Balıkesir Çağdaş Emekliler Derneği emekli ve dar gelirlilerin yaşadıkları ekonomik sorunları düzenledikleri basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. Dernek Başkanı Orhan Alemdaroğlu emeklilere yapılan zam oranlarının çok düşük kaldığını belirterek emeklilerin hayatta kalmak için çalışmaya devam ettiğini dile getirdi.
Emekli ve dar gelirlilerin Sosyal Yardımlaşma Fonuna mahkum edildiğini ileri süren ÇEDER Başkanı Orhan Alemdaroğlu 2024 yılında geçinebilmek için çalışmak zorunda kalan emeklilerden 500’ünün hayatını kaybettiğini söyledi. Emeklilerin neden çalışmak zorunda kaldığını da sorgulayan Başkan Alemdaroğlu emekliye yapılan zam oranının emeklilerle dalga geçmek olduğunu iddia ederek kırmızı kart gösterdi.
“2025 EMEKLİLERİN AYATTA KALMA YILI OLACAKTIR”
Balıkesir Çağdaş Emekliler Derneği Başkanı Orhan Alemdaroğlu düzenlenen basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Bilindiği gibi yeni enflasyon oranları 3 Ocak’ta açıklandı. TÜİK verilerinden sonra emeklinin alacağı zam oranları hepinizi bildiği oranlar. Diğer yandan yeniden değerleme oranları yüzde 43,93 olarak açıklandı ve uygulanmaya başladı. Bu oranlarla alım gücü zaten düşen emekliler 2025 yılına henüz maaşlarını almadan büyük sıkıntılarla karşı karşıya bırakıldılar. Verilen ücretler çoktan erimeye başladı. Başta emekliler olmak üzere asgari ücretli ve dar gelirliler için 2024 yoksulluk ve sefalet içinde geçti. 2025 yılının nasıl geçeceği de açık bir şekilde ortada. Dar gelirli, yeni yılı kıt kanaat geçirmeye çalışacak. Bu yıl emeklinin hayatta kalma yılıdır.
“EMEKLİLER SOSYAL YARDIMLAŞMA FONUNA MUHTAÇ HALE GELDİ”
Emekliler başta olmak üzere asgari ücretliler ve dar gelirlilerin yaşadığı ekonomik sıkıntıları, uzayıp giden gıda kuyruklarında ve pazar tezgahlarında gözlemlemek hiç de zor değil. Alım gücü yerlerde sürünen emekliler ve dar gelirliler Sosyal Yardımlaşma Fonuna muhtaç duruma düşürülmüştür. TÜRK –İŞ tarafından yapılan hesaplamalara göre gelirleri, açlık sınırının altında kalan dar gelirliler, emekliler ve asgari ücretle çalışanların büyük bir bölümü konuya ilişkin mevzuat yönünden resmen yoksullaştı ve artık 3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Yasası kapsamına girmektedir. Hane içinde kişi başına düşen geliri asgari ücretin 1/3’ ünden az olan haneler bundan yararlanabilmektedir. ( 2025 yılı için 7 bin 368 TL )
“AVRUPALI EMEKLİ DÜNYAYI DOLAŞIRKEN BİZ MARKET MARKET DOLAŞIYORUZ”
Avrupalı emekli 5 yıldızlı turistik otellerde tatil yaparken bizim emeklimiz bu otellerde yaşam sürdürebilmek için çalışmaktadır. Emekli Yılı olarak açıklanıp, emeklinin sefalet yılı olarak sonlanan 2024’de 500’ün üzerinde emekli çalışırken hayatını kaybetmiştir. Bir başka deyişle çalışırken hayatını kaybeden 4 çalışandan biri emeklidir. Soruyoruz; emekli neden çalışmak zorunda kalmaktadır? Emekliler market market gezip indirimleri takip ediyorlar. Torunlarından kaçar hale gelmişler ve asosyal bir hayata mahkum edilmiş durumdadırlar.
