DSİ Edremit Çayı’nda iki senedir ne yapıyor?

DSİ’nin şimdi uygulattığı projeyle, o bent tümüyle ortadan kaldırıldı. Kimse sebebini anlamadı, sadece DSİ biliyor bunu ama o da kamuoyu ile paylaşmıyor. Şimdi artık, bir güçlü sağanak olduğunda dağlardan gelen suyun şiddetini önleyecek bir bent bile yok Edremit Çayı’nda. Buna nasıl karar verildi acaba? Hatta DSİ müteahhidi orada çalışmaya başladığında, çok geniş bir alanda ve bent arkasında biriken gölleşmiş sulara övgüler yağdırıp, çalışma bittiğinde orada kayıklarla gezileceğini de ilan etmişti yerel basın.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

Ülkemizdeki dereler ve çaylar, diğer su kaynakları gibi Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün görev alanına giriyor. Kamu adına bunları korumak, bilim ve tekniğe uygun şekilde faydalanılmasını sağlamak, hizmete sunmak ve gelecek kuşaklara aktarmak hedefiyle verilmiş bu sorumluluk.

 

YAĞIŞ REJİMİNDE YAŞANABİLECEK DEĞİŞİKLİKLER DİKKATE ALINDI MI?

Görev çerçevesi bu şekilde belirlenmiş olan DSİ, iki senedir ilçemizin içinden geçen Edremit Çayı’nda da bir düzenleme yaptırıyor. O dönem, Çay’ın denize döküldüğü batı tarafında Balıkesir B. Belediyesi’nce “yol yapımı” gibi devasa bir yatırıma girişilip bu nedenle de Edremit Çayı’nın taş duvarlarla sınırlanmasına başlanınca, anlaşılan o ki DSİ de şehir merkezinden doğu tarafına doğru yapılması düşünülen bu çalışmayı üstlenmişti. Yapılan iş, Edremit Çayı’nın yamaçlarına iki taraflı taş duvar örülüp yatağın sınırlanması ve daraltılması şeklinde özetlenebilir. Umarım, küresel iklim değişikliğiyle bölgenin yağış rejiminde meydana gelebilecek anormallikler ciddiyetle incelenmiş, hatta izlenmiş ve bu “daraltma” işlemine de o bilimsel veriler ışığında karar verilmiştir. Yoksa durum gerçekten çok vahim. Zira 10 sene yağmıyor belki ama 1 günde iniveren çok kuvvetli bir sağanakla, mevcut akarsular “ben buraya sığmam, hani benim eski yatağım” deyip taşıyor, sel olup her tarafı kaplıyor. Geçtiğimiz kış, Zeytinli Çayı’nda iki kez yaşadık bu durumu. Edremit Çayı’nda da bir benzerinin yaşanmayacağının garantisi var mı? Sınırlı bir alanda meydana gelen, ani ve çok etkili sağanak yağışlar, iklim değişiminin temel göstergelerinden birisi olarak sıkça yaşanıyor zaten bölgemizde.

 

DSİ EDREMİTLİLERLE YATIRIM BİLGİSİNİ PAYLAŞMIYOR!

Edremit’te sözünü ettiğim bu çalışma, ilçedeki DSİ Şubesi’nin önünden başlıyor, doğu yönünde Yusuf Sinan Köprüsü’nü de aşarak daha yukarıda Edremit Belediyesi Fen İşleri deposunun bulunduğu kısma kadar devam ediyor. Dere yatağında taş duvarlar örerek daraltma yapılınca, eski yatağın kalan kısmına da toprak dolgu yapıyorlar. DSİ de zaten buradaki mevcut tesisinin alanını, vaktiyle aynı yöntemle çaydan almıştı. Bu yeni alanlara park, bahçe veya yol da yapılabilir tabii ki. İşte şimdi, o taş duvarlar DSİ Şubesi’nden şehrin dışına doğru devam ettiriliyor. Buna “Edremit Çayı 1. Kısım Taşkın Koruma” işi denilerek ihalesi de yapıldı. 22.08.2022 tarihinde DSİ 25. Bölge Müdürlüğü’nde ihaleyi kazanan şirketle inşaat sözleşmesi imzalanıp basına yansıtıldı. Zaten Edremitliler de konuyu bu şekilde öğrendi. Fakat inanın şirketi, işin süresini, ihale bedelini şimdiye kadar öğrenme şansları olmadı. Sanki devlet sırrıymış gibi, yanıt verilmiyor bu konuda sorulanlara. DSİ vatandaşla yatırım bilgisini paylaşmıyor, hatta bir tabela bile asılı değil şantiye alanında.

