GENEL SEKRETER SAYIŞTAY RAPORU İÇİN BÖYLE KONUŞTU: EN TEMİZ BİZİZ!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İhalesiz minibüs hatları, taşınmazların Belediye şirketlerine ihalesiz verilmesi, tahakkuk işlemlerindeki tutarsızlık, vakıf ve derneklerle yapılan ortak çalışmalar için Meclis kararına gerek görmeden hareket edilmesi  gibi hatalı uygulamaların yer aldığı Sayıştay raporu, Büyükşehir Meclisi’nin Aralık ayı ilk oturumunda gündemdeydi. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Belediye’de yolsuzluk varmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını, bu konuda seri yayınlar yapan TV100 hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu söyledi. Başkan Yılmaz bu raporların tavsiye niteliğinde olduğunu da kaydetti.

 

Genel Sekreter Mustafa Küçükkaptan raporla ilgili savunma yaptı. Küçükkaptan, diğer Büyükşehir Belediyeleri’nin Sayıştay raporlarını on gündür incelediklerini, içlerinde en temiz Belediye’nin Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olduğunu öne sürdü. Küçükkaptan, “10 gündür bütün belediyelerin raporlarını inceliyoruz. Abuk subuk şeyler var bunları anlatmayayım. Biz bunların arasında en temiziyiz diyebilirim. Bir kot silme yok, alan paylaşma yok, ihaleyi bir başkasına vermiş olmak yok, kamu zararı yok, kayırma yok, hiçbir şey yok. Ha buraya teşekkür yazmazlar. Bir şey varsa bulsunlar” dedi.

 

MECLİSTE SAYIŞTAY RAPORU SAVUNMASI

Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Aralık Ayı birinci birleşiminde Sayıştay Raporu’nda yer alan olumsuzluklar gündem oldu. Muhalefet partileri Sayıştay Raporunda yer alan olumsuzluklar hakkında bilgi isteyince Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve Genel Sekreter Mustafa Küçükkaptan raporla ilgili açıklamalarda bulundu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, raporda yer alan bulguların bir yaptırımı olmadığını söylerken, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Küçükkaptan ise raporda yer alan konulara açıklık getirdi. Küçükkaptan ihalesiz verilen yerlerle ilgili olarak “şimdi olsa yeniden yaparım” derken dernek ve vakıflara verilen yerlerle ilgili olarak da “bir kadının gözyaşları her şeye bedeldir” diye konuştu. CHP’li Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler’in Burhaniye Amfi Tiyatrosu ile ilgili sorusunu da yanıtlayan Küçükkaptan, “Amfi tiyatroyu kime verdim sana verdim. İhaleyle aldım deme, ben sana verdim. Kılıfına uydurdum bu kadar basit. Helal olsun” dedi. İl genelindeki 2 binin üzerindeki minibüs hatlarının ihalesiz verilmesine de değinen Küçükkaptan durumun ihalesiz devam edeceğini söyleyerek Balıkesir’deki taşıma esnafının rahat uyumasını istedi.

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz Sayıştay Raporuyla ilgili yapıtğı konuşmada şunları söyledi:

