Hamitten mevzular… Siyasette prim kasanlar!

Altıeylül'de 'Sultan Abdülhamid' tabelası indirildi, yerine ‘Hizmet Binası’ yazıldı. Bu değişiklik şehirde siyasi bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 Kimine göre Kızıl Sultan..

Kimine göre Ulu Hakan!

İttihatçılar ve devrin iç – dış mihraklarınca tahttan indirildiği güne kadar, kırk yıl iktidarını ve istibdadını korumayı başarabilmiş bir padişah: Sultan Abdülhamid.

2. Abdülhamid’dir tarihteki adı. Osmanlı İmparatorluğu gibi tarihin tozlu sayfalarındadır artık.

Seveni çok, sevmeyeni de çok.

Kimisi der ki: “Dış baskılar, ekonomik kriz, çöküş süreci ve dahi toprak kayıplarına karşın vatanını, milletini ayakta tutmayı başarmış bir padişahtır.”

Kimisi der ki: “Hafiyeleri ve jurnalcileriyle nam salmıştır; halk üzerinde ağır baskılar oluşturmuştur, istibdat rejimiyle korku imparatorluğu oluşturan bir despottur.”

Devri zamanında her yere, her şeye ismi verilen bir padişah.

Öyle ya, Balıkesir’de bile mahalle vardı O’nun adını taşıyan, bir de cadde.

Bugünkü Anafartalar meselâ.. Eski adı Hamidiye Caddesi. Dokuz yüz sekizde al aşağı edilince, konjonktürel olarak adı da değişiyor caddenin.

Eski zaman insanları, “Hamdiye maalesi” derdi; şimdiki Oruçgazi tarafları sanırım.

İlçelerde de çokçadır Hamidiye adını taşıyan mahalleler, caddeler falan.

Camiler de var.

Çeşmeler! Hamidiye Suyu diyorlar meselâ, Hamidiye Çeşmesi

Edremit’in önemli bir mahallesidir Hamidiye.. Hâlâ aynı ismi taşır.

Kimine göre ermiş – evliyadır… TRT’de bilmem kaç sezon oynayan diziyi izleyenler, Sultah Hamid’i hem müthiş bir devlet adamı, hem mazlumun yanında Hızır gibi bitiveren bir ermiş olarak tanıyordur artık.

Yani, bugün nereye giderseniz gidin bir Hamidiye tabelası görürsünüz.

Roma’nın en etkili imparatoru Hadrianus da böyledir. O’nun adını taşıyan anıtlar, tapınaklar, hâttâ şehirler pek meşhurdur. Bizim Mysia bölgesinde de derin izleri vardır yani; buralarda ava çıkarmış kendileri. Ayrıca Erdek Kyzikos’ta O’na ithafen yapılan Hadrian Tapınağı da, bugün yerle bir halde olsa bile pek bilinir.

Ha bir de ‘hamit’ ifadesini ‘beleşçilik’ olarak kullanırız argoda…

‘Hamitten’ deriz…

Neyse.

 

***

DİREKT mevzuya gireyim diyorum her seferinde; illa ki giriş detayı veriyorum. Huyum kurusun, kitabın ortasından başlayamıyorum!

Eh haydi o zaman, mevzuya girelim.

 

***

ALTIEYLÜL Belediyesi’nin önceki dönem Başkanı AK Partili Hasan Avcı, ilçede bayındırlık hamlesi başlattı malum. Spor tesisleri, yaşam alanları, parklar, gelişim merkezleri falan.

Akıllı ve kalıcı yatırımlardı.

Bunlardan biri de Cengiz Topel Caddesi üzerindeki Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi’ydi. O zaman da binaya bu ismi verdiği için küçük tefek eleştiriler oldu; sonuçta isimden çok, ortaya konan eser önemliydi.

Hasan Avcı, ‘Abdülhamid severler’ tarafındaydı haliyle.

Bir başka tesise Sultan Alparslan adını verdi. Bir yanda Selçuklu’ya, bir yanda Osmanlı’ya atıf yapıyordu yani.

Araya bir de ‘cumhuriyet dönemi’ sıkıştırması yaptı; Bahçelievler tarafında inşa ettirdiği spor tesisine Gazi Mustafa Kemal Atatürk adını verdi. Böylece nabza göre şerbetçilik politikasıyla vatandaşın gönlünü hoş etmeye çalışıyordu.

Seversiniz sevmezsiniz; Hasan Avcı Altıeylül’de ‘eser belediyeciliği’ yaptı.

