Direk Dansı skandalında Yeniden Refah Partisi de topa girdi

YRP İl Başkanı Fatih İnceboy: Milli ve manevi değerlerimize uygun olmayan gayri ahlaki gösterilerin çocukların eğlendiği bir ortamda olmasını biz de onaylamıyoruz.

yrp-fatih-inceboy-ahlaklı-belediyecilik

Yeniden Refah Partisi Balıkesir İl Başkanı Fatih İnceboy Balıkesir ve ülke gündemini değerlendiren bir toplantı düzenledi. İnceboy ülkede yaşanan üç sorun hakkında çözüm önerilerini dile getirdiği toplantıda ayrıca Altıeylül Belediyesi’nin 23 Nisan kutlamalarında yer verilen direk dansının da kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

 

Gençlerin aile kuramaması, süresiz nafaka ve çiftçilerin yaşadığı sıkıntılar hakkında Yeniden Refah Partisi’nin görüşlerini kamuoyuyla paylaşan İl Başkanı Fatih İnceboy ayrıca geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaşanan deprem sonrasında da hükümetin ve belediyelerin ülkenin gerçek gündemine dönerek deprem konusunda yapılacakları bir an önce hayata geçirmesi gerektiğine işaret etti.

 

“DİREK DANSINI TASVİP ETMİYORUZ”

Sözlerine Altıeylül Belediyesinin 23 Nisan kutlamalarında yer alan dansla başlayan Yeniden Refah Partisi Balıkesir İl Başkanı Fatih İnceboy, “23 Nisan bayramını kutlarken Balıkesir herhalde direk meselesiyle ülkede gündem haline geldi. 23 Nisan çocuklar için kutlanan bir bayramda böyle bir olayın yaşanmasını biz de tasvip etmiyoruz. Milli ve manevi değerlerimize uygun olmayan gayri ahlaki gösterilerin çocukların eğlendiği bir ortamda olmasını biz de onaylamıyoruz. Gerekenler yapılacaktır. Tabi ki şube müdürü ve başkan yardımcısının görevden alındığını, harekete geçildiğini gördük. Ancak protokol kurallarının milli-manevi değerlere değer verilmesi hususunda bizler hassasiyetin olmasını temenni ediyoruz. Bununla beraber biz de şunu gördük bu ortamda; sosyal medyada bu olayın gerçekleşmesi CHP belediyesine bağlandı. Bununla beraber sosyal medya fenomenleri, AK Parti sempatizanı arkadaşlarımızın hepsinin “bu olayların gerçekleşmesi CHP’li belediyesi sayesinde olmuştur.

 

 

Buna sebep olan müsebbipler de Saadet Partisi,  Yeniden Refah Partisi gibi diğer partilerdir” diyerek bizlere de ithamlarda bulunuyorlar. Biz şunu söylüyoruz ki; Balıkesir’deki 16 belediye ve Büyükşehir Belediyesinin kaybedilmesi AK Parti yönetimindeki zafiyetlerinden kaynaklanıyor. Demek ki bizler de ayrı birer partiyiz, kendi ideallerimiz, kendi hayallerimiz var. Biz bu ülkeyi AK Parti’den, CHP’den, MHP’den daha iyi yöneteceğimizi ve ahlaklı bir belediyecilik kavramıyla yola çıktığımızı ve seçimlere girmemiz gerektiğini söylemiştik. Ancak AK Partili kardeşlerimiz özellikle sosyal medya fenomenleri bizim seçimlere girmemizi istemiyorlar. İsterlerse bir imza kampanyası başlatsınlar ve bu imza kampanyasında bir dahaki seçimlere sadece AK Parti girsin. 1950 öncesinde olduğu gibi açık oylama gizli tasnif yapılsın. Her partinin kendi hayalleri ve idealleri vardır. Biz bir dava partisiyiz ve fark ediyorlarsa ki bundan sonra gelecek Yeniden Refah Partisi’nin olacaktır. Yeniden Milli Görüş iktidarına kavuşacağız inşallah” diye konuştu.