“Sayıştay Raporu bir bulgudur, bunlar yazılır biz savunmamızı yaparız. Savunma yapıldıktan sonra gerekli görülürse adli işlem başlatılır, gerekli görülmezse dava açılmaz. Benim belediye başkanlığında 8’nci yılım görevi kötüye kullanmadan dolayı dava açılmadı. Çünkü yemek de veriyoruz personele vermememiz gereken, destekleme de yapıyoruz. İhale denilen belediyenin şirketine veriyoruz. Kamunun şirketine veriyoruz. Verme sebebimiz belli. Bunu biz böyle yapacağız, 8-9 tane daha belediye yapacak sonra kanunlaşacak ki ihalesiz verelim. Niye veriyoruz ihalesiz?  Başka firma girdiği zaman belediyenin şirketi almak istediği rakama alamıyor. Amacımız da kamu hizmetini düzgün yapmak. Nereyi vermişiz? Edremit garajını BTT’ye vermişiz. Doğal olmayan hiçbir şey yok ki burada. Zaten pandemi süreci içerisinde yapmamız gerekeni yaptık. Bütün belediye başkanları eğer böyle bir şey yapmadıysa, ihaleye çıktıysa zaten kul hakkına girmiştir. Bu haberlerin çıkmasındaki amaç ne? Belediye Başkanını yıpratıp onların istediği fiyattan istediğini satın almamız. Yani biz bunu yapmadığımız sürece biz gündeme farklı bir biçimde geliyoruz. Balıkesir’in bir kere bu konuda Balıkesir’de Balıkesir’in hakkını savunan insanların konuya objektif olarak bakıp yerine göre sahip çıkması lazım. Bu mesele sahip çıkmakla alakalı bir meseledir. Şahsa, tarafgar olduğumuz kuruma herhangi bir şekilde artı avantaj sağlayacak bir şey yapıldıysa herkes haklı. Ama burada onur madalyası gibi biz bu işi halkımız için yapıyoruz, belediyemizin daha iyi hizmet vermesi için yapıyoruz o kadar açık ve net ki. Net olan bir konuda Sayıştay yazmak zorundadır.

Ama biz savunmamızı yaptığımız zaman da “evet haklısınız, o dönemde bu yapılır burada bir kamu zararı yoktur” diye yazılıyor. Bu yıllardır böyle oluyor. Bunu olağan dışı, belediyede usulsüzlük varmış deniyor. Ne yapmışız? Garajı işletilemez halden 24 memurla işletirken 8 tane özel şirket personeliyle daha verimli, herkese daha hızlı hizmet verir hale getirmişiz. Daha az parayla daha çok etkin hizmet yapmışız. Burhaniye Amfi Tiyatroyu nasıl verdiysek öyle yapmışız. Bu önemli konu; Balıkesir’in kaynaklarını psikolojik baskı yaparak, yıpratarak başkanınızı, sizin şehrin insanlarının seçtiği başkanı birileri tahakküm altına alıp, durup dururken yıpratmaya çalışıyor. Buradan siyasi rant elde etmeye çalışmaktan ziyade ne oluyor, ne yapmışız yani. O bulgular yazılıyor, tüm belediyelerde var. Bundan kim ceza alacak? Kimse ceza almayacak. Ne olacak? Yanlış yapmışsınız diyor evet, ama öyle gerekiyordu. Biz bunu izah edebiliriz. Başkan niye var yoksa kaymakam yönetirdi belediyeyi. Bu tür inisiyatifleri alsın diye başkan var.”

 

“MİNİBÜSÇÜ ESNAFIMIZ RAHAT UYUSUN”

Mustafa Küçükkaptan ise Sayıştay Raporu’nu değerlendirdiği konuşmasında şunlara yer verdi:

“Sayıştay raporunu konuşuyoruz x televizyon, y gazete diyoruz. Kötü haber olmasından hepimiz rahatsız oluyoruz. İyi haber olmasından da hepimiz mutlu oluruz, alkışlarız, gurur duyarız. O yüzden arkanıza yaslanın ve bilin ki biz Sayıştay raporuyla gurur duyuyoruz, bizim için şeref madalyasıdır. Denetim Komisyonu olarak kamu zararı gördük dedi Burhanettin Ağabey. Denetim Komisyonlarının kamu zararı belirleme yetkisi yoktur. Görür, öyle düşünür ama esas olan Sayıştay denetimidir. Meclis denetiminde kamu zararı öngörülemez. Bunlar bulgudur. “2 bin küsur minibüs hattını ihalesiz işletmeye vermişsiniz” dedi. Demeyin. Burada öyle yazıyor. Demeyin. Bu araçlar 50 yıldır bu şehre hizmet ediyor. Biz 8 yıllık Büyükşehir Belediyesiyiz. Allah aşkına bunu anlayın. Bu insanların haklarını teslim etmişiz. Ne olur susun. İhale edersek başımıza ne gelir? 2 bin küsur minibüs hattını bu şekilde ben yeniden ihaleye çıkarırsam o insanların haklarını ne yapmış olurum? Allah aşkına bir düşünün. Neyle karşı karşıya kalırız? O yüzden bu konuyla alakalı ne yapacaksınız diye soruyorsunuz? Hiçbir şey yapmayacağız. Bütün minibüsçü esnafımız, ulaşım esnafımız rahat uyusun.