Bugünün CHP’li Belediyesi, şu geride kalan bir yılda bu eserlerin üstüne henüz tek taş koyamadı.

Ama koyulan bir taşı yerinden söktü!

Sultah Abdülhamid Han adını taşıyan binanın tabelasını çıkardı; yerine ‘hizmet binası’ tebalasını çaktı.

Bittabi bu durum şehirde tarafların çatışmasına dönüştü. Abdülhamid severler, CHP’li Başkan Hakan Şehirli’ye verdi veriştirdi. CHP cephesi ise savunma yaparak Şehirli’nin arkasında durdu.

Sosyal medyada hala bu mevzu tartışılıyor.

 

***

HAKAN Şehirli, tabelayı binadan söktüğü için eleştirilerin hedefi olunca, yazılı bir açıklama yapma gereği duydu.

Şöyle diyor: “Bugün gelmiş olduğumuz noktada isim düşmanlığı ve siyaset algısı ile belediyemizi yıpratmaya çalışanlara şunu söylemek istiyoruz. 2. Gündoğan Mahallemizde bulunan Sultan Alparslan Kültür Evi ismi aynı kalmak suretiyle vatandaşlarımıza hizmet vermeye devam etmektedir. Ayrıca Bahçelievler Mahallemizde bulunan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yaşam Kompleksi iki bölümden oluşup hem yaşam kompleksi hem de ek hizmet binası olarak kullanılmaktadır. Geldiğimiz noktada asılsız iddialarla algı yaparak siyasette prim kasmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğimizi kamuoyunu meşgul edenlerin dikkatine sunarız…”

Tartışılmayan bina ve tesisleri öne çıkarıyor; asıl tartışma konusu olandan söz etmiyor.

Hasan Can Kültür Merkezi, Sultan Alparslan Kültür Evi, Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yaşam Kompleksi, Paşaköy Fen İşleri Deposu, Çınarliderede Mezarlığı ve Pamukçu Ek Hizmet Binası’nda halkımıza hizmet vermeye devam etmektedir” ifadesine yer veriliyor açıklamada.

 

***

TABELAYI indirmişsin sonuçta. Abdülhamid’i kaldırıp, ‘Hizmet binası’ tabelasını koymuşsun.

Yani o bina Gelişim Merkezi olarak kullanılmıyor bugün.. Belediye’nin ana idare merkezidir.

‘Asılsız iddia’ bunun neresinde?

Abdülhamid severler, “tabelayı niye indirdin” diye soruyor, “ecdada saygısızlık” diye çakıyor.

Hakan Şehirli’nin bu noktada dik durup, “ne yapalım yani, binayı boşaltıp çadıra mı taşıyalım” falan demesi lazım.

Lafı eğip bükmeden, ne düşünüp yaptıysan söylemen lazım.

“Asılsız iddia”, “siyasette prim kasmaya çalışanlara fırsat vermeyeceğiz” falan; gerek yok böyle şeylere.

Yaptıysan, “ben yaptım, şu sebeple yaptım” demelisin.

 

***

‘ECDADA saygısızlık’ ifadesini siyasette prim kasmak şeklinde yorumluyorlar ama..

Kendinden öncekinin ortaya çıkardığı eseri tartışma konusu yapıp eski Başkan’ı rencide ettikleri için bir kuru özür dilemiyorlar.

Millet böyle tartışma mevzuları değil, hem rutin belediyecilik hizmeti, hem eser belediyeceği bekliyor haklı olarak.

Bir yılda henüz planı projesi ortaya çıkmış; kamuoyunun bilgisine sunulmuş eser var mı?

Geleceği kucaklayacak eserlerden söz etmek lazım.

Hasan Avcı zamanında temelleri atılan, Şehirli gelince durduğu gözlenen Belediye kampüs inşaatı meselâ… Şehirli döneminde bitecek mi?

Gelip geçiyoruz önünden, bir hareket göze çarpmıyor. İnşaatı çevrelen sunta bariyerler çürümüş, dökülmüş, içerisi kabak gibi görünüyor. Yarın malzeme çalınsa haberleri olmayacak.

Hem o sunta bariyerler öyle kötü görünüyor ki, yağmurdan şişmiş, parçalanmış, çürümüş halleriyle Altıeylül’ün ‘modern şehir’ imajına da zarar veriyor.

Eser bırakmak lazım, eser…

Selam ederim.

Hamitten mevzular… Siyasette prim kasanlar!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!