Kemal Gökçay Yenigün / E.Jeoloji Y. Mühendisi
2013 tarihli Maden Tetkik Arama (MTA) haritasında, Balıkesir fayı, Edremit Ovası girişinde bitiyor olarak görülüyor.
Benim gördüğüm ise Edremit Ovası’nda daha önce bilinmeyen iki fay bulunmakta.
Bu faylar haritada kırmızı renkli olarak gösterilmiştir.
Ovanın Burhaniye yöresinde Karıncalıdere’yi kesen doğrultu akımlı fay, devamında Büyükdere köyünden devamla, Balıkesir fayına birleşiyor olarak görülmektedir.
Bu durumda haritada siyah renkli olarak görülen Balıkesir fayının devamı olabilir.
Edremit’te dere boyunca gözlenen sağ yönlü doğrultu atımlı fay ise Edremit Çayı’nı keserek yön değiştirmiştir. Edremit fayı doğu yönünde ilerleyerek Balıkesir fay zonuna doğru uzanır. Batı yönünde ise Zeytinli üzerinden Güre jeotermal sistemi fayları yönünde uzanıp gidiyor.
Edremit alüvyonunda örtülü olduğu için bu zamana kadar yerbilimcilerin dikkatini çekmeyer bu doğrultu atımlı faylar, deprem yapabilecek diri faylar olabilirler.
Karıncalıdere’yi kesen ve yön değiştire fay, Balıkesir fay zonunun devamı olarak gözleniyor. Bu kestirim sonucunda bu fayın bir diri fay olduğu bulunur.
Edremit Çayı’nı keserek yön değiştiren doğrultu atımlı fay ise Balıkesir fayının devamı mıdır, ya da Edremit fayının devamı mıdır, araştırılmalıdır.
Bu faylar Holoesen devrinde hareket etmiş midir? Yani depremlerin sebebi olan diri faylar mıdır?
Arkeolojik kazılar ilerledikçe, Körfez’de bilinen Antandros ve Adramytteion antik çağ kentlerinin, depremler nedeniyle terk edilmiş olouğu ortaya çıkmaktadır.
Öncelikle bu faylar Türkiye Diri Fay Haritası’nda gösterilmeli ve üzerlerinde trençler açılarak Paleosismik çalışmalar yapılarak deprem özellikleri açıklanmalıdır.
Bu yeni gözlenen faylar sonucunda, Edremit alüvyonunda bulunan bütün yerleşim yerleri için depremlerin yıkıcı etkisi nedeniyle yeniden bir değerlendirme yapılmalıdır.