MALUM KİŞİ
CHP Büyükşehir Başkan Adayı Ahmet Akın’ın aynı akşam hem Gündoğan, hem Sakarya mahallelerindeki halk buluşmalarını izledik.
Gündoğan neşeli geçti. Hava ayazdı, ama mahalle neşeli olunca soğuğu pek hissetmiyordu insan.
Ahmet Akın zaten enerjik çocuk; en yorgun, en bezgin haliyle bile içindeki enerjiyi hissettiriyor millete.
Gecede iki miting çıkarmak kolay iş mi?
Önce Gündoğan, ardından Sakarya.. En az birer saat konuşma.
O kadarla kalıyor mu?
Sahneden inince milletle kucaklaşma, selfiler, toplu fotoğraflar, kahve ziyaretleri falan.
Sakarya’da gecenin on buçuğu olmuş; benim gözler kapanıyor artık.. Ahmet Akın sahnede hâlâ konuşuyor!
Bittabi soracaksınız: “Ahmet Akın konuşuyor da, milletin ilgisi var mı? Halk buluşmaları, partililerin buluşması şeklinde mi geçiyor?”
Öyle ya, kalabalık görüntüsü vermek için taşıma kalabalıklar devreye girer hep. Akın’ın seçim çalışmalarında da partililer var tabi; ama ne yalan söyleyeyim, halkın da ilgisi var.
***
AHMET AKIN için söylediklerimizi, Karesi ve Altıeylül belediye başkan adayları için de söyleyebilir miyiz?
Hayır!
Altıeylül Belediye Başkan Adayı Hakan Şehirli’de performans yok. CHP Altıeylül İlçe Başkanı’yken de öyleydi.. Etki ve eylem oluşturabilecek bir politikacı değil. Hitabet konusunda biraz eğitim almış gibi geldi; öncesini de biliyoruz; kürsü hakimiyeti yoktu.
“Ahmet Akın’ın gölgesinde bu işi götürürüm” havasında.
Şu anda, “Bağımsız Aday Hasan Avcı AK Parti oylarını böler, İYİ Parti zaten umduğunu bulamayacak, ben aradan sıyrılırım” hesabı yapıyor. Ama sahada her gün biraz daha çoğalan ‘Hasan Avcı algısı’ var.
Avcı, CHP seçmeninden de önemli miktarda oy koparacağa benziyor.
Hakan Şehirli’nin çalışmalarını takip etmiyoruz. Sahada neler anlatıyor bilmiyoruz.
Gündoğan’da hiç bir şey anlatmadı meselâ. Ahmet Akın’ın söyleyeceği şeyleri söyleyip sahneden indi.
Bir anlamda rol çaldı!
Taa CHP Merkez İlçe yöneticiliğinden bu yana tanırız kendisini.. O da bizi tanır.
Şu ana kadar gazetenin kapısını çalmışlığı yok.
Allah’tan Altıeylül seçmeni değiliz bu dönem.
***
KARESİ’de Mesut Akbıyık’ın sergilediği performansa dair bir şeyler söyleyelim.
Mesut Akbıyık’ın oturmadığı mahalle kalmamış.
Hangisine gitse, “ben bu mahallenin çocuğuyum” diyor.
Kurtdere’de öyle, Ali Hikmet Paşa’da öyle, Sakarya’da öyle.
Sonuçta Balıkesir’in çocuğu… Atatürk Mahallesi’nde bizim eve yakın oturuyor; komşu sayılırız.
İzlediğim kadarıyla CHP gömleğini henüz iliklemeyi öğrenememiş gibi geldi bana.
Alttan iki, üstten iki düğme bir türlü iliklenmiyor!
Yok yok, göbeğine laf etmeyeceğim.
İliklemeden kastım farklı.
Sahnede ardında sıralanan Karesi Belediye Meclisi adayları, sanki oraya zorla çıkarılmış gibi duruyorlar. Mesut Akbıyık’la, seçim programı haricinde iletişimleri olmadığını düşünüyorum.
