GAZETECİ arkadaşımız Hakan Sataroğlu geçtiğimiz günlerde şiddete maruz kaldı.
Sataroğlu’nun başına ilk kez gelmiyor bu olay. Daha önce de sözlü ve fiziki şiddet görmüşlüğü var.
Sataroğlu, Burhaniye’de ve Edremit Körfezi’nde kendini ispatlamış, bölgenin nabzını tutan, eleştirileriyle ufuk açan, bazen yerel yöneticilerle, politikacılarla restleşen, bu yüzden ambargolarla karşı karşıya kalan bir arkadaşımız.
‘Kalemi sivri’ gazetecilerdendir. Dili de sivridir; sözünü esirgemez.
***
BURHANİYE Belediyesi’nin restoranına oturmuş 19 Kasım akşamı; bir başına yemek yiyor, iki kadeh bir şeyler içiyor.
Mekanda başka müşteriler de var.
Kamera görüntülerinden izliyoruz; içeriye uzun boylu, Sataroğlu ile hemen hemen aynı yaşlarda bir şahıs giriyor. Girişi oldukça sakin. Ağır adımlarla Sataroğlu’nun masasına doğru yürüyor. Sandalyeyi çektiği anda, masaya oturacak sanıyorsunuz. Hani, Hakan Sataroğlu ile konuşacak falan.
Öyle yapmıyor; masadaki bira şişesini sert bir hamleyle Hakan’ın kafasında patlatıyor!
Ardından tokat, yumruk faslı.
Yakasından tutup yere savuruyor. Dengesini kaybeden Hakan yere düşüyor. Saldırgan şahıs, karnına, sırtına, suratına tekmeler savuruyor.
O derece gözü dönmüş olmalı; öldüresiye vuruyor.
Hakan aldığı darbelerden baygın halde, yerde yatıyor.
Saldırgan, hiçbir şey olmamış gibi rahat adımlarla kapıdan çıkıp gidiyor.
Sert darbeler yüzünden baygınlık geçiren Hakan dakikalarca hareketsiz kalıyor.
Hakan yerde yatarken, diğer masalarda oturan müşteriler olup biteni izliyor!
Evet, sadece olup biteni izliyorlar…
***
DARBELER yüzünden iç kanama geçiriyor olabilir, başına yediği tekmelerle beyin sarsıntısı geçiriyor olabilir. Zaten sağlığı pek iyi sayılmaz; ileri şeker hastası. Bir yığın ilaç kullanıyor; en önemlisi kan sulandırıcı alıyor. Darbelerden dolayı bir yara açılsa vücudunda, kanamayı durduramazlar!
Restorandaki vatandaşlar, film izliyor gibi izliyorlar manzarayı.
Biri bile yerinden kalkıp, saldırgana müdahale etmiyor. “Yapma, etme” diyen yok!
İzlemekle yetiniyorlar.
O sıra, garsonlardan biri yere düşen bardak tabak parçalarını toplamaya çalışıyor.
Hakan baygın halde yerde; garson kırılan parçaları toplamakla meşgul!
Çok sonra Hakan’ı yerden kaldırıyorlar ama, o ana kadarki tepkisizlik, rahatlık insanın gücüne gidiyor.
“İnsanlık bitmiş azizim” dedirten bir manzara izliyoruz.
***
ASIL takıldığımız nokta burası. Saldıran, saldırılan bir tarafa.. Saldırgana müdahale eden, saldırıya uğrayanı koruyan bir tavır beklersiniz normalde.
Öyle bir şey yok!
Hakan Sataroğlu’nu Burhaniye’de tanımayan var mı?
Sokaktaki adam değil; yıllardır ilçede gazetecilik yapıyor. İşinin hakkını veriyor.
Eleştirileri sivri de olsa, çoğu Burhaniyeli Onu öyle kabul ediyor.
***
ŞİDDETİN bu ülkede sıradanlaştığının bir örneği daha işte.
Sağlıkta şiddet, eğitimde şiddet, kadına şiddet, çocuğa şiddet, gazeteciye şiddet.
Hergün onlarca şiddet haberi okuyoruz gazetelerde.
Çabuk öfkelenen, tahammülsüz, saldırgan, hoyrat bir yapıya dönüştük.
Bu vakada saldırıya uğrayan bir gazeteci.
Gazetecilere yönelik şiddet vakaları da artıyor.