 

“KAYIKÇI KAVGASINI BIRAKIN”

Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Fatih İnceboy açıklamasının devamında İstanbul depremiyle ilgili açıklamalarda bulundu. İnceboy, “İstanbul merkezli depremden etkilenen illerimize ve bu illerde yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Allah, ülkemizi ve milletimizi bu türlü afetten korusun. Hükümet ve belediyeler de daha tarihi bile belli olmayan cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarını bir kenara bırakıp depreme karşı dayanıklı yapılar, kentsel dönüşümler konusuna öncelik versin. Kazananı belli olmayan kayıkçı kavgalarından bıktık usandık. Bugün başta büyük kentlerimiz olmak üzere depreme hazırlıksız şehirlerden, hükümet kadar bu kentleri yöneten belediyeler de sorumludur. Ve tabii bu belediye başkanlarının seçildiği partiler de sorumludur. Hiç kimse sorumlusu ben değilim diyerek sağa sola bakmasın, sorumlu hepinizsiniz” ifadelerini kullandı.

 

“GENÇLER EVLİLİKTEN UZAK DURUYOR”

Ülkede yaşanan üç sorun hakkında partisinin görüşlerini aktaran Yeniden Refah Partisi İl Başkanı Fatih İnceboy şunları dile getirdi:

“Milletimizin geleceğini ilgilendiren üç önemli konuya ilişkin görüşlerimizi paylaşmak istiyorum. İlk olarak Sayın Cumhurbaşkanının geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama üzerinden başlayayıl. Diyor ki; “Anadolu’daki nüfus azalıyor, bu bir beka meselesidir. Aile kurumu tehdit altındadır. Gençler artık evlenmiyor, çocuk yapmıyor. Gençler artık 1+1 evlerde yaşıyor, çünkü yalnız kalmayı tercih ediyorlar…” Evet, Sayın Cumhurbaşkanı doğru söylüyor ama lafın yarısını söylüyor. Neden evlenmiyor bu gençler? Neden 1+1 evlerle yetiniyorlar? Neden aile kurmaktan kaçınıyorlar? Sayın Cumhurbaşkanı, bu milletin evlatları lüks olsun diye mi 1+1 evlerde yaşıyor sanıyorsunuz? Hayır! 3+1’in yanına yaklaşamıyorlar da  ondan. Bugün İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da, Şanlıurfa’da 3+1 bir dairenin kirası asgari ücretin neredeyse iki katıdır. Genç, evlenecek de ev tutacak da eşyasını alacak da düğün yapacak da çocuk büyütecek öyle im? Bunları görmek için Beştepe’den bakmak yetmez. Halkın arasına girmek, mahalle aralarında çay içmek, kiralık daire ilanlarını incelemek gerekiyor.

 

“23 YILDIR ÜLKEYİ KİM YÖNETİYOR”

Bugün üniversite mezunu gençler işsizliğin pençesindedir. İş bulanlar, asgari ücrete mahkum. Aldıkları ücret, bir evin sadece mutfak masrafına yetmiyor. Ev kurmak, aile geçindirmek bir yana, sabah işe gidip akşam eve dönmek bile önemli bir maliyet kalemi haline gelmiş durumdadır. Gençler artık evlenmekten korkuyor, çünkü mutluluk ve huzur kapısı olan evlilik maalesef borç ve geçim yükünün kapısı olmuş. Bunun sorumlusu kim Sayın Cumhurbaşkanı? Yirmi üç yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor?

