ANKARA MEKTUBU / SERVET CAMGÖZ
Geçtiğimiz hafta Dünya Gönüllüler Günü’nü kutladık. Gönüllülük, yalnızca bireysel bir çabanın ötesinde, toplumsal bir farkındalık ve sorumluluğu temsil eder. Bilgi, beceri ve zamanını maddi bir karşılık beklemeden toplum yararına sunan tüm gönüllüleri, özellikle Ankara Balıkesirliler Derneği’nde özveriyle çalışanları yürekten kutluyorum. Bu özel gün, gönüllülüğün hayatımızdaki anlamını bir kez daha hatırlatırken, bize aslında her bireyin bir değişim yaratıcısı olduğunu gösteriyor.
Bu hafta ise bir başka önemli haftayı, Yerli Malı ve Tutum Haftası’nı karşılıyoruz. Yerli malı kavramı, gönüllülükle paralel bir şekilde, vatan sevgisinin somut bir yansımasıdır. Ancak ne yazık ki, modern hayatın hızlı akışı içinde bu değerlerimiz yavaş yavaş unutuluyor. Bugün, Yerli Malı ve Tutum Haftası, eğitimden ticarete, gündelik hayattan alışveriş tercihlerimize kadar yeniden hatırlanmayı ve yaşatılmayı bekliyor.
Geçmişin Sıcak Anıları ve Bugünün Gerçekleri
Bir zamanlar Yerli Malı ve Tutum Haftası, okullarda coşkuyla kutlanırdı. Çocukken evden annelerimizin yaptığı börekleri, kekleri, meyveleri götürür, sınıf arkadaşlarımızla paylaşırdık. Fabrikaların başarıları övgüyle anlatılır, Türk malının ekonomiye katkısı her yaştan öğrenciye aktarılırdı. Şimdi ise bu değerler ya unutturulmaya çalışılıyor ya da yalnızca nostaljik bir anı olarak kalıyor.
Bugün geldiğimiz noktada, yerli ürünler varken yabancı markalara duyulan hayranlık, yalnızca kültürel bir değişim değil, ekonomik bağımsızlığımız için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Halbuki marketlerdeki raflardan bir ürünü sepete atmadan önce sadece bir an durup “Türk Malı” ibaresini aramak, geleceğimizi şekillendirecek bir karar olabilir.
Yerli Üretimin Gücü ve Ekonomik Döngüsü
Bir paket çerez, peynir ya da deterjan satın alırken, yalnızca o ürünün üretim zincirine baktığımızda bile ne kadar geniş bir ekonomik döngüyü desteklediğimizi görebiliriz. Çiftçiden fabrikaya, paketlemeden taşımacılığa kadar uzanan bu zincirde, binlerce insanın emeği var. Her yerli ürün, yalnızca bir alışveriş tercihi değil, aynı zamanda bir istihdam yaratma ve ekonomiyi destekleme hamlesidir.
İthal ürünleri seçmek ise, yalnızca kendi halkımızın emeğine sırt çevirmekle kalmaz; aynı zamanda ülkemizin üretim gücünü baltalar. Yabancı bir markayı desteklemek, işsiz bir vatandaşımıza bir darbe daha vurmak anlamına gelir. Bu nedenle alışveriş yaparken her birimizin daha bilinçli olması gerekiyor. Elimizi uzattığımız her ürün, tercih ettiğimiz her marka, yalnızca bireysel bir ihtiyaç karşılamaktan öte, bir ekonomik tavırdır.
Yerli Malı: Tarihten Gelen Bir Çağrı
Kurtuluş Savaşı sonrası bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılırken, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde “Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti” kurulmuştu. Yerli malı kullanımı, milli ekonominin temeli olarak görülüyordu. Bugün bu bilinci yeniden canlandırmamız gerekiyor. Yerli ürünlerin yalnızca ismiyle değil, gerçekten yerli üretim olup olmadığını anlamak için daha dikkatli olmalıyız.
Bir Yaşam Biçimi Olarak Yerli ve Milli
Gündelik hayatımda tercihim hep Türk markalarından yana oldu. Bana hamburgerden çok köfte ekmek, latte yerine ince belli bardakta demlenmiş çay daha fazla keyif veriyor. Belki de bu tercih, kendi topraklarımda üretilen ürünlerin samimiyetini ve emeğini hissetmekten kaynaklanıyor.
Gelin, Yerli Malı ve Tutum Haftası’nı yalnızca bir anma günü değil, bir yaşam biçimine dönüştürelim. Alışverişlerimizde, sofralarımızda, hatta hayat görüşümüzde yerli ürünlere öncelik tanıyalım. Çünkü yerli malı yalnızca bir ürün değil, aynı zamanda bir ülkenin bağımsızlığını ve geleceğini temsil eder.
Tüm gönüllülerimizin ve bu ülke için alın teri döken herkesin Yerli Malı Haftası kutlu olsun. Sağlıklı, güzel günlerde buluşmak dileğiyle.
Ahmet Akın’ın ziyaretinden notlar
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, yoğun Ankara toplantıları arasında zaman ayırarak Ankara Balıkesirliler Derneğini ziyaret etmeyi unutmadı. Dernek yönetimi tarafından memnuniyetle karşılanan ziyarette sohbet edildi, çaylar içildi. Ankara Balıkesirliler Derneğinin başarılı çalışmalarını keyifle izlediğini belirten Ahmet Akın, dernek başkanı ve yönetimini kutladı. Bizler de üyelerimiz adına kendisine teşekkür ettik, çalışmalarında başarılar diledik.
Derneğimizi ziyarette, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Naki ÇETİN‘in yanı sıra Ankara Balıkesirliler Derneği Yönetim ve Denetim kurullarında görev alan Prof. Dr. Sedat SEVER, Balıkesirli değerli sanatçı Çağatay AKYOL, Recep YÖRUK, Vedat GÜLTEKİN ile dersten çıkıp gelen Dernek öğrencilerinden DTCF öğrencisi Melis ÖZKAN ‘da yer aldı.