Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin merakla beklediği müjdeyi açıkladı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi açıklamaları…
“Bugün ülkemiz bakımından tarihi öneme sahip bir müjdeyi paylaşmak üzere bir aranızdayım. Bilindiği gibi enerji kalkınmanın temel unsuru olmanın yanında milli bağımsızlığın tesisinde de büyük öneme sahip. Ülkelerin vizyonlarının hayata geçebilmesi, enerji sektöründeki istikrara bağlı. Bir asırdır yaşanan hiç bir karmaşa kaos, savaş, çatışma yoktur ki gerisinde öyle veya böyle enerji hesabı yatmasın.
Petrol ve doğalgaz sahalarının güvenliği için yeri geldiğinde milyonlarca insanın canının hiçe sayıldığı vahşi bir düzen kuruldu. Oluk oluk akan insan kanından bir damla petrolü daha üstün görüyorlar.
Suriye’deki yaşananları düşünün. Biz mazlumların bulunduğu yerlere giderken birileri doğrudan petrol üretim tesislerine yöneliyor. Aynı durumla Libya’da karşılaştık. Biz Libyalıların çağrısına uyarak darbecilerden kurtarmanın mücadelesini verirken birileri petrol sahalarının dibinde bitiyor. Doğu Akdeniz’deki oyunların arkasında da enerji kaynaklarının paylaşımı var.
GÖRÜLMEDİK ZENGİNLİKLE BİR KAPI AÇILDI
Biz önce insan dedik, önce dostluk kardeşlik dedik. Önce mazlumlar mağdurlar dedik. Önce hak hukuk adalet dedik. İnsanlık bizde petrol onlarda kalmış olabilir, Rabbim bize bambaşka bir yerde görülmedik zenginlikte kapı açtı. Yarın benzer kapılar başka yerlerde de açılacak. Bu alanda en üst lige çıkmış bir Türkiye var. Bugünlere kolay gelmedik.
DOĞALGAZ VE PETROL ARAMADA KİRALAMA YÖNTEMİ BİTTİ
Ülkemizde çok uzun yıllar boyunca petrol ve doğalgaz arama çalışmaları kiralama usulüyle yapıldı. Derin deniz sondajlarında tamamen dışa bağımlıydık. Yüzlerce milyon dolarlık arama faaliyetleri sonunda elimize üç beş sayfalık rapordan başka bir şey geçmedi. Kimsenin günahını almıyorum. Bu şekilde yürüyemeyeceğimizi gördük. Bu tür çalışmaların kiralama yöntemleriyle değil doğrudan milli kuruluşlar aracılığıyla yürütülmesini kararlaştırdık. Milli enerji ve maden politikasını 2017 senesinde yeniden belirledik. O dönemde enerji bakanı olan Berat Albayrak ve ardından Fatih Dönmez kardeşimiz ekipleriyle bu politikayı kararlılıkla uyguladılar.
Bu çerçevede derin deniz sondajlarının bizzat yapmanın arayışına girdik. 3 sondaj gemisini derin deniz arama filosuna kattık. Fatih’in yanında Yavuz ve Kanuni sondaj gemilerimiz ile dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız. Barbaros ve Oruç Reis sismik araştırma gemileri ile bu filoyu güçlendirdik. Mülkiyetleri ülkemize ait olan sondaj ve sismik gemilerimiz kendi personelimiz ve ekipmanımız ile çalışıyor.
DIŞA BAĞIMLILIK BİTECEK
Dünya fiyatlarının altında maliyetle kazandırdığımız gemilerle yapılan sondajların birim maliyeti de düşük. Sondaj ve sismik araştırmalarda en küçük bir dışa bağımlılık söz konusu değil. Zaten öyle bir durum olsa bize nefes bile aldırmayacaklar.
Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için bu başarıya ulaştık.
TÜRKİYE TARİHİNİN EN BÜYÜK DOĞALGAZ REZERVİNİ KEŞFETTİ
Sevincimizi hep birlikte yaşamak için şimdi müjdemizi paylaşmak istiyorum. Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. Fatih sondaj gemimiz 20 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Tuna 1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetti.
Kendisini Boğaz’dan uğurladığım günü hatırlıyorum. O uğurlayışımızla birlikte neticeye de keşfe de ulaştık. İstanbul’un fethinin yıldönümünde Karaadeniz’e uğurladığımız gemimiz ismine layık bir başarıyla hepimizi gururlandırdı.