Hele bazı Meclis adayı arkadaşlar var ki, Akbıyık’ın aday gösterilmesine tepkilerini, halkın önünde vücut hareketleri ve yüz mimikleriyle çok fena hissettiriyorlar.
Mesut Akbıyık, çok hevesle kabul ettiği başkan adaylığı için, “ben nasıl böyle bir hata yaptım” moduna geçebilir; sıkıntısını O da belli ediyor.
***
MESUT AKBIYIK için ‘Poyrazın Oğlu’ ifadesini kullanıyorlar anonslarda.
Bugüne kadar Akbıyık ve Poyraz’ın aynı cümle içinde geçtiğini hiç görmemiştik. Karesi’nin Kurtdere tarafındaki kırsal mahalleleri için ‘Poyraz’ ifadesi kullanılıyormuş.. Akbıyık’ın poyraz muhabbeti oradan geliyor.. Kurtdereli ya.
Dikkat ediyorsanız, medyada pek yer alamıyor CHP’nin iki başkan adayı.
Nedeni ortada değil mi? Merkezdeki iki ilçeyi yönetmeye talipler ama bu şehrin medyasıyla iletişim konusunda zafiyetleri var.
Akbıyık da Ahmet Akın’dan rol çalıyor.
Karesi’yi ve kendisini anlatıp daha iyi tanınmak varken.. Ahmet Akın güzellemeleri yapıp, çakma Ahmet Akın muhabbetiyle işi götürüyor.
Karesi için hangi projeleri hazırladı, hedefleri nedir, nasıl bir Karesi planlıyor; bunlara dair pek sır vermiyor. Mevcut yönetimi eleştirerek maçı tamamlıyor.
***
BU performansla iki arkadaşın da işi çok zor.
Rakipler çok dişli.
Bilmem anlatabildim mi?
**************
Mesut Eray’ın dikkatine sunarım
Ak Parti’nin Altıeylül Belediye Başkan Adayı Mesut Eray, bizim köyün girişindeki ağaca, elektrik direğine, otobüs durağına seçim afişlerini astırmış.
Köylerde, şehirdeki gibi reklam ilan parası ödenmiyor.. Bedava reklam!
İş reklamla bitiyor mu?
“Gel bakalım bizim oralara, manzarayı bir gör, vatandaşın derdini dinle” diyecektim tam.. Bir gün önce akşam saatinde gelmiş meğer.
Gelmiş de, kimle görüşmüş, kime anlatmış derdini, belli değil.
Bizim oralarda öyle köy kahvesi, bakkal, çakkal yok. Meydan yok.. “Köy meydanında yüzlerce insana hitap etti” dedirtecek kalabalık da yok.
Ama çok sorun var.
Mesut Eray’ın o sorunları ezbere bildiğini hiç sanmıyorum.
Zaten komşu köylere giderken, bizimkinin içinden geçmiş. Başka yerden geçilmiyor zaten, mecburi istikamet.
Mesut Eray’a bir diyeceğim daha var.
Seçim çalışmaları için giydirilen bazı araçların BASKİ’ye ait olduğu söyleniyor.
Rakiplerden gelen bazı fotoğraflar var; Dacia Duster marka araçlar bunlar.
Giydirilmemiş görüntülerinde BASKİ ve Büyükşehir’in logoları mevcut. Plakalar da var.
Giydirilmiş görüntüsü mevcut değil elimizde; yani özellikle sahaya çıkıp plaka aramadık; konuşulanları ve gözlenenleri aktarıyoruz.
Kiralık araçlarmış bunlar. Kirasını BASKİ’nin ödediği araçları giydirip, Mesut Eray’ın konvoyuna katmışlar. Öyle diyor millet.
Mesut Bey’in dikkatine sunalım. Kamusal kaynakları, siyasi işler için kullanmayalım.
Selam eder, gözlerinden öperim.
MALUM KİŞİ