 

NE İLGİNÇ DEĞİL Mİ? BİR PROJE VAR AMA KİMSE NE YAPILACAĞINI BİLMİYOR…

Yer teslimi yapılınca, müteahhit firma yukarıdaki bölümden Edremit Çayı yatağına girdi, temizleme ve hafriyat çalışmalarına girişti. İlçemiz, daha doğalgaz çukurları ve tozuması sıkıntılarını bitiremeden, Edremit Çayı’ndaki bu yeni işin yarattığı toz ve kokuyla da tanıştı böylece. Çay’ın taşıdığı suyun birikmesiyle epeyce genişletmiş olduğu yatağının o bölümünde devam etti çalışmalar bir süre. Hatta yerel basındaki bazı şişirmeler nedeniyle, orada uzun süredir vatandaşların talep ettiği bir köprünün de yapılacağına dair söylentiler yayıldı.

Bilindiği gibi, kent merkezinden o bölgeye çıkan yola “Baraj Caddesi” ismi verilmiş vaktiyle. Çünkü çayın şehir merkezine ulaşmasından hemen önceki o bölümde bir bent inşa edilmiş. Halkın “şelale” diye adlandırdığı o bendin arkasında, üstteki koddan akıp gelen sular birikiyor, çoğalınca da bendi aşarak çay yatağından yoluna devam ediyordu. Görsel güzelliği bir tarafa, 2,5 metre kadar yüksekliği olan o bentten dökülen suların da bir miktar oksijenle buluşması sağlanıyordu.

DSİ’nin şimdi uygulattığı projeyle, o bent tümüyle ortadan kaldırıldı. Kimse sebebini anlamadı, sadece DSİ biliyor bunu ama o da kamuoyu ile paylaşmıyor. Şimdi artık, bir güçlü sağanak olduğunda dağlardan gelen suyun şiddetini önleyecek bir bent bile yok Edremit Çayı’nda. Buna nasıl karar verildi acaba? Hatta DSİ müteahhidi orada çalışmaya başladığında, çok geniş bir alanda ve bent arkasında biriken gölleşmiş sulara övgüler yağdırıp, çalışma bittiğinde orada kayıklarla gezileceğini de ilan etmişti yerel basın. Fakat yeni projeye göre müteahhit bendi (şelale) yıktı, çay yatağı düz bir hatta dönüştürüldü ve aşağı tarafa bağlandı. Ne ilginç değil mi, bir proje var ama ne yapılacağını kimse bilmiyor? Yerel basın, yukarıda ifade edildiği şekilde yakıştırma haberler yayınladığında bile, kamuoyuna bir bilgilendirme yapılmaması ise daha da ilginç.

 

SAĞANAK YAĞIŞTA ÇAYIN SULARI BİR GECEDE COŞTU!

Sonuçta bent ve kod farkı kaldırıldı ama yağışlar başlayınca çayda neler yaşanacağı da merak ediliyordu haliyle. Müteahhit yukarı bölümdeki hafriyat işlerini bitirip, aşağı bölüme yani DSİ tesisi tarafına geçti bu arada ve taş duvar işlerine başladı. Fakat Kasım 2023’de güçlü bir sağanak yağış oldu ve çayın suları bir gecede coştu. İnşa edilen o istinat duvarlarını gelen sel göçertti, imalat ve malzemeler sulara karışıp gitti. Zarar nasıl karşılandı bilemiyorum. Çünkü o taş duvarlar tamamen temizlenip bir kere daha yapıldı ve muhtemelen bir kere daha da ödendi parası müteahhide. İşin bedelini ve süresini bile öğrenemezken, bunu nasıl öğrenebilir ki Edremitliler? Lütfedip bir açıklama gönderen olursa şimdi, kamuoyu da detayları öğrenir.

 

EDREMİT ÇAYI’NIN DENİZE DÖKÜLDÜĞÜ YERDE YÜZME ANALİZİ YAPIN!

