Geri giden 26 milyon euro.. Tepkiler.. İddialar.. Suçlamalar…

Beş sene geçti ve elde var sıfır. Vatandaş buna bakıyor sadece, farkında değil misiniz? Sizin de söylediğiniz gibi “gerçekten algıya ihtiyacınız yoksa”, vatandaşın karşısına çıktığınızda, bambaşka bir dil kullanmanız gerekmiyor mu?

KUBİLAY-S.-ÖZTÜRK-GERİ-GİDEN-26-MİLYON-EURO

Seçim için sahaya çıkan bütün yerel yönetim adayları, bir yandan her konuda söz veriyorlar, diğer yandan da rakiplerine karşı çeşitli iddialar öne sürüyorlar. Siyasetin hamuru uzun süredir böyle karılıyor bizde. Fakat bu “iddia” kısmını da abartmadan yapmak lazım. “Gerçekler afacandır” derler ya, sonradan ortaya çıkar ve can sıkarlar bazen. Üstelik 10 yıl uğraşıp elde edilen inandırıcılık, 10 saniyede yitip gidebilir.

 

Rakibe yönelik bu türden iddialardan birisi de, geçen yaz döneminde ortaya atılan ve bugünlerde yine sıkça dile getirilen bir konu. Edremit’in atıksu arıtma tesisi sıkıntısı üzerine söylenen “Arıtma için gelen 26 milyon Euro geri gitti” iddiasından söz ediyorum. Bu hususu Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin AK Partili yönetimi her fırsatta ve her düzeyde dile getiriyor. Yücel Yılmaz ise halen göreve devam eden ve önümüzdeki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı da kesinleşen bir siyasetçi olarak, bu iddiayı en çok dile getiren kişi durumunda bulunuyor. Onun bu ısrarı karşısında, vatandaşta iki farklı türden tepki oluşuyor. Birincisi bu kadar sık ve yüksek sesle söylenen iddiaya inanmak şeklinde gelişiyor. İkinci tepki ise bu iddianın dikkatle incelenmesi gerektiği yönünde oluyor. Arıtma konusuna epeyce emek verdiğim ve üzerinde çalıştığım için, beni ikinci seçenek etkiliyor mesela.

 

Yücel Yılmaz bu iddiayı, son olarak Edremit ziyaretinde seçim mitingi yaparken dile getirdiğinde “Arıtma sorununu çözüyoruz… Nüfus artışından kaynaklı ekstra ünitelere ihtiyaç var. Su çok kıymetli, ileri biyolojik arıtma yapalım. AB’ye başvuralım dedik. AB projeyi beğendi, 26 milyon Euro, 15 milyon Euro, 14 milyon Euro para ödüyoruz dediler. Edremit, Erdek ve Bandırma için. Bandırma’yı başlattık bitiyor, bu sene açılacak. Erdek bitiyor. Edremit’te problem ne, sözde çevreciler… Sözde meclis üyeleri bize vermeyi vaat ettiği belediyenin yeri için bizi altı ay oyaladılar, sonra vermiyoruz dediler. Mecliste kararları var. Biz bu paranın geri gitmemesi için ısrar ettik, 26 milyon Euro kullanamadığımız için geri gitti. Şimdi başka bir arsayı kamulaştırdık, süreç ilerliyor, yaptırmama zihniyeti var. Memlekete ne faydanız oldu?” ifadeleriyle tekrar gündeme taşımıştı hatırlarsanız.  

 

Doğrusu onun siyaseten söylediği bu sözlerle, neden kendisini de riske attığını, ben sıradan bir vatandaş olarak anlamıyorum. Yücel Yılmaz uzun süredir siyasetin içinde olan birisi. Zaten kendisi de “10 yıldır bu milletin huzurundayız” diyor konuşurken. O vakit sormak gerekiyor, “sözde meclis üyeleri” önce vaat edip sonra kendisini altı ay oyalarken, neden vatandaşın önüne çıkıp da bu sıkıntıyı dile getirmedi, onları hakem etmedi bu işe? Öyle ya, o “sözde” üyeler orada duruyorlarsa, vatandaş da burada yatırım bekliyor değil miydi? Edremit’te başka birileri mi 2021 başından beri oyaladı yoksa kendisini? Yine sormak lazım, madem “başka bir arsayı kamulaştırma” imkanı vardı, neden sürenin sonuna kadar beklediniz o zaman? “Ya olmazsa o arsa, bir de alternatifim olsun” demek zorunda değil miydi? Tecrübeli bir siyasetçi olarak, Yücel Yılmaz’ın asli işlevi bu tedbiri almak olmalıydı. Bu dirayeti neden göstermedi? Neden Marmara kıyısı ilçelerdeki arıtma işi 2021’den itibaren yürümeye başlamışken, Edremit için 2023’e kadar beklendi? Bu sorular cevaplanmadan, yeni dönem için vatandaşın teveccühünü istemek doğru mu şimdi?