 

“İNSANLARI KAPIYA MI KOYAYIM”

İşgaliyeyle kullandırma; Allah aşkına bana anlatılan bu Hasan Baba Çarşısı yapılırken oradaki esnaf mağdur olmasın diye arkada parkın içine esnaf geçici ticaretine devam etsin diye yerler yapılmış. Bandırma dolgu alanında esnaflar var. Bakın bunlar esnaf; pandemi yaşadık, işleri kötü. İhale etmemişsiniz diyor. Allah aşkına park alanının tapusu bende değil nasıl ihale ederim. Kapıya mı koyayım o insanları. Böyle devam edecek. İşgaliye tutacağım, kirasını işgaliyeyle alacağım, haklarını teslim edeceğim, böyle devam edecekler. Belediye mülklerindeki yerlerin ihale yapılmadan belediyeye devredilmesi.  Bunları Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı Sebze ve Meyve Halini ben başkasına verebilir miyim? Terminali x bir vatandaşa ihaleyle vermek ister miyim? Amfi tiyatroyu kime verdim sana verdim. İhaleyle aldım deme, ben sana verdim. Kılıfına uydurdum bu kadar basit. Helal olsun.

 

“SUÇSA BU SUÇU BEN ÇEKEYİM”

26’ncı madde diye tutturuyorsunuz, evet doğru söylüyorsunuz. Ama 26’ncı maddenin bir gün değişeceğini hepimiz göreceğiz. Belediyeye benzinlik yaptım, BTT’ye vermek istiyorum, kendi şirketime vermek istiyorum. O kulansın, o çalıştırsın. Bir benzinlik ihalesinde kaç yüz tane firmanın dosya alacağını tahmin edebiliyor musunuz? Böyle bir şey istemiyorum. Bu kâr, bu fayda belediyemde kalsın, Balıkesir’de kalsın. 26’ncı maddeyle vermişim doğru. Olmaz dediniz, başka bir formüle çevirdim şimdi, yine başka bir biçimde BTT’ye vermek istiyorum. Başkasına vermeyeyim. Bu suçsa ben bu suçu çekeyim.

 

“BENİ ASSINLAR YİNE VERECEĞİM”

İhale yoluyla verilmesi gereken taşınmazları anlattım. Dernek ve vakıflardan kasıt Allah aşkına kadınlara yardım eden bir derneğe yer vermişim. Allah aşkına bu gündem olabilecek bir şey mi? YEDAM’a yer vermişim. Madde bağımlılığına düşen gençlere yer vermişim. OBİDEV’e yer vermişim, Engelli, otizmli bireylerin toplumla buluşturulması, ailelerinin rahat edebilmesi için bu insanlara yer vermişim ve Sayıştay raporunda yeri var. Ben yine vereceğim. Beni assınlar yine vereceğim. Bir kadının göz yaşı bunların hepsine bedeldir. Bunları çözdük. O yüzden bunlar bulgu, zimmet değil, dava değil, operasyon değil. Bunların hepsi çözüldü.

 

“DİĞER BELEDİYELERDE ABUK SUBUK ŞEYLER VAR”

Vergi denetmeni iş yerinize geldiğinde nasıl korkuyorsanız biz de Sayıştay Denetçileri bize geldiğinde öyle korkuyoruz. 10 gündür bütün belediyelerin raporlarını inceliyoruz. Abuk subuk şeyler var bunları anlatmayayım. Biz bunların arasında en temiziyiz diyebilirim. Bir kot silme yok, alan paylaşma yok, ihaleyi bir başkasına vermiş olmak yok, kamu zararı yok, kayırma yok, hiçbir şey yok. Ha buraya teşekkür yazmazlar. Bir şey varsa bulsunlar.”

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
GENEL SEKRETER SAYIŞTAY RAPORU İÇİN BÖYLE KONUŞTU: EN TEMİZ BİZİZ!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!