Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC), 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri sonrası görevi devralan bazı belediye başkanlarının, mali bilançolarla ilgili yaptıkları paylaşımlarda ortaya çıkan olumsuz tabloya yerel basını dahil etmesini doğru bulmadığını açıkladı.
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık‘ın önceki dönem belediyesinin 1-31 Mart 2024 tarihleri arası, resmi ilan ve reklam yayımlama hakkına sahip gazete ve internet haber sitelerine Basın İlan Kurumu (BİK) üzerinden verdiği ilan ve reklamların bedellerini “haksız” diye nitelendirerek ödemeyeceğini duyurması üzerine yazılı açıklama yaptı.
Yerel yönetimlerde ortaya çıkan gelir-gider bütçeleri arasındaki dengesizliğin sorumlusunun yerel medya olmadığına dikkat çekilen BGC açıklamasında, demokrasinin vazgeçilmez bir parçası olan gazete ve gazetecilerin toplum nezdinde “hortumcu” gibi gösterilmeye çalışılmasının sağlıklı bir bakış acısı görülemeyeceği kaydedildi.
BGC açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Belediyeler karda-çamurda, düğünde-bayramda, gece-gündüz hemşehrilerine hizmet etmek için çaba harcarlar. Meşakkatli bir meslektir belediyecilik… Belediyeciler bu zor mesleği icra ederken, her daim yanlarında gazetecileri görür. Başka bir deyişle, belediyeciler ne kadar zorlu iş yapıyorsa, hepsinde gazeteciler de yanlarındadır. Yani belediyeler ve basın et ve tırnak gibidir, birbirinden ayrılamaz.
Belediyeler icraatlarını kamuoyuna basın vasıtasıyla duyurur. Başkanlar projelerini basın ile açıklar. Vatandaşlar sorunlarını, istek ve eleştirilerini basın ile duyurur belediyelere. Basın, halk ile belediye arasında adeta köprü görevi görür.
Basın, şehrin ve bölgenin sorunlarını sürekli gündemde tutarak, şehirle ilgili konularda yerel kamuoyu oluşturulmasını sağlar, halk adına yerel yönetimlerin denetlenmesi de basının görevleri arasındadır. Tüm bunların gerçekleşebilmesi için de belediyeler imkanları ölçüsünde basın-yayın organlarına destek verirler.
Bu desteği, toplum nezdinde gazete ve gazetecileri ‘’hortumcu’’ gibi göstermek sağlıklı bir bakış açısı değildir.
Tam da burada önemli olan üç konu vardır. Bunlardan biri, alınan rakam basın özgürlüğüne halel getirecek boyutta mı değil mi? İkincisi, ilan ve reklamlar hak eden basın-yayın kuruluşlarına mı veriliyor? Üçüncüsü de yerel yönetimler ilan ve reklam dağıtımında adil davranıyor mu?
Bu üç konuda olumlu yanıtlar verilebiliyorsa adil, şeffaf yönetim anlayışında sıkıntı yok demektir.
Gazeteciler Cemiyeti olarak, meslek camiamızın ortak görüşünü yıllar öncesinde belediye başkanlarımıza kamuoyu önünde aleni şekilde dile getirerek duruşumuzu ortaya koymuş, yerel-yönetim basın ilişkilerine bakış açımızı açıklamıştık. Bugün yaşananlarda da yine aynı noktada olduğumuzu hatırlatmak isteriz.
Basın İlan Kurumu tarafından kesilen faturaların ödenmemesi gibi bir durum herhalde yaşanmayacaktır. Devlette süreklilik esastır. Dediğim dedik şeklindeki emrivaki uygulamalar, totaliter rejimlere özgüdür. Bu rejimlerde de zaten basına gerek yoktur.
Unutulmasın ki, Memleket meselelerini kendi meseleleriymiş gibi gören ve bu konuda olumlu çalışma sarf eden gazeteciler, toplumun aynası ve görünmeyen kahramanlarıdır.
Bu vesileyle 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin hayırlı olmasını temenni ediyor, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımızı tebrik ediyor, şehrimizin hayrına yapacakları işlerde desteklemeye devam edeceğimizi beyan ediyoruz.”
1