 

Yine bir vatandaş olarak “karmaşık” olan ifadelerden ve zaman atlatması yapılarak aktarılan konulardan hiç hoşlanmıyorum. O nedenle, şu hususu da sormak isterim. Daha 23.11.2022 tarihinde, Balıkesir Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü duyuru sayfasında “Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Çıkrıkçı Mahallesi, 106 ada 3,4 parseller ile Zeytinli Mahallesi 1708 ada 3 parsel, 1812 ada 4,5,6 parseller ve civarına ilişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Askı İlanı” yayınlanmıştı değil mi? O planı hazırlatan ve onay için gönderen de Büyükşehir’di. Fakat halihazır planda mevcut olan Zeytinli Atıksu Arıtma Tesisi’nin bulunduğu arazi, tümüyle yeşil alan yapılmıştı.! Yani yok olmuştu tesis oradan. Peki nereye gitmişti? O günlerde, Edremit Belediye Meclisi’nde 111 dönümlük Çıkrıkçı arazisinin devri konuşulmamıştı ki? Doğmamış çocuğa don biçmek değil mi bu yapılan? Yücel bey veya ekibi neye güvenerek yaptı bu planı? Konuyu atladılar mı, yoksa onlara “hallederiz abi” diyen birileri mi vardı o zaman? “Biz yürüyelim, hukuk arkadan gelir” mi denildi yoksa yine?

 

Tıpkı bu imar planı işi gibi, arıtma kredisinin başvurusu da aynı zamanlama hatasıyla mı yapıldı acaba? Zira bu kredi işlerinde, çayın taşıyla elin kuşunu vurmak mümkün bile olamaz. Yurtiçi kredilerde bile bankaya gittiğinizde yapacağınız yatırım için proje, maliyeti belirleyen proforma fatura veya teklif mektupları isteniyor. Sonra da o yatırımı yapacağınız yere ait tapu veya kira sözleşmesi soruluyor. Bunların olması halinde kredi görüşmesi ilerliyor ve son olarak güvence konusu da halledilirse imzalar atılıyor. Bu durumda Büyükşehir, tıpkı imar planı konusunda olduğu gibi, AB ile kredi görüşmelerinde de “yer konusunu sağlama bağlama” işini ihmal mi etti acaba? 26 milyon Euro krediyi geri gönderecek birine de hiç benzemiyor aslında Yücel Yılmaz. İş hayatından geldi zira siyaset mesleğine. Vatandaşların önemli bölümü, onun finans işini halledip de Çıkrıkçı arsası konusunda baltayı taşa vurduğuna hiç inanmıyor doğrusu. Acaba arazi konusunu bedavaya getirme ısrarıyla mı, finansı geri kaptırma noktasına gelindiğini merak ediyorlar açıkçası. Bu sorular da yanıt bekliyor.

 

Bu nedenlerle kendisine açıkça sormakta yarar var: Siz gerçekten Edremit Körfezi’nin arıtma sorununu çözmek, atıksu sistemini yenilemek, deniz kirliliği, koku ve halk sağlığı açısından gerekli olan zorunlu yatırımları yapmak istiyor musunuz Yücel bey? Pek çok kez ifade ettiğiniz “yıllarca onlar yönetti ama yatırımları yapmadılar” ve “benim zamanımda mı kirlendi?” görüşünden uzaklaştınız mı şimdi artık? O zaman, faydasız polemik yapmak, halkı manipüle etmek, tartışma yaratmak yerine, “son beş yılda yapamadım ama bu sefer talibim” deseniz daha doğru olmayacak mı? Ne gerek var bu söylemlere? Beş sene geçti ve elde var sıfır. Vatandaş buna bakıyor sadece, farkında değil misiniz? Sizin de söylediğiniz gibi “gerçekten algıya ihtiyacınız yoksa”, vatandaşın karşısına çıktığınızda, bambaşka bir dil kullanmanız gerekmiyor mu? Haydi diyelim ki bu Zeytinli Arıtma Tesisi işini de sizin istediğiniz şekilde anladı vatandaşlar, “Ocak ayında temeli atılacak” deyip, yer sorununun da halledildiğini bizzat söylediğiniz Güre Arıtma Tesisi ne oldu peki? Onu da “sözde” Meclis üyeleri mi engelledi yoksa?

 

Sonuç olarak, geçmiş dönem hesabının rakibe suç yüklemeden dosdoğru verilmesini; gelecek beş yıl için de proje ve zaman taahhüdü açıklanmasını bekliyor vatandaş artık. Halen mevcut 57 dönümlük yerinde, neden İleri Biyolojik Arıtma Tesisi haline getirilip modernize edilmedi mesela Zeytinli tesisi? Doğrular dile getirilmeden, “ancak biz varsak olur bu işler” denilerek, hakkaniyetli davranılmış olunmuyor ki. O zaman da, yukarıdaki gibi sorular geliyor akıllarına vatandaşların. Üstelik sadece arıtma tesisi, kanalizasyon, fosseptik de değil ki sorumlu olunanlar. Derelerin durumu, eski çöplüklerin rehabilitasyonu, daldı-çıktı kavşaklar, sahillerin ticarileşme sorunu, harcamaların şeffaf ve doğru yerlere yapılması, kamu çıkarının şirketler veya şahıslarınkine karşı daha üstün tutulması gibi onlarca konu var daha… Bunların tümüne hakim olabilen, yeni tip siyasetçiler lazım seçmenlere. Eskiler ve söylemleri, her geçen gün biraz daha eskiyor çünkü.

Exit mobile version