CHP’li belediyeler, varlıklı CHP’liler.. Haydi, pamuk eller cebe!

Eğitim çağındaki genclerin en basta gelen ihtiyacı olan 'barınma' sorununa mutlaka çare bulunmalı. Gençler tarikatların, ev sahiplerinin insafına terk edilmemeli. Bu dönemde CHP'li belediyeler mutlaka bir fark yaratmali ve somut işler yapmalı.

chp'li-belediyeler-varlıklı-chp'liler-pamuk-eller-cebe

Cemil Yurtman / POLİTİKA

 

Eğitimin tarikatlara teslim edildiğinden yakınılan şu dönemde yerel seçimlerde atak yapan CHP’li belediyelere bir fark yaratmak sorumluluğu düşüyor. Balikesir’in potansiyelinden büyük varlıklar edinen Balıkesirlilere de… Gençlerin en başta barinma ihtiyaçlarının karşılanması için….

Egitim sistemimizin, hatta toplumsal düzenimizin ‘din temelli’ uygulamalarla Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine aykırı olarak yeniden yapılandırılmakta olduğu geniş bir kitle tarafından dile getirilmekte. Fakat buna karşı itirazlar olsa da, uygulamada ciddi bir girişim yapılamamaktadır. İktidar, bütün devlet olanaklarını kullanarak ve dinsel yapılarla işbirliğinde toplumu yeniden bicimlendiriyor. Bu ‘bicimlendirme’ iktidar tarafindan devletin bütün olanakları ve bütün kamusal unsurları kullanilarak devam ettiriliyor.
“Eğitimin tarikatlara teslim edildiği” iddiaları Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından da doğrulandı, adeta itiraf edildi.

“SİZ ‘TARİKAT/CEMAAT’ DİYORSUNUZ
BİZ ‘SİVİL TOPLUM KURULUŞU’ DİYORUZ”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yaklaşık 7 ay kadar önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2024 Yılı Bütçesi görüşülürken Bakanlığı ile ilgili yaptığı konuşmasının bir bölümünde bakın neler söylüyordu:
“Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) şu anda 2023 itibarı ile geçerli 2 bin 709 tane protokolü var. (Geçmiş kac yılı kapsadığını belirtmiyor).
Bunlardan bin 167 tanesi, resmi kurumlarla yapılmış. (Bu arada muhalefet sıralarından sesler yükselmesi üzerine bakan tepki gösteriyor)
Bunlardan 986’sı TEMA’dan Kızılay’a kadar bir sürü STK var.
Bunların içerisinde, sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz; bizim ‘Sivil Toplum Kuruluşu(STK) dediğimiz yapılanmalar var. Hepsi toplasanız 10 tane; 10 tane protokol vardır.
Bu protokollerle ‘bize hizmet eden’, bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya devam edeceğiz.
Çünkü onlar, çocukların dağa çıkmasını önlüyor.
Çünkü onlar, çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Onlardan siz bunun için rahatsızsınız…
Protokol yaptığımız bu Sivil Toplum Kuruluşları sizin çocukları dağa çıkarmanıza engel oldugu için çıldırıyorsunuz. Ben o STK’larla protokol imzalamaya devam edeceğim. Çocuklarımın dağa çıkmaması için, sizin insan kaynaklarınıza insan yetiştirmemek için buna devam edeceğim…”

 

BAKAN TEKİN’İN ÖLÇÜTÜ
Milli Egitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikatlarla protokolü savunurken ki ölçütü de çok dikkat çekici: “Bize hizmet edenler!…” diyor…
Bakan Tekin, konuşmasında iktidar tarafindan her fırsatta kullanılan ‘korkutma’ propagandasını da kullanıyor.

 

BUNLAR NASIL STK
Bakan Tekin, tarikatlar için Sivil Toplum Kuruluşu(STK) diyor ama ‘STK’ iseler baskanlari(!) yönetim kurulları(!) kimler? Genel kurulları ne zaman yapılmış, bu toplantıları kim denetlemiş? Mali genel kurulları yapılarak üzerine oturdukları sermayenin hesabı sorulmuş mu?

 

YOKSUL HALK ÇOCUKLARI ‘ONLAR İÇİN’ KAYNAK OLMUŞ
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sivil Toplum Kuruluşu dediği tarikatlarla yapılan iş birliğini; “Toplasan 10 yapilanma” diyerek önemsizlestirmeye çalışıyor ama tarikatların nasıl bir ‘ağ’ kurduğunu ve ne kadar büyük bir sermayenin üzerine oturduğunu görmezden geliyor. Kendisinin de konuşmasında belirttiği gibi; önemli olan ölçütü kendilerine ‘hizmet’ ediyor olması.
Bu ‘yapilanma’, daha çok yoksul, çaresiz ailelerin çocuklarını hedef alıyor. Yoksul ve eğitimsiz aileler için de, çocuklarının yiyecek, giyecek, barınma ihtiyaçlarının bu ‘yapılanmalar’ tarafından karşılanması, ‘dini telkinlerin’ de etkisiyle çekim oluşturuyor ve çocuklar, bu ‘yapılanmaların’ ellerine teslim ediliyor.

