1 Kasım’da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği yönetmeliğine tepki gösteren hekimler ve sağlık çalışanları ikinci ve üçüncü basamak hizmet veren kurumlarda iş bırakma eylemi düzenledi.
Birinci basamak sağlık hizmetinde yapılan iş bırakma eyleminin üçüncü gününde bu kez birinci ve ikinci basamak sağlık hizmeti veren kurumlarda çalışan hekimler ve sağlık çalışanları da iş bırakma eylemine katıldı. Atatürk Şehir Hastanesi’nde bir araya gelen hekimler ve sağlık çalışanları yaptıkları basın açıklamasında eziyet yönetmeliği diye adlandırdıkları Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinin bir an önce geri çekilmesini istedi. Halk sağlığının olumsuz etkileneceğini söyleyen hekimler mücadelelerinin devam edeceğini ifade etti.
“SAYA SAYA BİTMEYECEKSORUNLARLA BOĞUŞUYORUZ”
Eyleme katılan tüm hekim ve sağlık çalışanları adına ortak basın açıklamasını okuyan Balıkesir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Şahin Cılız sağlık alanında yapılan yanlış uygulamalara tepki gösterdiklerini söyledi. Cılız konuşmasında şunlara dikkat çekti:
“Haklıyız, kararlıyız, yarattığınız sorunlar çözülene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bizler emek ve meslek örgütlerimizin çağrısıyla sağlık sisteminde yaşanan çöküşü protesto etmek, sesimizi hep birlikte yükseltmek ve taleplerimizi haykırmak üzere bugün ülkenin her bir köşesinde meydanlarda bir araya gelmiş hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, paramedik, teknisyen yani sağlık emekçileriyiz. Her gün yüzbinlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak, hastalığın varlığını önlemeye çalışırken şiddet, mobing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi saya saya bitmeyecek sorunlarla boğuşuyoruz.
“ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ KULLANARAK İŞ BIRAKIYORUZ”
Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesi ise yanımızda değil, her seferinde karşımızda duruyor. Sağlık Bakanlığı toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek için bizlerin görüş ve önerilerini dikkate almak yerine yeni yönetmeliklerle otoriter rejimi tam anlamıyla yerleşik hale getirerek bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye, iş bırakma eylemlerimizin etkisini görünmez kılmaya çalışıyor. Bakanlığın bu olumsuz tavırlarına karşı bugün sağlık kurumlarında üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz. Ayrıca birinci basamakta çalışan hekimlerin, ebelerin, hemşirelerin ve tüm sağlık emekçilerinin uzun süredir sürdürdüğü mücadeleyi de selamlıyor, iş bırakma eylemlerini tüm sağlık emek gücü olarak sahiplendiğimizi ifade ediyoruz.
“BU SES SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAYKIRIŞI”
Sesimizi duyar var mı? Sağlık Bakanlığına sesleniyoruz! Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz? Hekimlerin, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz? Bu çığlık tüm basamaklarda sağlık hizmeti üreten, yüzbinlerce hastayı sağlığına kavuşturmak ve hasta olmalarını engellemek için çalışan sağlık emekçilerinin sesidir. Bunu duymak zorundasınız. Uzun yıllar çalışma şartlarımızı saydığınız gerekçelerle bilinçli ve programlı olarak kötüleştirilmesi meslek onurumuzu, toplum sağlığını ve hepimizin geleceğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Tüm uyarılarımıza rağmen sözlerimiz görmezden gelinmeye devam edilmektedir.
“YÖNETMELİK GERİ ÇEKİLMELİ”
Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde hala insanca çalışma ve yaşama koşulları sağlanamamış sağlık emekçilerinin sorunları giderilmemiştir. Genç meslektaşlarımızın, etik değerleri temel alan, donanımlı ve nitelikli bir eğitim alabilmelerinin engellenmesi ve düzeltilmemesi eğitim haklarının engellenmesidir. Mobbing kabul edilemez! Gerçekçi yasal düzenlemeler çıkarılmalı; etkili şikayet ve ceza mekanizmaları geliştirilerek, işler hale getirilmelidir. Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken sağlıkta çeteleşmeye imkan vermeyecek; adil, şeffaf, toplumcu bir sağlık sisteminin kurulmasını ve halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz. Sağlık meslek emek örgütleri olarak; sağlıklı bir toplum ve iyi çalışan bir sağlık sistemi için birinci basamağa yönelik “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin “ geri çekilmesini de içeren altı maddelik talebimizi kamuoyu ile paylaşmıştık. 2’nci ve 3’ncü basamağın sorunlarını biliyor ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz:
“TALEPLERİMİZİN YERİNE GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınması, etkili şiddet yasası çıkartılması ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmasıdır. Tüm sağlık mesleklerine yönelik tanımlar net olarak yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalı, üniversite hastaneleri başta olmak üzere çalışanların tayin hakları, özlük ve sosyal hakları garanti altına alınmalıdır. Hekimleri, Diş Hekimleri ve hastaları da mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan, hastalara yeterli tedavi yapma süresi sağlamayan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmek için hasta randevuları her hastaya en az 15 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.
Diş hekimlerinde saat 24.00’dan sonra mevzuata aykırı şekilde nöbet yazılmasından ve vardiya çalışma sisteminden vazgeçilmelidir. Hekim, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçilerine performans ve ciro odaklı sistemin yerine emekliliğe yansıyacak insanca ücret ödenmelidir. Sabit ödemeler genel bütçeden karşılanmalı, ek zamlar temel ücretlere ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu talebimiz gerçekleşinceye kadar acil olarak ilave ek zam emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmeli ve mevcut memur emeklilerine de yansıtılmalıdır. Kamu emekçilerin vergi diliminin yüzde15’de sabitlenmelidir. Taleplerimizin karşılanmasının sadece bizlerin çalışma ve yaşama koşullarının iyileştirilmesiyle kalmayacağını, tüm toplumun nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmetine kavuşacağının bilinmesini istiyoruz. Her kademede çalışan her meslekten hekim, diş hekimi, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçileri ile tüm toplumu bizlere katılmaya, sesimize ses vermeye davet ediyoruz.”