Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Yücel Yılmaz döneminden kalan borcu açıkladı. 15 milyar 428 milyon 985 bin 173 TL’lik borç vatandaşın dudağını uçaklatan cinsten. Ak Parti’den devralınan belediyelerin birçoğunun durumu bu şekilde. Belediyeler borca saplanmış yakına, tanıdığa, eşe, dosta ihaleler, doğrudan teminler, imkanlar, hibeler, kaynaklar seferber edilmiş, vatandaşa hizmet ikinci belki üçüncü plana atılmış. Balıkesir’de en ses getiren projelerden biri olan BalBucks, seçim yatırımı olduğundan dolayı alel acele, adeta yangından mal kaçırırcasına şubeleştirilmiş, bir kaç ilçede faaliyet gösterir pozisyona getirildi. Ancak Balıkesir’deki BalBucks şubesinin yoğunluğu, kapıdak kuyruğu hesaba katılmadan sadece seçim öncesi yapmış olmak için küçük mobil şubeler tabi ki bu sirkülasyona yetişemedi. Bunun gibi birçok örnek var.
Dün akşam ulusal basına bomba gibi düşen bir diğer haber de üzerinde Balıkesir Büyükşehir Belediyesi logosu olan, tanesini 1500-2000 TL’ye alabileceğiniz ‘çöp kovalarının’ tanesine ödenen 12 bin 500 TL… 900 adet alınmış… İhale yok… Doğrudan temin… Burada belli ki haksız bir kazanç var. Balıkesirli vatandaşın cebinden çıkan milyonlar var. Bu firma mesela, Belediye ile çalışmaya devam edecek mi? Bunun gibi kaç iş yapıldı? Belediye ve Balıkesirliler ne kadar zarara uğratıldı? Kimler bu işten para kazandı? Kimler bu işe ön ayak oldu? Bunları bilmemiz gerekir.
Ahmet Akın’ın yapması gereken en önemli iş acele kararlardan vazgeçmek. Seçim çalışmaları boyunca adını sıklıkla dile getirdiği ‘Planlama Ajansı’ bu süreçlerin yürütülmesindeki otorite olabilir. Yücel Yılmaz’ın yaptıklarından bir takım dersler çıkarılması elzem bir konu. Örneğin Yücel Yılmaz, şekli reklamı çok severdi. Balıkesir’in tüm billboardları, tüm direkleri, tüm trafoları Yücel Yılmaz’a tahsisli reklam alanı gibiydi. Şürekası algı işlerinde epey iyiydi, ki bu örneği Ahmet Akın’ın seçimden önce izlemeye gittiği maçta takımın Yücel Yılmaz’a teşekkür pankartıyla maça çıkmasını tüm Balıkesir gördü. Sosyal medya trollerine servet harcandı. Yücel Yılmaz’ın yaptığı paylaşımlar, öven haberler öne çıkarıldı. ‘Yanlış yapıyorsun Yücel Başkan’ minvalindeki paylaşım ve haberler ise bu troller tarafından topa tutulur, yazanı çizeni karalamak adına algı operasyonları yürütülürdü. Basın yayın organlarının birçoğu Yücel Yılmaz’ın ‘emir eri’ gibi doğru ya da yanlış her dediğini sonuna kadar destekler, karşıt görüşleri hedef alıp yıpratmaya çalışırlardı. Seçim çalışmaları sırasında CHP’li adayların çalışma güzergahlarındaki tüm kıraathane ve muhtarlıklara bırakılan ‘CHP’li adayların aleyhinde’ manşetli gazeteleri de hatırlarsınız…
Şehri örümcek ağı gibi saran afişler, elektrik direkleri ve sokak aydınlatmalarındaki reklam panoları, bu panoları değiştirmeye tahsis edilen itfaiye araçları daha niceleri…
Açıklanan 15 milyar 428 milyon 985 bin 173 TL’lik borcun bir kısmı da bu işler için harcanan paralar. Peki buradan ne sonuç çıkarmamız gerek? Demek ki neymiş, bu strateji her zaman tutmuyormuş. Kendini seçim uzmanı gören gazeteler, basın yayın organları yanılmış… İstatistikçi geçinen, seçim analisti misyonunu üstelenen sosyal medya hesapları yanılmış… Belediye binasında kazanıyoruz vaveylaları savuran, bunu destekleyen veri oluşturan Daire Başkanları yanılmış… Vatandaşla aramız çok iyi, sürekli beraberiz, biz sokaktayız, biz sokağız diyen parti teşkilatları yanılmış… Peki haklı olan kimlermiş? Gerçekten sokakta olan vatandaş haklıymış… Hizmet yok diyenler haklıymış… Yücel Yılmaz reklam siyaseti yapıyor diyenler haklıymış… Gerçeği gören, mücadele eden, itibarsızlaştırılmaya çalışan, topa tutulan, maddi imkanları kısıtlanan basın yayın organları haklıymış…
Çiçeği burnunda başkan Ahmet Akın’ın bu stratejilerden bir ders çıkarması gerekiyor. Şehrin dört bir yanını afişle broşürle kaplamanın bir faydası olmadığını gördük. Vatandaşla iç içe olan, Gerçekleştirilebilecek projesi olan, halka güven veren kazandı. Bu denli büyük bir borçla hizmet üretmek, üretmeyi düşünmek her yiğidin harcı değil. Ahmet Akın buna rağmen ‘bu borç hizmet etmemize engel değil’ diyebiliyor.