 

“SÜRESİZ NAFAKA CAN YAKIYOR”

Bu tabloda başka bir can yakıcı mesele var: Süresiz nafaka uygulaması. Gençlerimiz sadece ev masraflarından değil, hukuki belirsizlikten de korkuyor. Kimi zaman bir yıl süren evlilik sonrası, erkek tarafı ömrünün sonuna kadar nafaka ödemek zorunda kalıyor. Bu adalet midir? Bu hakkaniyet midir? Bu, boşanmış çiftleri ömür boyu süren bir kavganın içine itmek değil midir? Biz Yeniden Refah Partisi olarak ne dedik? “Bir yıl evli kalıp bir ömür boyu nafaka ödemek zulümdür” dedik. Bunun için meclise kanun teklifimizi sunduk. Türk Medeni Kanununun 175’nci maddesinde yer alan ‘ücretsiz nafaka’ ibaresinin kaldırılmasını teklif ettik. Dedik ki; “Bu madde yüzünden nafaka yükümlüsü taraf, sürekli nafaka artırım davalarıyla tehdit ediliyor, psikolojik ve ekonomik olarak çökertiliyor. Bu sistem devam ettiği sürece gençler evlilikten uzak duracak, aile kurmaktan kaçınacaktır.” Buradan açıkça sesleniyoruz; eğer siz gerçekten aile kurumu kurmak istiyorsanız, önce nafaka zulmüne son verin. Önce gençlerin geçim derdini çözün. Önce kiraları düşürün, temel gıda maddelerini ulaşılabilir hale getirin.

 

“ÇİFTÇİYE 1 VERİYORSANIZ FAİZE 11 VERİYORSUNUZ”

Şimdi gelelim Anadolu’nun bağrından kopan sessiz çığlığa; çiftçilerimiz, köylülerimiz, üreticilerimiz kan ağlıyor. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında, tarlasını don vurmuş çiftçi kardeşlerimiz “biz ne ekeceğiz, ne yiyeceğiz” diye kara kara düşünüyor. Tarihimizin en büyük zirai don felaketlerinden birini yaşadık. Ama ne var ki iktidar bu afeti duymazdan, görmezden geldi. Çiftçiye üç kuruşluk destek verirken, faize trilyonları aktardı. Resmi rakamlar ortada; bütçenin ilk üç ayında çiftçiye verilen toplam destek sadece 43,6 milyar liradır. Aynı dönemde faize giden para tam 463,9 milyar lira. Yani çiftçiye 1 veriyorsanız faize 11 veriyorsunuz. Bu hangi vicdana, hangi milli menfaate sığar? Bu milletin alın terine bu kadar mı değer veriyorsunuz? Tarım sigortası desteği neredeyse yok gibi. Fark ödemesi destekleri de göstermeliktir. Mazot, gübre, alan bazlı destekler hepsi yüzelsel, hepsi göstermelik. Çiftçi toprağından elini çekerse ne yiyeceğiz Sayın Cumhurbaşkanı? İthal mercimeğe, ithal nohuda, ithal fasulyeye mi güveneceğiz? Biz diyoruz ki; tarım bir milli güvenlik meselesidir. Toprağı olmayanın vatanı olmaz. Biz iktidara geldiğimizde, faiz lobilerine aktarılan bu kaynakları çiftçimize aktaracağız. Tarım sigortasını yaygınlaştıracağız. Destekleri artıracağız, gübrede, mazotta KDV’yi kaldıracağız. “Köylü milletin efendisidir” diyen anlayışı hakim kılacağız.

 

“SİSTEMİN ALTERNATİFİ YENİDEN REFAH’TIR”

Bugün burada aktardığımız üç mesele aslında bir ortak problemin yansımalarıdır. Adaletsiz, vizyonsuz ve üretimden uzak bir sistemin yansımalarıdır. Bu sistem değişmeden hiçbir şey değişmez. Bu sistemin alternatifi de bellidir Yeniden Refah Partisi. Buradan iktidara sesleniyoruz; konuşmak kolay, çözüm üretmek zordur. Lafta peynir gemisi yürümez. Siz yirmi üç yılda bu milletin umutlarını tüketirken, biz çareleri bir bir hazırladık. Milletimiz sabırla bekliyor. Bu millet, yeniden ahlaklı yönetimi, üretime dayalı kalkınmayı, adaletli sosyal yapıyı özlüyor. Bu millet Yeniden Refah diyor.”

Exit mobile version