir algı oluşturulmak isteniyor. Toplumumuz rahat olsun, insan vücudunun gereksinimleri olan hayvansal ve bitkisel gıdaların yerini hiçbir yapay gıda tutamaz.

 

MÜCADELE TOPYEKÜN OLMALI

Bu konu ileride karşımıza daha farklı başlıklar altında gelmeye devam edecektir. Ekonomiyi tekelleştirme insanları teknoloji ve gıda ile avuçlarına alma emelleri asla bitmeyecek. Çevreyi en çok kirletenler en fanatik çevreci, toplumu en çok zehirleyenler en fazla toplum sağlığını düşünenler gibi görünmeye devam edecekler. Bu mücadele de ilk önce Tarım ve Orman Bakanlığımızı, işini seven bilim adamlarımızı ve bilinçli tüketicileri en önde görmek istiyoruz. Covid 19 virüsü ile tüm yaşamımızı tersine çevirenlerin ileride neler yapabileceğini tahmin etmek zor olmamalı…”

Exit mobile version