Enflasyonda durdurulamayan yükselişe ve ücretlerde yapılan komik artışlar yetmezmiş gibi tren ve otobüs ücretlerinde emekliler için uygulanmakta olan yüzde 10’luk ve yüzde 20’lik indirimler de kaldırılıyor. Sonuçta emekliler derini yoksulluğa mahkum edilmiştir. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde tarafından 2024 Ekim ayında yapılan araştırma; emeklilerin ekonomik daralma ve enflasyon karşısında yaşadığı zorlukları ortaya koymuştur. Emeklilerin büyük kısmı yaşam kalitesindeki karşılaştıkları düşüş ve sosyal yaşamda yaşanan kısıtlamalar nedeniyle mutsuzdurlar.
“İNTİBAK GEREKİYOR”
Yeniden değerleme oranı yüzde 43,93, kira yıllık artış oranı yüzde 58,51, SSK ve BAĞ-KUR emekli maaşlarında artış oranı 15,75, Emekli Sandığı artış oranı yüzde 11,54 bu çarpıklığın açıklanması olanaksızdır. Açıklanan bu oranlarla emekliler arasındaki prim ödeme gün sayısına göre maaş bağlanmasında sürdürülen hakkaniyetsiz uygulama devam edecek ve memur emeklileri en mağdur kesim olarak haksızlığa uğramaya devam edeceklerdir. Maaş hesaplama sistemi yeniden ele alınmalı ve intibak düzenlemesi ile kalıcı bir çözüm üretilmelidir.
“RESMEN DALGA GEÇİYORLAR”
Engelli, dul ve yetim aylıklarına bakıldığında karşımızda çok daha vahim bir durum vardır. Oluşan emekli maaşlarıyla tüm emekliler nasıl geçinecekleri sorusuna yanıt aramaktadırlar. Ünlü ekonomi uzmanı Mahfi Eğilmez zam oranlarının açıklandığı gün bir sosyal medya platformunda bir mesaj mesajı paylaştı: “yüzde 11,54 alay etmenin de bir adabı olur.” Emekliye verilecek zam oranları Emekli Sandığı emeklilerine reva görülen oran göz önüne alındığında bu, tam olarak emekliyi aşağılamak ve resmen dalga geçmektir.
BU ÜLKEDE ENFLASYONLA DEĞİL EMEKLİLERLE MÜCADELE EDİYORLAR”
Bu yıl bütçeye konulan vazgeçilen kamu alacağı tutarı 701 milyar. Geçiş garantileri ile yapılan otoyollara, köprülere kaynak bulan ekonomi yönetimi emekliye kaynak bulamıyor. Üstelik SGK gelir tablosuna bakıldığında gelir oranı yüzde 101. Yandaşa geçiş garantisi var ama emekliye geçim garantisi yok. Ekonomi yönetimi uyguladığı yanlış politikalarla, enflasyonla mücadele yönetiminde başarılı olamıyor. Maaşlardaki artış ne olursa olsun gerçek enflasyon düşmedikçe verilenler hemen eriyor. Ama görüyoruz ki bu ülkede enflasyonla değil başta emeklilerle olmak üzere dar gelirlilerle mücadele ediliyor. Bunun sonucunda da ülkede 11 milyon vatandaşımız açlık sınırının altında yaşıyor. Çalışma bakanının yaptığı “emeklilerimize aylıklarını nasıl ödeyeceğimizin telaşı içindeyiz” ve “verdiğimiz asgari ücretten iş dünyası, patronlar da memnun” derken aslında bizce ekonomi politikalarında, yönetimin tercihlerini öncelikle iş dünyası ve büyük şirketler yana kullandığının itirafıdır.
“SABIR TAŞI ARTIK ÇATLADI”
Emekliye sabır dileyenler bilsinler ki; artık sabır taşı çatlamıştır. Emekli ve dar gelirlinin dayanacak gücü kalmamıştır. Tüm emeklileri derneğimize üye olmaya çağırıyoruz. Birleşerek güçleneceğiz. Bugüne dek gasp edilen ekonomik, kültürel ve demokratik haklarımızı almak için birlikte çaba gösterelim. Tek başımıza bir hiçiz ama birleşerek büyük bir güç olacağız. TÜİK ve ekonomiyi yönetenlere biraz vicdan diyoruz ve seçimlerden hemen önce yaptığımız gibi kırmızı kartlarımızı gösteriyoruz. “