Balıkesir Tabip Odası üyesi hekimler, Devlet Hastanesi bahçesinde yaptığı açıklamada sağlıkta yaşanan olumsuzluklara dikkat çekti. Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan “Sağlık Dönüşüm Programı adı altında sağlığı piyasalaştıran bu sistemin mevcut olumsuzlukları pandemi sürecinde net olarak ortaya çıktı. Çöken sağlık sisteminin bedelini ödüyoruz ve daha fazla bedel ödemek istemiyoruz” dedi.
“PANDEMİDE 497 SAĞLIK ÇALIŞANINI KAYBETTİK”
Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan, sağlıkta yaşanan sıkıntıları gündeme getirdi, hekimler olarak daha fazla bedel ödemek istemediklerini söyledi. Devlet Hastanesi’nde yapılan açıklamada konuşan Başkan Uçan “ İlk resmî vakanın açıklandığı 11 Mart 2020’den bugüne 19 ayını geride bıraktığımız COVID-19 pandemisinin yıkıcı etkisini yaşamaya devam ediyoruz. Kuşkusuz geride bıraktığımız bu süreçte pandemiden en çok etkilenen sağlık emekçileri oldu. İktidarın sağlık emekçilerini ve toplumu yok sayan anlayışı nedeniyle önlenebilir bir hastalıktan 192 si Hekim olmak üzere 497 sağlık çalışanımızı kaybettik. Tüm pandemi süreci boyunca hekimler ve sağlık çalışanları uygun olmayan çalışma koşullarında uzun süre çalışmak zorunda kaldı. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, iktidarın bilimsel bilgiye dayanmayan, şeffaflıktan uzak, yerel dinamikleri gözetmeyen, eksik, yanlış ve tutarsız uygulamalarının bedelini biz sağlıkçılar hayatlarımızla ödedik/ödüyoruz” dedi.
“PLANSIZLIK SONUCU İŞ YÜKÜMÜZ ARTTI”
Pandemi sürecinde öncelikli planlamanın birinci basamakta yapılması gerekirken; (test, temaslı takibi, yaşam alanlarının salgına göre düzenlenmesi vb.) bunun yapılmadığını kaydeden Başkan Uçan “Salgın hastanelerde karşılandı. Bu plansızlığın sonucu olarak sağlık çalışanlarının iş yükü arttı, çok sayıda sağlık emekçisi hastalığa yakalandı. Uzun saatler kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, her 5 dakikada bir muayene, yoğun iş yükü, şiddete maruz kalma çalışma alanımız olan sağlık kurumlarının olağanı haline geldi. Pandemi öncesinde de karşı karşıya kaldığımız bu sorunlar salgınla birlikte daha da derinleşti, çalışma koşullarımız daha kötü hale geldi. Bir çok kadro ve bölüm Şehir Hastanesine alınırken, şehrin merkezinde bulunan ve kullanım alışkanlığı çok yüksek olan Balıkesir Devlet Hastanesinde bir çok branşta uzman hekim sayısı çok azaldı. Bu da iş yükünün artmasına, ek ödeme konusundaki sıkıntılar da motivasyonun düşmesine neden oldu. Sağlık Bakanlığı çalışma alanlarımızda COVID-19’a ilişkin gerekli önlemleri almadı. Örneğin; “mühendislik ve idari önlemleri” (havalandırma, filtrasyon, nöbet değişimleri öncesi gerektiğinde dezenfeksiyon, fiziksel mesafe bariyerleri oluşturmak, işyerine güvenli ve mesafeli ulaşımı sağlamak) gibi yükümlülükler yerine getirilmedi.
Temel insan hakları arasında yer alan güvenli ortamlarda çalışma hakkı; bu süreçte ihlal edildi. İş güvenliği, uygun çalışma ortamı, uygun çalışma süresi, izin ve dinlenme hakkı, uygun işte çalıştırılma, adil ücret ve örgütlenme hakları salgın döneminde göz ardı edildi. İstifa, emeklilik, rapor alma, izin, mola haklarının kullanılması genelgelerle resmileştirilerek engellendi.( Balıkesir Tabip Odası olarak tam 1 yıl önce 11.11.2020’de Danıştay 12. Daire Başkanlığına bu konuda açtığımız 2020/4845 Y.D. ve İptal talepli davada davalı idare olan Sağlık Bakanlığının savunması alınmış ancak halen sonuçlanmamıştır.) Sağlık Dönüşüm Programı adı altında sağlığı piyasalaştıran bu sistemin mevcut olumsuzlukları pandemi sürecinde net olarak ortaya çıktı. Çöken sağlık sisteminin bedelini ödüyoruz ve daha fazla bedel ödemek istemiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nı bir an önce çalışma alanlarımızda düzenleme yapmaya çağırıyoruz. Tüm sağlıkçılar için güvenli çalışma alanı, hastalarımız için güvenli tanı tedavi ortamlarının oluşturulmasını, önlemlerin gözden geçirilip yeniden düzenlenmesini, haftalık çalışma sürelerimizin yeniden düzenlenmesini ve azaltılmasını, şiddete ve hastalıklara karşı güvenli, sağlıklı çalışma ortamı istiyoruz” dedi.