Yayınlardan rahatsız olanlar, kendi adaletini konuşturmayı tercih ediyor. Haber asılsızsa, eleştirinin yerini hakaret aldıysa, kişilik haklarını zedeleyen, itibarsızlaştıran, haksız yere bu tür yayınların muhatabı olduğunu düşünüyorsan.. Gidersin savcılığa, suç duyurusunda bulunursun. Konuyu yargıya taşırsın, hukuk mekanizması içinde sorununu çözmeye çalışırsın.
Kafada şişe kırmak, tekme yumruk saldırmak, yerlerde sürümek nedir?
Bunu yapan da sokaktaki adam değil. Burhaniye Belediye Meclisi’nin seçilmiş bir üyesi.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilen Belediye Meclisi’nde görev yapan bir kişi.
Ne derece çileden çıkaran bir yayının muhatabı olursa olsun, seçilmiş kişinin başvuracağı yöntem şiddet olamaz. Halkın seçtiği biri, kamu görevi ifa eden bir gazeteciye bu şekilde saldıramaz.
***
SALDIRIYI gerçekleştiren şahsın hangi partinin Meclis Üyesi olduğunun önemi yok. Ama CHP seçmeninin çoğunlukta olduğu Burhaniye’de, CHP seçmenlerinin oylarıyla göreve gelen bir şahsın bu hareketi karşısında, CHP yöneticilerinin, parti örgütlerinin ani bir refleks göstermemesi de ilginç geldi bize.
Aradan kaç gün geçtikten sonra, CHP İl Başkanlığı’ndan olayı kınayan bir açıklama yapılıyor.
Saldırganın kesin ihraç talebiyle disipline sevk edildiği belirtiliyor.
Bunu olayın akabinde yapacaksın; zamana yaymayacaksın.
Hem zaten disipline sevke de gerek kalmamış; saldırgan CHP’den istifa etmiş!
İstifa ettiği bilgisini, olayın üstünden kaç gün geçtikten sonra ‘geçmiş olsun7 mesajı paylaşan Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler veriyor.
Başkan Deveciler, sosyal medyadaki paylaşımında “ilçemizdeki bir gazeteci” ifadesini kullanıyor; gazetecinin ismini telaffuz etmiyor.
Bu da manidar.
***
BU tür saldırılar sonrasındaki sürecin ne olduğunu – ne olacağını az çok biliyoruz.
Saldıran, ifadesi alındıktan sonra serbest kalır.
Saldırıya uğrayan, hem yarasını beresini tedavi ettirmek için uğraşır, hem darp edildiğini raporlandırmak için uzun bir bürokratik süreçle boğuşur.
Hukuk ve adalet mekanizması böyle işliyor çoğunlukla.
Kamusal baskı oluşursa, yargının tavrı da ona göre değişiyor.
Saldırganın tutuklandığı belirtiliyor.
***
SIRADAN bir darp olayı değil bu. Aldığı darbelerle kalıcı sakatlık yaşayabilir, Allah göstermesin, ölümle bile sonuçlanabilirdi.
Hakan Sataroğlu’na geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz bir kez daha.
Gazeteciler şiddete maruz kalmasın, bu son olsun.
Bu arada saldırının gerçekleştiği anda olay yerinde bulunan vatandaşlar da, vicdan sağlıklarını kontrol ettirsin; insanlık ayarlarına bir baktırsınlar deriz.
***
Saldırganın partisinden istifa etmesi yeterli mi CHP için?
CHP seçmeninin oylarıyla seçilmiş bir Meclis üyesinin, partisiyle ilişiği ortadan kalktıysa, Meclis görevi de sona ermeli. Sonuçta CHP’den istifa etmiş; Meclis üyeliğinden de istifa etmesi beklenir.
***
ALİ KEMAL DEVECİLER’e bir sözümüz olsun son kertede.
Sataroğlu’nun sivri eleştirilerinin baş muhatabıdır kendisi. Zaman zaman celallenir, öfkelenir, karşılık verir ama, işi daha ileriye götürmez. Başkan Deveciler tahammüllü bir politikacıdır. Hakan’ı Meclis salonundan dışarıya çıkarmışlığı, yaptığı yayınlar için mahkemeye vermişliği de var.
Yine de, hem gazeteci – politikacı, hem Burhaniyelilik adına yan yana gelip sohbet edebiliyorlar.
Deveciler’in torununun sünnet düğününde Sataroğlu ile aynı masada oturmuştuk; aralarındaki onca tartışmaya karşın Hakan da davetliler listesindeydi.
Başkan Deveciler kindar bir adam değildir neticede.
Ona tavsiyemiz, Hakan Sataroğlu’na kol kanat gersin.
Hakan Burhaniye’ye lazım çünkü.
Selam ederim.