BÖLGEDE YENİ DOĞALGAZ KEŞİFLERİ MUHTEMEL
Daha önce Tuna-1 diye adlandırılan bu alanı Sakarya Gaz Sahası olarak isimlendirdiğimiz bu alanda gereken tüm test analiz ve mühendislik çalışmaları tamamlandı. Kuyudan elde edilen veriler aynı bölgede yeni doğalgaz keşiflerinin muhtemel olduğuna işaret ediyor. Bu ilk kuyudaki rezerv çok daha zengin bir kaynağın sadece bir parçası. İnşallah devamı en kısa sürede gelecek.
HEDEF 2023 YILINDA KARADENİZ GAZINI MİLLETİN KULLANIMINA SUNMAK
Yıllarca enerjide dışa bağımlılığın maddi ve manevi sıkıntılarını çektik. Artık geleceğe daha güvenle bakacağız. Bu operasyonu milli imkanlarla gerçekleştirdik. Şimdi tespit kuyuları açılacak, üretim konseptini belirleyeceğiz. Doğalgazın yüzeye çıkarılması ve sisteme aktarılması işlemleriyle birlikte bu kaynaktan fiilen istifade edeceğiz. Hedefimiz 2023 yılında Karadeniz gazını milletin kullanımına sunmak. Böylece bunca yıl sabırla adeta ilmik ilmik dokuyarak yürütülen çalışmaların en büyük meyvesini almış oluyoruz. Fatih ve Yavuz gemileri aracılığıyla Akdeniz ve Karadeniz’de bugüne kadar 9 derin deniz sondajı yapıldı. Son sondajda millete beklediği müjdeyi verme şerefine nail olduk. Benzer bir müjdeyi de Akdeniz’den bekliyoruz. Şu anda bakımda olan kanuni gemisinin de yıl sonunda devreye girmesiyle Akdeniz’deki faaliyetlere hız verilecek.
ENERJİ MESELESİ KÖKTEN ÇÖZÜLECEK
Her arayan bulamaz, ama bulanlar arayanlardır. Biz de arayacağız ve bulacağız. Sakarya gaz sahası ile bismillah dedik. Sadece denizlerde değil kendi topraklarımızdaki aramaları da daha sıkı yürütüyoruz. Diğer ülkelerdeki arama ruhsatlarımızı da çoğaltıyoruz. Ülkemizin enerji meselesini kökten çözmekte kararlıyız. Türkiye bunun sancısını çeken, bedelini ödeyen bir ülke. Cari açığın en büyük sebebi enerji. Yerli ve yenilenebilir kaynaklara verilen önem sayesinde nisbi bir denge sağlansa da ithalatçı durumdayız. Denizler ve karada daha çok arama yaparak neticeye ulaşarak enerjide net ihracatçı konumuna geleceğiz. Bir yandan konvansiyonel enerji kaynaklarına yoğunlaşırken elektrikli motor başta olmak üzere geleceğin teknolojilerine de yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Her kaynak diğerinin tamamlayıcısıdır. Tüm alanlarda varlığımızı göstereceğiz. Hiçbir alanda birilerinin gölgesine sığınmadan kendi ayakları üzerinde duracak güce ve iradeye sahip. Kimsenin hakkına gözümüzü dikmeden., Kimseye hakkımızı yedirmeden hedeflere doğru yürüyeceğiz.
ÖNÜMÜZDE ÇOK DAHA AYDINLIK BİR YOL VAR
Yunanistan başta olmak üzere bu mesele karşımıza dikilenlerin hepsi haklı olduğumuzu iyi biliyor. AB Yunanistan’ı şımartıp üstümüze salarken sergilediği çifte standart sebebiyle bir kez daha kendi ilkelerine ihanet ettiğini görüyoruz. Ortada dolaşan ve hiçbir geçerliliği olmayan saçma haritaların en büyük zararı AB’ye verecek. Sırf Türkiye’ye zararı olacak diye kendi müktesebatına aykırı işler yapmak Yunanistan’ı kurtarmaz. AB’nin zaten sorunlu olan itibarını iyice düşürür. Türkiye konuda kararlı. Sahada da masada da cevaplarını alacaklar.
SaKarya gaz sahasındaki keşiften sonra artık önümüzde çok daha aydınlık bir yol olduğuna inanıyoruz. Bugün gelecek nesillere önemli bir miras bırakacağız. Gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. (POLİTİKA)