Önümüzdeki ay, iki senesi dolacak Edremit Çayı 1. Kısım Taşkın Koruma işi ihalesinin. “Biter mi çalışmalar?” derseniz, Edremitlilere göre ucu bile görünmüyor daha. Hemşerilerimizin tek dileği, bitene kadar bir daha sel gelmemesi, yapılan istinat duvarlarını söküp, dağıtıp yıkmaması yönünde. Bir de “bitmeli artık bu iş, nihayete ermeli” diyorlar haklı olarak.

Şehrin orta yerindeki toz toprak, kazıp tırmalama işleri uzadıkça bir çile haline geliyor. İlave sıkıntılar da yaratıyor. Mesela Yusuf Sinan Köprüsü’nün hemen yanında yapılan çalışmalar sırasında kırılan kanalizasyon hatları veya havalandırma bacalarından şehrin atıksuları Edremit Çayı’na karışıyor. Hem o bölge rezalet bir şekilde lağım kokuyor, hem de bu atıksular çayla birlikte aşağıya kadar inip Körfez’e dökülüyor. Altınkum, Haberkent, Orjan’da ise insanlar bu atıkların da karıştığı bir denize girmek zorundalar ne yazık ki. Bu garabet durum devam ederken, Edremit Belediyesi lütfedip Edremit Çayı’nın denize döküldüğü o bölgede bir yüzme suyu analizi yaptırmalı şimdi. STK’lar yapmıştı bunu önceki yıl, onu dikkate alan olmadı. Belki bu sefer belediye yaptırırsa dikkate de alınır. Hatta komşu Burhaniye Belediyesi’yle birlikte Çay’ın Körfez’e döküldüğü o bölge için denize girişin yasaklanması çok isabetli olacaktır. En önemlisi de Belediye Başkanı gidip DSİ’ye “bu çalışmaları artık tamamlatın, çaya lağım karışmasına da engel olun” diye uyarmalı. Kurumlar arasında yardımlaşmayı sağlamak bu kadar da zor olmasa gerek.

 

ÇÖP SULARI EDREMİT ÇAYI’NA KARIŞMASIN ARTIK!

Edremit’in orta yerinde iki senedir faaliyet gösteren müteahhidine, DSİ’nin “haydi artık” demesi, işin de doğru ve sağlam bir şekilde bitirildiğinden emin olması zorunlu hale geldi artık. Bunu sağlamak için şimdi Edremit Belediye Başkanı’na ve Edremit Kaymakamı’na da görev düşüyor. Üstelik gelecek yıl bir de “Edremit Çayı 2. Kısım Taşkın Koruma” işi ihalesi yapılacaksa, DSİ 25. Bölge Müdürlüğü ile bunun kapsamı mutlaka ve ivedilikle görüşülmeli. Neresi olmalı o işin alanı? Elbette, Edremit Çayı’nın Eminkuyu mevkiinde tam da içinden geçtiği eski çöplük alanı olmalı. Yüksekliği 150 metreyi bulan çöp dağları var orada. Her yağmurdan sonra, kapkara çöp suları Edremit Çayı’na karışıyor yıllardır. Çöplük ile Edremit Çayı’nın arasına bir beton duvar çekilmeli ve çöp sularına bir toplanma havuzu oluşturulmalı. Eminkuyu çöplüğü rehabilite edilemiyorsa, hiç olmazsa bu önlem alınmalı şimdilik. Çöp suları Çay’a karışmamalı artık. Ayrıca bu çöp yığınları, güçlü bir sağanak yağışın yaratacağı sel, bir heyelan veya bir deprem sonucu Edremit Çayı’nın içine de kayabilir ve suyla birlikte şehre kadar iner. Şimdi önlerinde engel teşkil edebilecek bir bent de kalmadı artık. Ne olacak peki? Çöp dağları selle birlikte inip şehrin içine mi dağılacak, yoksa doğrudan Körfez’e kadar inecek mi? Var mı bu ihtimallerin asla gerçekleşmeyeceğini söyleyebilen bir yönetici? Varsa bir adım öne çıksın lütfen ve duyalım ne dediğini.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
DSİ Edremit Çayı’nda iki senedir ne yapıyor?
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!