Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Aromaterapi Festivali kapsamında düzenlenen Hande Yener konseri iptal edilmişti. Hande Yener’in LGBT destekçisi olduğu gerekçe gösterilerek iptal edilen konser ve öncesinde Balıkesir Sivil Toplum Platformu’nun festivallerin yasaklanmasını talep eden bildirisi de ortalığı hayli karıştırmıştı.
Konu yereli aşıp ulusal medyada da geniş yankı buldu.
Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, bu olayı dünkü köşesinde ele aldı. Ahmet Hakan, “Balıkesir Belediyesi Kuran kursu değlidir, AK Parti de dini bir vakıf değildir, Belediyeler sadece belli bir duyarlılığa değil, herkese hizmet verecek. AK Parti sadece belli bir yaşam tarzına değil, herkese seslenecek” diye yazdı.
***
Ahmet Hakan’ın Hürriyet’teki yazısı:
Balıkesir Belediyesi, Hande Yener konserini iptal etmiş.
Neden?
Çünkü kentteki dini cemaatler, dernekler, vakıflar bu konsere itiraz etmişler.
*
Balıkesir Belediyesi Kuran kursu değildir, AK Parti de dini bir vakıf değildir.
Belediyeler sadece belli bir duyarlılığa değil, herkese hizmet verecek. AK Parti sadece belli bir yaşam tarzına değil, herkese seslenecek.
*
Sadece dini cemaatlerin, derneklerin, vakıfların arzuları doğrultusunda politika yürütülürse…
Önümüzdeki yerel seçimlerden sonra AK Parti, “Biz bu seçimleri neden kaybettik?” diye kara kara düşünmek zorunda kalır.
*
Sorun, sadece seçim kaybetmek de değil.
Dini vakıfların, derneklerin, cemaatlerin taleplerini ya da protestolarını emir telakki eden AK Parti yaklaşımı, dindarların da kaybetmesine yol açar.
Çünkü AK Parti, sadece bu dar alana sıkıştırılırsa büyük kaybeder.
AK Parti’nin kaybetmesi demek, dindarların özgürlük alanlarını ve kazanımlarını kaybetmesi anlamına gelir.
*
Son seçimden çıkan sonuçları analiz ettiğimizde şunu görüyoruz:
*
Büyük şehirler AK Parti’den uzaklaşıyor.
Gençler AK Parti’den uzaklaşıyor.
Bu uzaklaşmalarda birçok etkenin yanı sıra festival yasaklarının, konser iptallerinin de payı var.
*
Evet. Son seçimde bazı sanatçılar aşırı politize oldular. Evet. Son seçimde bazı sanatçılar AK Parti seçmenlerine hakaretler yağdırdılar.
AK Parti seçmeninde bunun yol açtığı bir öfke var.
Bu öfkeyi anlıyorum.
*
Ama bu öfkenin de bir yerde kontrol altına alınması gerekiyor.
Çünkü olayın boyutları her geçen gün genişliyor ve yasaklar Hande Yener gibi aşırı politize olmamış, AK Parti seçmenine yönelik herhangi bir çirkin tutumu olmamış sanatçılara kadar uzanıyor.
*
Yani demem o ki…
AK Parti’yi yönetenler, oturup bu konuda doğru dürüst bir politika geliştirmeliler. Yoksa bundan çok zarar görecekler.