ENGİN ARICAN
BALIKESİR’in Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile Bandırma’nın CHP’li Belediye Başkanı Av. Tolga Tosun ve yönetimleri arasında bir şeyler oluyor.
31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrasında her iki belediye başkanı, her iki belediye arasında geçmiş 5 yıllık dönemdeki karşılıklı ilişkileri ve bir türlü sonu gelmeyen polemik ve gerginlikleri dikkate alarak, beş yıllık hizmet dönemlerinde karşılıklı saygıya dayalı diyalog kapısını açık tutarak, önümüzdeki yerel seçimlere altı ay kalana kadar, birbirlerine dokunmamaya özen gösterme kararı aldıkları iddia edilmişti.
Gerçekte, yerel yönetimler ve yöneticiler nezdinde, her iki kentin de, her iki belediyenin de buna ihtiyacı vardı. Bunun her iki taraf açısından birden çok nedenselliği var.Ancak, her iki belediye ve toplum açısından anlamsız polemiklere ve çekişmelere son verilmiş olması, kamuoylarında genel de memnuniyetle karşılanmıştı.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Edremit üzerinden yaşanan Hazine’ye ait arazinin büyükşehire geçmesi ile birlikte yaşanan tartışmalara, söz alarak Bandırma Belediye Başkanı Av. Tosun’un da katılıp, aynı konuda bizim de derdimiz ve talebimiz var, demesi sonrası Balıkesir POLİTİKA gazetesine verdiği demeç bir anlamda(kıyısından kenarından) küllenmeye yüz tutmuş gerginliklerin fitili ateşlendi.
Büyükşehir Belediye Meclis üyesi ve AK Parti grup sözcüsü Av. Birol Şahin’in, Başkan Av. Tosun’un eleştirilerine karşılık olarak yaptığı yazılı açıklamaya, Gönen’in CHP’li Belediye Başkanı İbrahim Palaz’ın teyit eder mahiyetteki beyanı ve büyükşehir Başkanı Yılmaz ve yönetimine dönük eleştirileri de eklenince, (ister istemez kamuoyunda) ‘neler oluyor’ sorusu da gündeme geldi.
Bir çuval inciri heba etmeyin!
Oysa ki, Büyükşehir Başkanı Yılmaz ve Bandırma Belediye Başkanı Av. Tosun(Palaz da dahil), her ikisi de kişilik olarak, siyaseten gerginlikten beslenen, diyaloğa, uzlaşıya kapalı insan değiller. Her ikisi de siyaseten ve yönetici olarak saygılı, nezaketi gözeten kişiler. Bu kişilik yapılarından dolayı da, yerel seçimlerden bugüne Bandırma’nın büyükşehir ile büyükşehirin de Bandırma ile yerel yönetimler yerel yöneticiler babında geliştirdiği ‘sıcak’ ilişki, hem Ak Parti hem de CHP ‘de Meclis üyeleri ve tabanları nezdinde sürekli didiklenen, sorgulanan, sorunlu bir ilişki haline dönüştü. Karşılıklı ilişki, her iki parti içinde de, ’ne oluyoruz’ endişesi ile hep şüphe ile yorumlanır hale geldi.
Ben, gazetecileri de bu ‘şüpheci’ anlayış ve yaklaşımdan ayrı düşünmüyorum. ’Haber’ ve ‘haber konusu’ anlamında yıllarca siyasi ve sosyal yaşamda olası gerginlik ve hatta çatışma kültüründen mesleki olarak pragmatik bir anlayışla kurum ve kişi bazlı beslenmeyi alışkanlık haline getirmiş basının ve basın çalışanlarının, şimdi tam tersi bir anlayışla, mesleki bir anlayış ve yaklaşımla mesleğe eğilmeleri, bugünden yarına olabilecek bir şey, ne yazık ki, mümkün değil.
Bu olumsuz ve sevimsiz durumu, geleneksel siyaset anlayışı da besliyor. Özellikle, iktidarı ve muhalefeti ile siyasi partilerin ve siyasilerin, basını ve basın çalışanlarını sahip oldukları anlayışlara göre kategorize etmeleri, ’havuz medyası’, ’yandaş-kandaş medya’ gibi tanımlamalar, yaşanan süreci zehirleyen, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir diğer unsur durumunda. Bunun öncelikli nedenlerinden biri de, özellikle Anadolu yerel basınının içine itildiği ekonomik kuşatma ve sorunların ağırlığı… Sanki basın ve gazeteciler,ama iktidar ama muhalefet, birilerine yaslanmak, yaşamak zorunda!?..
