Geçtiğimiz günlerde sonsuzluğa uğurladığimız Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Genco Erkal, 23 yıl önce Balikesir’de de anılar bıraktı. Kendisiyle ilgili o günlerde bir röportaj yapmıştım.
CEMIL YURTMAN / POLİTİKA
Türk Tiyatrosu’nun büyük ustası Genco Erkal, vefatından 23 yıl önce Balikesir’deydi.
Sanat, Kültür ve Eğitim dünyamızın henuz bu kadar çoraklaşmamış olduğu günlerdi. Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı’nın (BAÇEV) yoneticileri Metin Özyurt ve Hayriye Özyurt‘un, daveti ile Balıkesir’e gelen Erkal, kendi yazıp yönettiği, Şair Can Yücel’in hayatını anlattığı Tek kişilik “Can” isimli oyunu sergilemişti. Tabii ki o zamanlar Balikesir’in kültür hayatında önemli bir yeri olan Şan Sineması da henüz kapanmamıştı ve oyununu orada sergilemişti.
SANAT HAYATININ 40’INCI YILINI YAŞIYORDU
Erkal, kendi sanat macerasının 40. Yılını, yine kendi kurduğu Dostlar Tiyatrosu’nun ise 30’uncu Yılını kutluyordu. Oyun öncesinde, BAÇEV’in binasında kısa bir söyleşi yapmıştım Erkal’la. Ünlü sanatçıyı beklerken kapı açıldığında, kursa kayıt için gelen bir öğrenci gibi, o narin bedeni ve o mütevazı haliyle içeri girişini hala hatırlarım.
Genco Erkal ile yaptığımız 29 Nisan 2000 tarihli söyleşide Erkal, “Can” isimli oyunu ile ilgili bilgiler veriyordu. Can Yücel de, 12 Ağustos 1999 tarihinde hayata veda etmişti. Erkal, “Dostum” dediği Can Yucel’i anlattığı oyununu Can Yücel hakkında çıkan haberler, söyleşiler ve Yucel’in şiirlerinden derlediği bir oyun yazıp uyarlamış ve yine kendisi yönetiyordu
Yücel’in muhalif, kavgacı, mücadeleci, öfkeli, aydın, ilerici, sanatçı, şair kişiliğini anlattığı oyunun 80’incisini Balikesir’de oynuyordu.
Genco Erkal, kadim dostu Can Yucel’i; “Bir alem, tanımlara sığmayan bir insan; bir deli…” diye anlatıyordu.
ÖLMEDEN ÖNCE NAZIM’IN ŞİİRİ İLE VEDA EDİYORDU
Türk Tiyatrosu’nun ve sanat hayatının ulu çınarı Genco Erkal, hakkında yapılan bir belgeselde 60 yılı aşan sanat hayatını, acılarını, umutlarını, yaşadığı saldırıları büyük bir coşkuyla anlatıyordu.
Büyük Sanatçı Genco Erkal belgeselde, oyunlarını sergilediği, şiirlerini yorumladığı dünyaca ünlü şairimiz Nazım Hikmet’in “Veda” isimli şiiri ile sesleniyoru.
V E D A
Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın!
Sizi canımda
canımın içinde,
kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın…
Resimlerdeki kuşlar gibi
dizilip üstüne kumsalın,
mendil sallamayın bana.
İstemez…
Ben dostların gözünde kendimi
boylu boyumca görüyorum…
A dostlar
a kavga dostu
iş kardeşi
a yoldaşlar a..!!.
Tek hecesiz elveda..
Geceler sürecek kapımın sürgüsünü,
pencerelerde yıllar örecek örgüsünü.
Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım
mapusane türküsünü.
Yine görüşürüz
dostlarım benim
yine görüşürüz…
Beraber güneşe güler,
beraber dövüşürüz…
A dostlar
a kavga dostu
iş kardeşi
a yoldaşlar a..!!.
ELVEDA..!!…….
GENCO ERKAL KİMDİR?
Genco Erkal, 28 Mart 1938’de dünyaya geldi.
Eğitim hayatına yatılı olarak Galatasaray Lisesi İlkokulu’nda başladı. Daha sonra Robert Kolej’e gitti ve yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde tamamladı.
1960’larda Muhsin Ertuğrul’dan gelen bir teklif ile profesyonel tiyatroya atıldı.
1965’te Rus yazar Nikolay Vasilyeviç Gogol’un “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı öyküsünü tiyatroya uyarladı. Bu, Türkiye’de Batılı bir metne dayalı sahnelenen ilk tek kişilik oyun oldu.
Yıllar boyunca üç farklı yorumla sahnelediği eser, onunla özdeşleşti. Tek kişilik oyunların ustası olarak tanındı.
Erkal, 1969’da Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu.
Usta sanatçı, Aziz Nesin’den Haldun Taner’e, Nazım Hikmet’ten Behiç Ak’a ve Yaşar Kemal’e birçok sanatçının eserlerini de sahneye uyarladı.
1982 yılında “At” ve 1983 yılında “Faize Hücum” filmleri ile “en iyi erkek oyuncu” dalında Antalya Film Festivali’nde iki kez Altın Portakal aldı.
TRT için Haldun Taner’in ünlü müzikli oyunu Keşanlı Ali Destanı’nı yönetti ve oynadı.
1993-1998 yılları arasında, Paris’te üç Fransızca yapımda sahne aldı. Bunlar Nâzım Hikmet’ten “Sevdalı Bulut”, Philippe Minyana’dan “Ou vas-tu Jérémie?” (Nereye gidiyorsun Jérémie?) ve Paulo Coelho’nun ünlü romanından uyarlanan “Simyacı” idi.
Genco Erkal hakkında 2016 ve 2020’de yaptığı iki paylaşımdan dolayı “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle bir iddianame hazırlandı.
2022’de görülen davada hakim, “atılı suçun unsurları oluşmadığına” hükmetti ve ünlü sanatçı beraat etti.