Memur-Sen’e bağlı Eğitim-Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çabuk 2018-2019 eğitim-öğretim yılının birinci döneminin sonunda basın açıklaması yaptı. Çabuk eğitimdeki sorunlara dikkat çektiği açıklamasında eğitimde verilen vaatlerin uygulanmasına yönelik adımların atılmasını istedi.
Açıklamasında eğitimcilerin sorunlarına da değinen Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mehmet Çabuk 3600 ek gösterge konusunda siyasi iradenin artık adım atmasını beklediklerini bildirdi. Çabuk sözleşmeli öğretmenliğe de son verilerek kadrolu istihdam tek ve esas istihdam modeli olması gerektiğini söyledi.
AÇIKLANAN KARARLARIN GEÇİKSE İ TEDİRGİNLİK YARATIYOR
Eğitim-Bir-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Çabuk yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Çocuklarımızı geleceğe hazırlama idealiyle büyük bir fedakârlık gösteren eğitim çalışanlarımızın emekleriyle 2018-2019 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminin sonuna geldik. Eğitim sistemimizin daha verimli, çocuklarımızın alacağı eğitimin daha nitelikli olabilmesi için bazı sorunları ve çözüm önerilerimizi dün olduğu gibi bugün de ilgililerle ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Millî Eğitim Bakanlığı’nın ilan ettiği 2023 Eğitim Vizyonu, kamuoyunda olumlu tepkiler almış, geleceğe dair bir umut aşılamıştır. Bizim de sürekli dile getirdiğimiz, çözüm önerileri teklif ettiğimiz birçok sorunun başlığa dönüşerek Vizyon Belgesi’nde yer alması önemli bir başlangıç olmuştur. Ancak, ümit ve beklenti oluşturan bu başlıklarla ilgili adımların gecikmesi tüm eğitimcilerde tedirginlik oluşturmaya başlamış, kamuoyunun beklentisini daha da artırmıştır.
3600 EK GÖSTERGE VAADİ BİR TÜRLÜ YERİNE GETİRİLMİYOR
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması için somut çalışmaların başlatılması, alan değişikliği taleplerinin karşılanması, görevde yükselme sınavlarının gerçekleştirilmesi gibi adımlar, bizim de talep ettiğimiz ve gerçekleşmesini beklediğimiz olumlu gelişmelerdir. Ancak, 3600 ek gösterge vaadinin bir türlü yerine getirilememesi, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının doğurduğu olumsuz sonuçlar, yer değişikliği sürecinde karşılanmayan talepler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı bir düzenlemenin hayata geçirilememesi gibi konular ve sıkıntılar eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damga vurmuştur.
ÖĞRETMEN AÇIĞI İSTİHDAMLA KAPATILMALI
Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, eğitimin denetim ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımlar hâlâ atılmış değildir. Beklentileri karşılayacak somut adımların atılması, sorunları çözmeye yönelik cesur kararların alınması, nitelikli bir eğitim ve daha iyi bir gelecek için olmazsa olmazdır. Zira bütün oluş ve olguların hatta insan ve hayatla ilişkili her alanın birikiminin neşet ettiği hem ilk hem de daimi bir insani eylem ve disiplin olan eğitime hak ettiği değeri vermeyen ülkelerin sonu, ya yerinde saymak ya da geri kalmışlık tuzağına saplanmaktır. Bu nedenle, birikmiş sorunlara acil olarak çözümler bulunmalı ve bunun için hemen harekete geçilmelidir.
TALEPLERİMİZ
İnsanı merkeze alan, öğretmeni eğitimin temel unsuru bilen, ona bilgi, donanım, formasyon ve haklar bakımından imkân ve itibar kazandıran yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle daha verimli sonuçlar elde edeceğimiz bir sistemin işleyişi için aşağıdaki başlıklara ilişkin adım atılmasını istiyoruz:
3600 ek gösterge konusundaki siyasi irade artık karara dönüştürülmelidir. Tecrübeli insan kaynağını değerlendirmeyen eğitim yöneticiliği süreçleri başarısızlığa mahkûmdur. Sözleşmeli öğretmenliğe son verilmeli, kadrolu istihdam tek ve esas istihdam modeli olmalıdır. Mülakatla atama yöntemine son verilmelidir. Yeni bir ‘vizyon’a kavuşan eğitimin yol haritası netleştirilmelidir. Eğitimde istenilen başarı sınıfların öğretmensiz kalmamasına bağlıdır. Öğretmene destek niteliğinde bir meslek kanunu eğitimcilerin beklentisidir. Eğitimcilere yönelik şiddete karşı caydırıcı düzenleme zorunluluk hâline gelmiştir. Kariyer basamakları yeniden uygulanmalıdır. Memur ve hizmetli çalışanların mali ve sosyal hakları iyileştirilmelidir. Okul esaslı bütçe geciktirilmeden hayata geçirilmelidir. Erkek kamu görevlilerine kılık ve kıyafet dayatılmamalı, darbe ürünü yönetmelik kaldırılmalıdır.”