Bu da ayrı bir yazı konusu ve biz, lafı uzatmadan konumuza dönelim.,.
Yine aynı, ’dil’ sorunu..
Bandırma Belediye Başkanı Av. Tosun’un büyükşehir belediyesi ve yöneticileri ile ilgili eleştirileri, sorun ve sıkıntıları, talepleri, yeni ve bilinmeyen şeyler değil. Gönen Belediye Başkanı Palaz’ın da eleştirileri, talepleri aynı şekilde… Büyükşehir yönetimine ve Başkan Yılmaz’a dönük makul eleştiri ve uyarılar, taleplerinde bir hakaret, bir saygısızlık yok!..
Bir çok kez yazdığım ve dikkat çektiğim gibi, bu noktada, iktidar ve muhalefet partilerinin, liderlerinin, sözcülerinin, vekillerin, belediye başkan ve yöneticilerinin siyasal ve sosyal yaşamda birbirlerine karşı kullandıkları ‘dil’ önemli.
Dil; ülkemiz ve toplumumuzda günümüzün en temel ve kilit sorunu..
Bandırma Belediye Başkanı Tosun gibi, kendisi de bir avukat olan AK Partili meclis üyesi ve meclis grup sözcüsü Birol Şahin’in Başkan Tosun’un eleştirilerine verdiği yanıt, ‘kullandığı ‘dil’ açısından sorunlu ve sıkıntılı olmanın ötesinde hem Bandırma hem de belediye açısından ‘incitici…’ idi..
Dünü ve bugünüyle Bandırma-Balıkesir ilişkisinin inişli-çıkışlı tarihine ve seyrine baktığınız vakit, Balıkesir’in büyükşehir/bütünşehir olması sonrası her iki kent ya da belediye, halk nezdinde yaşanan olumsuzlukları olumlamak, siyaseten de başka bir nedenle kimseye hiçbir yarar sağlamaz. Sadece eksiği fazlasıyla, doğrusu yanlışı ile bu ilişkilere limon sıkmış olursunuz.
Balıkesir-Bandırma
Balıkesir’de Bandırma ile ilgili Bandırma’da Balıkesir’le ilgili halkından tutun da tüm sivil toplum örgütlerine, iktidarı muhalefetiyle tüm siyasi partilerden yöneticilerine karşılıklı olarak yıllardır örülmüş, pekiştirilmiş, algı ürünü, çok hassas bir anlayış ve yaklaşım var. Öncelikle siyasetten spora, seçim sonuçlarına kadar hemen her şeye, şu veya bu oranda yansımış/yansıyan bu karşılıklı hassasiyetin iyi anlaşılması, sorgulanması gerekiyor.
Balıkesir’in büyükşehir/bütünşehir olduğu, 2014 yerel seçimlerinden bugüne, toplumda ve siyasette temel yargı Bandırma nezdinde,(ki bu kanı Büyükşehir bünyesinde muhalefetin kazanmış olduğu tüm ilçe belediyelerinde,ne yazık ki, genel toplumsal bir kanıdır) büyükşehir belediyesinin başkan ve yöneticileri ile Bandırma’ya bugüne kadar gereken önemi ve hizmeti vermediği noktasında odaklaşmaktadır. Aynen, Av.Şahin’in yaptığı gibi, bu konuda büyükşehirin hizmetlerini ve rakamları bir bir sıralasanız da, bu konudaki kanaat ve algılar değişmiyor/değiştirilemiyor ya da bir dönem için bu yatışma eğilimine girse de, anlık dürtüklemeler ve müdahalelerle eskiye dönülüyor.
Peki neden ve niçin?
Sorun ve sıkıntının kaynağı millet değil!..
