Edremit’e yeni köprünün düşündürdükleri

Küçük bir kamu yatırımına bakarken bile nice ayrıntılar çıkıyor ortaya.

edremit-yeni-köprü

 

Edremit Çayı ilçemizin içinden geçip Dalyan’da denize dökülüyor. Zamanla bu çayın her iki yakasındaki konutlar ve nüfus artmış, ulaşım kolaylığı sağlamak için de yeni köprüler inşa edilmiş bulunuyor. Deniz tarafından başlayarak ilçe merkezine doğru sıralarsak, bunların ilki Edremit ve Burhaniye arasındaki sahil bağlantısını sağlayan Hamdi Türe Köprüsü. Sonra otoyolun alt kısmındaki Cennet Ayağı tarafında gelişen konutlar için inşa edilen Çakabey Köprüsü, Çanakkale Otoyolu’nun geçtiği Soğuk Tulumba Köprüsü, merkezdeki en eski ulaşım bağlantısı olan Demirköprü ve vaktiyle şehrin doğu sınırı olan mahalleleri bağlayan Yusuf Sinan Köprüsü var şimdilik.  

Fakat bu son köprü de artık yetmiyor uzun zamandır. Doğu yönüne doğru gelişmeye devam eden ilçenin Eminkuyu mevkiinde yeni bir köprü yapılması talebini vatandaşlar epeydir dile getiriliyorlar. Seçim dönemlerinde ilgi çekip sonra hızla unu tulan bu talep bir türlü gerçekleşemiyordu. Hatta Mayıs 2022’de Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin Edremit Çayı’nda gerçekleştirdiği “büyük temizlik” faaliyeti sürerken, bu ihtiyacı geçici olarak karşılamak amacıyla, dere yatağına konulan birkaç beton künkle su geçişine izin verilip, üstü de toprakla doldurulmuş ve iptidai bir geçiş yolu yapılmıştı (1).

Aşağı tarafta Y. Sinan Köprüsü’ne kadar yürüyüp de dolaşmak istemeyen vatandaşlar veya öğrenciler, atlaya zıplaya bu iptidai yolu kullandılar bir süre. Sonra kış geldi, çay iyice yükseldi, suyun debisi arttı ve bu geçiş yolu dayanamayıp yıkıldı. Fakat ilginçtir, o sırada yapılan bu işlere bakıp da Ocak 2023’de burada bir “suni göl” yaratıldığını iddia eden, hatta bu işi “BASKİ, Edremit’e yeni bir estetik güzellik kazandırdı” diye aktaran yerel basın kuruluşları bile oldu. Oraya kayıklar da konulacağını söyleyip, bir hayli övdüler hatta bu işleri. Fakat BASKİ’nin böyle bir projesi yoktu gerçekte.

 

 

Bunu yerine Edremit Çayı’nın o bölümünde DSİ bir ihale yaptı 2023 ortasında ve bir “dere ıslah çalışması işi” başlattı. Bu imalat iki sene kadar sürdü (2). Edremit Çayı’nın her iki yamacına da müdahale edildi, dere yatağı epeyce daraltılıp taş duvar örüldü. Ne ılgın ağaçları, ne sucul düğün çiçekleri ve ne de yavrulamak için bu bölgeye sığınan yaban ördekleri kaldı geriye. Pek çok beklenmeyen gelişme, sel ve su baskınıyla imal edilmiş olan duvarların yıkılması, ana kanalizasyon borusunun patlatılması gibi şeyler yaşandıktan sonra da nihayet 2024 sonunda yüklenici firma bu işi bitirip çıktı çayın o bölümünden.

 

Aradan çok da uzun zaman geçmeden, bu kez 7 Şubat 2025’te Edremit Kaymakamlığı’nın bir bülteni yayımlandı basında ve vatandaşlar “DSİ 25. Bölge Müdürlüğü tarafından Edremit Çayı’nda yürütülen ıslah çalışmaları kapsamında, Eminkuyu Caddesi ile Baraj Caddesini birleştirecek yeni bir köprü inşaatına” başlandığını öğrendiler. “27 metre uzunluğunda ve 9,5 metre genişliğinde çift gözlü olarak tasarlanan köprünün 2025 Mart ayı içinde tamamlanması” planlanıyordu. Açıklamada “DSİ 25. Bölge Müdürlüğümüz tarafından yürütülen ıslah çalışmaları kapsamında Edremit Çayı’nın daha düzenli akması sağlanarak, olası taşkın risklerinin azaltılması hedefliyor. Bu çalışmalarla birlikte inşa edilecek yeni köprü, ilçede ihtiyaç duyulan ulaşım altyapısını güçlendirecek” deniliyordu.

