Çiftçiye desteğin risksiz olanı makbul!

Bu işin de riski yok demiştik; tıpkı bamya gibi. Üreten kazanıyor; “onca emek verdim, zarar ettim” demiyor. Pazarı var yani. Simit en başta… Susamsız simidin tadı tuzu olur mu; simide tat katan susamın kendisi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

SIFIR risk… Tarlada kalma ihtimali yüksek ürüne ilişme.. Tohumu tarlaya attığın anda para yapan ürünü kaçırma!

Riski seven var mı? Hiç risk almadan kazanmak varken, niye riski göze alır insan?

Çiftçisi de, tüccarı da, aracısı da, kabzımalı da, toptancısı da, perakendecisi de kazanma garantili ürünü sever elbet.

İşin bir de belediye boyutu var. Alıcı – tüccar konumunda.

Meselâ bizim Balıkesir Büyükşehir Belediyesi.. Seçim zamanı ‘tarım ve hayvancılığı destekleme’ vaadini ‘sözler listesi’nin en başına yazan Başkan Ahmet Akın, şimdi bu sözü yerine getiriyor.

Geçtiğimiz haftalarda 10 ton bamya aldı Gömeç ovasından.

Kuruttu, cips yaptı, 90 liralık bamyayı 41 avrodan sattı!

Bu süper kârlı işin havasını da attı; boy boy açıklamalar eşliğinde, bamyayı cipse dönüştürüp yurt dışına nasıl sattığını ballandıra ballandıra anlattı.

Sanırsınız, kendisi Kayserili kurnaz tüccar.

***

PAKETİ 41 avrodan satılan bamya cipslerine dair yığınla soru yöneltmiştik; geri dönüş olmadı.

70 – 75 liradan satılan bamyaya kilo başına 90 lira ödemenin zarar ziyanı başta olmak üzere.. Kurutmadan paketlemeye kadarki süreç falan.. Sonra dış satım işinin kimler üzerinden yapıldığı, aracıları, alıcıları, şunları bunları…

Satıştan elde edilen gelirin vergisi.. Ne kadar kazanıldığı…

O sorular havada kaldı. Kamuoyu merak ediyor mu bilemem. Ben merak ediyorum şahsım olarak!

 

***

BAMYANIN alıcısı hazırdı zaten. Hem 10 ton falan değil, yüzlerce ton alıyorlarmış her sezon.

Büyükşehir bu noktada görüntü yaptı.

10 ton bamyanın hepsi cips mi oldu; kaç bin paket üretildi, toplam ciro ve kâr miktarı nedir?

Bilmek lazım.

 

***

BAMYA işi sıfır riskli. Büyükşehir, hiç riske girmeden bu alımı yaptı. Piyasası var çünkü.

90 liradan alınca, pazarda bamya fiyatları da uçtu tabi.

Üreteni düşünen Büyükşehir, tüketiciyi de hesaba katmalı. Pazardan 125 – 150 lira arasında bamya almak zorunda kaldı vatandaş.

 

***

BU arada sezonu gelince ben de köydeki bahçeye bamya ekeceğim!

Yazın domatese, bibere, patlıcana, kabağa, taze fasulye ve börülceye tek kuruş vermedim; hepsi bahçedendi.

Kendim için ürettim, kendim için tükettim.

Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin evladiyelik Başkanı Erol Ayvaz abimiz geldi geçen gün. Kendisi hayvancılıkla meşgul; köydeki bahçesinde yine kendisi için bir şeyler yetiştiriyor.

Bamya yazımızı okumuş, beğenmiş; “sana tohum getirdim” dedi.

Erol abinin getirdiği tohumları sezonu gelince toprakla buluşturacağım.

 

***

ŞİMDİ yine sıfır riskli bir alım yapıyor Büyükşehir. 13 Kasım Çarşamba günü Sındırgı’da 40 – 50 ton civarında susam alımı yapacak. Bunun için tören düzenlenecek.

Ahmet Başkan, Sındırgılı susam üreticisine piyasa değerinin üstünde bir rakam üzerinden ödeme yapacak.

Bölgede 8 bin küsur dönüm alanda üretim oluyormuş. 480 ton civarında bir ürün kaldırıyorlarmış tarladan.

Büyükşehir bunun onda birini alacak.

Büyükşehir’in yüksek fiyatla toplu alımı, susam piyasasını da alt üst edecek.

Vatandaş, börek çörek için gramla alıyor susamı.

Bunun da çeşitleri var, tahinliği, simitliği, çiğ satılanı falan.

Susam piyasasını bilmeyiz; lazım olursa aktardan 100 gram alırız, hepsi o.

Google Amca’ya sorarsanız, türüne göre farklı fiyatları var.

İvrindi Karaçepiş’te üretilen susamı tüccarın 110 liradan aldığı söyleniyor meselâ.

Bakalım Büyükşehir kilo başına ne fiyat verecek?

 

***

BU işin de riski yok demiştik; tıpkı bamya gibi. Üreten kazanıyor; “onca emek verdim, zarar ettim” demiyor. Pazarı var yani. Simit en başta… Susamsız simidin tadı tuzu olur mu; simide tat katan susamın kendisi.

Bunları da işlemden geçirip, paketleyip ihraç mı edecekler, iç pazara mı verecekler, Fırıntaş’ın unlu mamullerinde falan mı kullanacaklar; yoksa ‘Yakın’ markasıyla helva mı üretecekler, orasını da bilmiyoruz.

Şunu biliyoruz; sıfır riskli, kazanç garantili alım işlemleriyle üretici desteklenmiş olmuyor. Tarım sektörüne katkı- destek olarak düşünmemek lazım bunu.

Riskli ürünler üzerinden yürüyeceksin ki, “ürün tarlada kalacak” korkusu yaşamasın çiftçi.

Bamya yerine domates alabilirdi meselâ Büyükşehir.

Biber alabilirdi.

Sezon başında, henüz fideler tarlaya ekilmeden önce, üreticilerle bir araya gelip “riskli iş yapmayalım, birbirimizden haberdar olalım, kafanıza göre ekip sonra zarar ettik diye ağlamayın, para kazandıracak ürünleri tercih edelim, siz üretin biz alalım” diyebilirdi.

Alıcısı hazır bamyaya, susama balıklama atlamak yerine, çiftçiyi doğru ürüne yönlendirebilirdi.

Risksiz ticareti herkes sever.

Ahmet Akın da seviyor.

Çiftçiye desteğin risksiz olanı makbul zaten.

Son kertede şunu soralım:

Bu alım satımlardan Balıkesir ne kazanıyor?

 

Selam ederim.

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Çiftçiye desteğin risksiz olanı makbul!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!