Bu, ‘Cumhur İttifakı’ nezdinde ve özelde yerelde iktidar olan, AK Parti’nin temel sorunudur. Tabiri caiz ise, yerelde verdiğiniz hizmetleri, yaptığınız işleri halka gerektiği gibi anlatıp, bu konudaki ön yargıları ya da algıyı değiştiremiyorsanız, bu durum Başkan Yılmaz’ı da tek başına aşan, örgütsel ve ideolojik hatta psikolojik bir sorun olarak görülmeli…Yerel seçimlerde Balıkesir’in kimi ilçelerinde CHP’nin yerel iktidarı kazanmış olması Ak Parti ile CHP arasında siyasal bir rekabet sorunu olmanın ötesinde, bu yerleşim yerleri halkının özellikleri, ideolojik ve siyasal tercih ya da politik ön yargıları nedeniyleymiş gibi garip yorumlarla değerlendirilmeye, bir anlamda mazaretler oluşturulmaya çalışıldı. Bu yorum ve değerlendirmelerin ne tarihsel ne toplumsal nede siyasetin hiçbir bilimsel akli yönü ve mantığı yoktu.
Yaşanmışlıklar ve gerçekler , bu konuda dün CHP, son üç dönemdir Bandırma’da AK Parti içinde yapılan yorum ve değerlendirmeli ters yüz ediyor. Aynı şey, Gönen içinde geçerli..
Çünkü, aynı Bandırma,2004 yerel seçimlerinde AK Parti’ye oy verdi ve Öztaylan/Eraydın’ı başkan seçti. Aynı Gönen,2004’ten başlayarak üç yerel seçimde, AK Parti’ye oy verdi, Yakar’ı başkan seçti.O yollürdü Gönen CHP nezdinde, öne çıkmış böylesi absürd yorum ve değerlendirmelerin yanlışlığını, kolaycılığını bir yana bırakıp, 2019 yılında gerçekleşen yerel seçimlerinde, vatandaşın sandıktaki tercihi, CHP oldu..
Bu konuda; eksik-yanlışın millette aranamayacağına, milletin tercihi, sandıklara yansımış iradesi yargılanamayacağına göre, insafsız ve mazeretsiz davranacak, iğneyi de çuvaldızı da öncelikle kendinize batıracaksınız. Demokrasilerde merkezi ya da yerel de iktidar, kimsenin evladiyelik hakkı falan değildir. İktidarda üzerine düşeni hakkıyla yapamayan, derdini ve davasını anlatamayan, vatandaşının beklenti ve taleplerine yanıt veremeyen bugün olmasa bile yarın vatandaşının siyasal tercihinin değişmesiyle, ilk seçimle iktidardan gider.
Av.Şahin’e Bandırma’dan davet..
Sevgili Av. Şahin’in beyanı karşısında Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Metin Ok, polemikten sakınarak, Şahin’i kente davet edip,’ ne yapmışlar? Derdimiz, eksiğimiz ne? Gelsin, hep beraber kenti gezip, göstersin, anlatsın’ beyanında bulundu..
Doğrusu, budur..!
Millet,dün olduğu gibi bugün de, anlamsız, içi boş, kısır, düzeysiz siyasi polemiklerden, itiş-kakışdan, gerilim ve kavgadan bıktı usandı.. Vatandaşın derdi de davası da, yaşanabilir bir kentte yaşamak, ayrıca yaşamının kolaylaştırılıp, ucuz ama kaliteli hizmete ulaşmak, sorun ve sıkıntılarının aşılması, taleplerine yanıt verilerek, hizmet ve yatırım akışının adaletli şekilde sağlanması, yerel yönetimlerde katılımın ve şeffaflığın sağlanmasıdır.
Örneğin;hala büyükşehir ile ilçe belediyelerinin yetki ve hizmetler konusunda yetki paylaşılı,ilçe belediyelerinin büyükşehirden tahsil edemediği alacakları tahsis edememesi gibi konular ve sorunların sürekli dile getiriliyor olması ,Başkan Yılmaz’ın da önceki başkanların olduğu gibi, temcit pilavı gibi benzer sorunlara sürekli yanıt veriyor olması, bıktırıcı değil mi?(Aynı sorun ve sıkıntı ilçe belediye başkanları için de geçerli..)
Yoksa, her iki başkan ve yönetiminin, pandemi koşullarında, 5 yıllık görev dönemlerinde neyi ne oranda gerçekleştirebileceklerini, iradeleri dışında pandemi nedeniyle yaşadıkları zorluk ve imkansızlıkları, çaresizlikleri halk görüyor, biliyor. Başkan Yılmaz’ın göreve geldiği günden bugüne kamu yatırımları ve hizmetleri konusundaki başarılı Balıkesir-Bandırma trafiğini izliyor.
Esen kalın.