 

 

Ben de diğer Edremitliler gibi sevindim haliyle bu haber üzerine. Epeydir beklenen bu köprünün imalatı nihayet başlamıştı, ilçemiz için güzel bir gelişmeydi bu. İlk fırsatta da gidip o çalışmalara bir göz attım (3). İmalat hızla devam ediyordu, çayın akışı için kuzey yamacına yakın bir su geçiş kanalı oluşturulmuş ve iki köprü ayağı için çalışma alanı yaratılmıştı. Betonlama ve demir döşeme işleri de başlamıştı. Fakat tam olarak sevinemedim. Zira daha birkaç ay önce tamamlanmış olan ıslah duvarlarının bir bölümü, köprü ayağı inşası için yıkılmak zorunda kalınmıştı. Köprü imalatı bitince bu duvarlar yeniden örülecek haliyle. Fakat bir vatandaş olarak ilk sözüm “hayırlı bir iş yapılıyor ama bu köprü inşasına dere ıslahı işiyle eş zamanlı olarak başlansaydı da, yapılanın bir bölümünü yıkmadan işler koordineli yürüseydi” demek oldu. Haksız mıyım? O duvarın parası da, köprünün parası da bizden çıkıyor. Her iki işi de bizim adımıza yaptıran DSİ 25. Bölge Müdürlüğü, basit bir planlamayla bu koordinasyonu düzene koyabilirdi sanırım.

 

Fakat geçen seneki ıslah çalışmalar sırasında, iş makinesi marifetiyle patlatılan ana kanalizasyon borusundan tonlarca atık suyun önce dereye sonra da denize kadar akmasına nasıl aylarca seyirci kalındıysa, bu sefer de imal edilen duvarın bir kısmının yıkılıp yeniden yapılmasıyla oluşacak maliyetin kamuya kalacağı anlaşılıyor. Kimse hesap sormayacak da, sadece duyarlı vatandaşlar mı bunu dert edecek, hatta İdare Mahkemelerinin kapısını mı aşındıracak yine? Bu iş de vatandaşlara düşecek ise, vay geldi başımıza. Koordinasyon, denetleme ve kontrol görevini yapması gereken idare mensupları ne yapacaklar peki? Seçilen veya atanan yöneticiler, bu garip halleri görmüyorlar mı, bu işler hep böyle mi olmak zorunda? Ekonomik kriz yaşanır, emekli ve asgari ücretli iyice daralırken, “ben de tasarruf için elimden geleni yapayım” mı diyecek acaba DSİ, yoksa “bu kadar çatlak su sızdırmaz” mı diyecek?

 

 

Pek adetim değildir ama bu kez Köprü vesilesiyle basın üzerine de bazı şeyler yazmak istiyorum.

Tamam güzel bir işe başlandı Edremit’te ve bunu kamuoyuna aktarmak da basının işi elbette. Fakat yukarıda da ifade ettim ya, birisi oturup masa başından BASKİ’ye gerçekle alakası olmayan, resmi açıklamaya ve belgeye dayanmayan bir “gölet” imal ettirince “gazeteci” olamıyor değil mi? Edremitlilere kayık sefası yaptırmaya kalkınca da “basın mensubu” olmuyor. Aksine yanıltıcı bilgi vermiş oluyor veya vatandaşlar bıyık altından gülüp geçiyor ona. Bakın o “haberin” yazılmasının üzerinden sadece üç sene geçti, şimdi Edremit Çayı’nın o bölgesinde su bile birikmiyor. Zira o suların önündeki “bent” bile kalmadı ortalıkta artık, DSİ yıktırdı onu. Dağdan gelen sulara bir engel yok şimdi, olduğu gibi akıp geçiyor ilçe merkezinden ve deniz gidiyor.

Fakat basın, bu tür işlerden kendisine hala bir ders çıkartamıyor. Nasıl mı? Köprüyle ilgili haberlere bakınca bunu görüyorsunuz zaten. Çünkü pek çok gazete ve haber sitesi, konuyu aktarırken ısrarla “DSİ 27. Bölge Müdürlüğü” ibaresini kullanıyor! Sebebi nedir bilemiyorum ama Edremit’in işlerini ve ihalelerini yapan Balıkesir’deki DSİ 25. Bölge Müdürlüğü’dür. Zaten küçük bir araştırma yapan basın mensubu da görecektir ki, DSİ’nin sadece 26 adet bölge müdürlüğü var. Yani asla var olmayan bir kurumu adres gösteriyor bazı gazeteler. Muhtemelen bu haberi de birbirlerinden kopyalayıp verdikleri için, birinin yaptığı yanlış tekrarlanıp duruyor.

 

Sözün özeti, küçük bir kamu yatırımına bakarken bile nice ayrıntılar çıkıyor ortaya. Bunlara dikkat etmek lazım. Yoksa düşünmeden, planlamadan ve ezbere yapılan bazı işler nedeniyle, “güven unsuru” hemen her alanda kronik bir sorun haline geliyor şehrimizde.

Exit mobile version