Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula, enflasyon muhasebesi uygulamasının 2024 yılı itibarıyla devreye girmesiyle birlikte işletmeler üzerindeki olumsuz etkiler konusunda ciddi endişelerini dile getirdi. Başkan, bu düzenlemenin şirketler için büyük bir yük oluşturacağını söyledi.
“Firmalar ek vergileri ödemek için daha çok borçlanacaktır”
Yüksek enflasyondan kaynaklanan fiyat artışlarının bilançoda veya kağıt üzerinde kâr gibi gözüktüğünü ancak gerçekte böyle bir kârın olmadığının altını çizen BATO Başkanı Rahmi Kula, enflasyon muhasebesi nedeniyle oluşan vergileri ödemek için şirketlerin daha çok borçlanmak zorunda kalacağını, yatırım yapmış ve satış geliri henüz oluşmayan bir şirketten vergi tahakkuk ettirilmesinin vergide adalete uymayacağını ve sırf enflasyon düzeltmesi vergisinden dolayı, yeni yatırım yapacak şirketlerin yatırımlarını askıya alabileceklerini söyledi.
“Hazırlıksız şirketler zor durumda kalabilir”
Kula’nın açıklaması şöyle:
“Enflasyon muhasebesi uygulaması 2023 yılı sonunda bilançolarda yapılacak düzeltmelerle başlamıştır. 2023 yılına ilişkin yapılan enflasyon muhasebesi işlemleri sonucunda oluşan farklardan vergi hesaplaması yapılmamıştır. Ancak 2024 yılında uygulanacak olan enflasyon muhasebesi düzenlemelerinde vergi uygulaması yapılmasına karar verilmiştir.
Bu durum özellikle mali yapısı güçlü olmayan ve dış finansman kullanmak zorunda olan işletmeler başta olmak üzere birçok işletme için beklenmedik bir mali yük yaratabilir. Kula, “Geldiğimiz noktada, enflasyon düzeltmesinin birçok mükellefi ilave vergi yüküyle karşı karşıya bırakacağı görülüyor. Enflasyon düzeltmesi hesaplamalarıyla ortaya çıkacak farklardan dolayı mükelleflere ilave vergi çıkması, vergi adaletini zedeleyecek bir durumdur. Enflasyon düzeltmesinin vergisel bir sonuç doğurmadan, muhasebe işlemi olarak değerlendirilmesi ve öyle uygulanması sağlanmalıdır.”
“VERGİ ADALETİNİ ZEDELEYEBİLİR”
Verginin bir vatandaşlık görevi olduğunu vurgulayan Kula, şunları söyledi:
“Vergi, vatandaşlık bilincinin önemli bir parçasıdır. Ekonomik büyümeyi destekler ve istihdamı teşvik eder. Bu nedenle, vergilerini zamanında ödeyen ve vergiye uyum gösteren mükellefler büyük bir değer taşır. Aynı şekilde, mükellefin haklarını gözeten, adil ve yaygın bir vergi toplama sistemi de son derece değerlidir.
Ancak, mevcut durumda enflasyon düzeltmesinin birçok mükellefe ek vergi yükü getireceği görülmektedir. Bu durum, vergi adaletini zedeleyebilir. Ekonomik sürdürülebilirliği ve vergi gelirlerinin devamlılığını sağlamak için, enflasyon düzeltmesinin sadece bir muhasebe işlemi olarak ele alınması, en azından yıl sonuna kadar ertelenmesi sağlanması ve önümüzdeki yıl çıkacak bu verginin tek seferde değil de iki ya da üç seferde ödenmesi sağlanmalıdır.”
Rahmi Kula, “Açıkça ifade etmeliyim ki üyelerimizin ortak sorun paydası enflasyon muhasebesi. Üyelerimizden bu konuda çok sayıda mesajlar alıyoruz. Enflasyon muhasebesi konusunda yeniden bir düzenleme yapılmasını ümit ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.