DEDİKODU / MALUM KİŞİ
ÖZGÜRLÜK ve Demokrasi Yürüyüşü yaptı CHP Balıkesir’de.
İl Başkanlığı’nın organize ettiği yürüyüş, Atatürk Anıtı’ndan Kızılay’a, oradan Anafartalar, Millikuvvetler ve Cumhuriyet Meydanı istikametinde.
Milli bayramlarda, özel günlerde falan İstasyon’dan Millikuvvetler’e, oradan Anafartalar, Kızılay ve son durak Atatürk Anıtı olur hep.
CHP ters istikamette!
Düzüne tersine boşverin. Asıl mevzu, CHP Milletvekili Serkan Sarı hançeresini yırtana kadar bağıracak diye, Balıkesirlilere çektirilen çile…
***
AMMA bağırdın be Sayın Vekil; biz topluluğun arkasındaydık, ön cepheyi göremedik. Çıkarabildiği en yüksek sesi çıkarabilme becerisini açık ve net biçimde ortaya koyan Serkan Sarı’nın seslenişini duyduk; yüzünü görmedik.
Muhtemelen boynundaki damarlar fena halde kabarmış, yüzü kırmızıya kesmiş, gözleri yuvalarından fırlayacak haldeydi. Genelde hep öyle oluyor da; bu sefer bağırtının desibeli, ağır kargo uçaklarının motor gürültüsünü bile sollamıştı yani.
Oysa CHP İl Başkanı Erden Köybaşı olsun, Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin olsun; sakin sakin konuştu arkadaşlar. Serkan Sarı, “en çok bağıran en haklı olandır” diye düşünüyor olmalı.
Sırf bu sebeple şehir merkezine yürüyerek gelmek zorunda kalan biz, ne yapalım şimdi?
CHP’liler yürüyecek diye tüm yolları kesmişler. İstasyon önü kapalı, Millikuvvetler kapalı, şehir merkezi kapalı. Ahmet Taprak Caddesi’nden gidip Deve Loncası tarafına çıkalım desek, orası da kapalı.
Günlerden cumartesi. Balıkesir’in en hareketli, en civcivli günü.
Şehirde araç ve yaya trafiği hayli yoğun. Üstüne bir de yürüyüş ve miting için yolların kapatılmasını ekleyince; ortalık karışıyor haliyle.
***
YÜRÜYÜŞTEN sonraki miting alanı için, ‘Uğur Mumcu Meydanı’nı adres göstermişti CHP İl Başkanı.
Öyle bir meydan yoktu Balıkesir’de. Böyle olması için önerge verilmişti ama, Büyükşehir Meclisi henüz görüşmemişti bunu.
25 Şubat’ta görüşülecek.
CHP İl Başkanı ise, günler öncesinden önerge kabul edilmiş gibi, milleti Uğur Mumcu Meydanı’na çağırıyordu!
Yıkılan Belediye binasının yerinde toplanılacaktı. Orası için Uğur Mumcu Meydanı ismini öneriyordu CHP’liler. Oysa miting, Subay Orduevi tarafındaki alanda yapıldı. Orduevi’nden geriye kalan arsayı meydana dönüştürdüler malum; Şeyh Lütfullah Camisi’nin önündeki meydanla birleştirdiler. Henüz bir ismi yok.
Meclis ne karar verir bilmiyoruz ama, yeni oluşturulan her iki meydancık, Cumhuriyet Meydanı Projesi kapsamında imal edildi. Bütün olarak bakmaları gerekiyor.
***
HAVA soğuk; hem nasıl soğuk. Ellerimiz donuyor. Kalın çoraplar, botlar, kabanlar, kaşkol, şapka, bere; bana mısın demiyor!
İki gün kar yağmış zaten memlekete. Şehir merkezinde çok tutmasa da çevre beyaza bürünmüş halde. Yollar açık, sıkıntı yok. Tek sorun soğuk.
Böyle organizasyonları yaparken hava koşullarını takip etmek gerekiyor.
Kar yağacağı belli, sıcaklığın eksilere düşeceği belli.
Hiç mi bakmıyorlar meteoroloji raporlarına?
***
ORADAKİLER saydı mı bilmem; alana bakınca bin – bin beş yüz kişi gördüm ben. Tepede uçurulan dronların görüntülerine baksınlar, gerçek katılımcı sayısı ortaya çıkar.
Gelenlerin dörtte üçü ilçelerden. Merkezdeki yüzleri az çok tanıyoruz; zaten hep onlar geliyor, fazlası yok. CHP’li belediyelerin yönettiği ilçelerden gelmişler. CHP’li belediyelerin tahsis ettiği otobüslerle.
Söylenene göre, çoğu boşmuş otobüslerin.
Gelenler de sırtında ilçenin adı yazılı kırmızı yelekler giymiş; nereden geldikleri belli oluyor.
Alanı dolduranların yarısı, belediyelerde çalışanlar. Büyükşehir’in daire başkanlarını, müdürlerini, amirlerini falan gördük meydanda.
***
CHP’nin yürüyüşü ve mitingi, ‘sen, ben, bizim oğlan’ faslındaydı.
Vatandaş yok!
CHP’li seçilmişler, CHP’li yöneticiler, CHP’li belediyelerde çalışanlar ve CHP üyeleri.
Katılımın yavanlığı, CHP’lilerin de gücüne gitmiş. Rastladıklarımızla ayak üstü konuştuk; “yeterince duyuru yapılmadı” diyen var, “bu soğukta, bu karda kışta adam nasıl gelsin” diyen var, “otobüslere bindirilmiş kıtalar burada, vatandaş nerede” diye sorgu sual eden var.
Etkinliğin amacına ulaşmadığı ortada.
***
DAHA sıcak bir günde, daha geniş bir alanda, meselâ Kuva-yı Milliye Meydanı’nda yapılabilirdi böyle bir etkinlik.
İlle de cumartesi olması şart mı? Şehrin en civcivli gününde…
“Daha çok katılım olur” diye düşünüyorlar ama.. Hava koşulları müsait olmuyor.
Müsait bir havayı beklemek lazım.
Alanda konuşulanlar eskimiyor. Yapılan eleştiriler, altı ay sonra da tazeliğini koruyabiliyor.
Ülke gündemi değişmediğine göre.. Kısıtlamalar, yasaklar, yargılamalar, az eleştirene yurt dışı çıkış yasağı, çok eleştirene hapis falan… Emeklinin hâli pür melâli, asgari ücretlinin perişanlığı, ekonomik bunalım, enflasyon, pahalılık, işsizlik şu bu…
Bir ay sonra söylesen adres yine yerini bulacak.
Haydi gel bunu organizasyonu yapana anlat!
***
ÇOK uzatmayalım; siz nasıl değerlendiriyorsunuz bilemem.. Bize göre başarısız bir organizasyon.
Ayrıca etkinlik kapsamında şehirde kısıtlamalar, yasaklar koymak, trafiği kapatmak falan.. Bunlar da CHP’li Büyükşehir yönetimine ve doğal olarak Ahmet Akın’a eksi yazar!
Meselâ her cumartesi – pazar Millikuvvetler’i kapatıyorlar diye sövüyorum ben.
Bu kez daha çok sövdüm.
AK Partili bakanlar, hâttâ iktidar partisinin herhangi bir yöneticisi şehre geldiğinde yaşatılan olağanüstü durumlara en çok CHP’li arkadaşlar kızıyor; “bakan gelecek diye bu kadar fazla güvenlik önlemi almanın ne anlamı var” diye sorgu sual ediyorlar.
Aynı şeyi kendileri yapıyor!
Selam ederim.