 

‘NASIL BU HALE GELDİK’İN KISA TARİHİ
Ülkemizde tarikatların etkin olması yeni bir durum olmasa da içinde bulunduğumuz dönemde zirveye ulaştılar.
Bunda ozellikle doğu ve güneydoğudaki feodal düzenin hakim olduğu yörelerde etkin olan tarikatlarla oy kaygısı ile yıllardır yapılan işbirlikleri büyük rol oynadı.
60’li yıllarda özellikle Almanya’ya giden ve sahipsiz bırakılan işçilerimiz arasında dini cemaatler, tarikatlar, vakiflar örgütlendiler. Tabii sadece dini telkinlerde bulunmadilar, bu örgütlenmelerle büyük bir sermaye biriktirmeyi de başardılar. 12 Eylül öncesinde ise sanki ortalıkta yoktular ama sessiz ve derinden etliye sütlüye dokunmuyor gibi görünerek devlete sızdılar! Cemaat ve tarikat odalarında, evlerinde genç beyinleri çevreden soyutlayarak telkinkerde bulundular.
1980 öncesi Atatürkçü-Cumhuriyetci çizgideki 6 aydın ve bilim adamı katledildi. 80 darbesi sonrasinda da bu cinayetler bitmedi.
1990 ve ‘2002’ yılları arasında ise yine Atatürkçü-Cumhuriyetçi 8 aydın daha katledildi.
Kenan Evren’i ilk yaptığı en büyük hizmetlerden(!) biri ise okullarda seçmeli olan din derslerini ‘zorunlu’ hale getirmek oldu.

 

CHP’Lİ BELEDİYELER İÇİN TOPLUMSAL GÖREV DÖNEMİ
Bu kuşatılmışlıga karşı elinde iktidar gücü olmayan Atatürkçü-Cumhuriyetçi kesimin iktidar olmayı beklemeden ekonomik-sosyal bir güç birliği yapması, buna CHP’li belediyeleri de zorlaması, sanırım tek çare…
Yeni bir eğitim-öğretim döneminin daha başlamasına az bir zaman kaldı. Universite sınav sonuçları açıklandı. Simdi tercihler yapilacak. Çocuklar, gençler yollara düşerken, iktidar tarikatlarla prokoller yaparken, özellikle yerel seçimlerde geniş bir başarı elde eden CHP’li belediyelere, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a büyük sorumluluk yükleniyor. Sadece belediyelere ve başkanlarına değil, Balikesir’in dağından, taşından, ovasından, madeninden, inşaatından, denizinden büyük varlıklar edinen Balıkesirlilere; eğitimin tarikatlara teslim edildiğinden yakınan Balıkesirlilere sorumluluk düşüyor. Eğitim çağındaki genclerin en basta gelen ihtiyacı olan ‘barınma’ sorununa mutlaka çare bulunmalı. Gençler tarikatların, ev sahiplerinin insafına terk edilmemeli. Bu dönemde CHP’li belediyeler mutlaka bir fark yaratmali ve somut işler yapmalı.

 

NEDEN BAŞKA BİKEV’LER OLAMADI
Aslinda Balikesir‘de köy kızlarına bir donem yatılı Eğitim hizmeti sunmus olan güzel bir örnek var: BİKEV…
Bigadiç Kültür ve Eğitim Vakfı (BİKEV) 30 yıldır bu hizmeti veriyor ama vakfin yatili kız ogrenci yurdu, ogrenci azlığı ve başka sebeplerle 2017 yılında kapandı. Şimdi kreş olarak hizmet veriyor.
Nedense gecen zaman içerisinde başka BİKEV’ler olamadı.
BİKEV’in temelleri 30 yıl önce Ayvalık’ta atıldı. Yazar Şükran Kurdakul, dönemin Bigadiç Belediye Başkanı Sedat Ulus ile yaptığı görüşmede vakıf kurmak istediğini açıkladı. Bigadiçli hayırseverlerin de katkısı ile 1995 yılında BİKEV Kuruldu. Vakıf Bigadiç köylerindeki yoksul ailelerin kızlarını okutmayı görev edindi. Kurulduğu günden 2017 yılına kadar yüzlerce kız çocuğunu eğitimle buluşturdu, meslek sahibi olmalarına katkı sağladı. Eğitim İmecesiyle kurulan BİKEV geçtiğimiz Nisan ayında günü 10’uncu olağan genel kurulunu Bigadiç Müzesi ve Kültür Evi’nde gerçekleştirdi. BİKEV’e yeni üyeler kaydedildi Yapılan seçimde, BİKEV yönetim kuruluna, Sedat Ulus, Sezai Sillelioğlu, İbrahim Akyüz, Umut Baykal, Hakkı Kurtuluş Demir, Sevcan Aslantaş, denetim kuruluna, İbrahim Koç, Tuba Kuzu, Özkan Kızılcan seçildi.
* BİKEV ile ilgili ayrıntıları merak edenler, yine politikam.com da Hilmi Duyar imzası ile yayınlanan Sedat Ulus ile yapılmış söyleşiye bakabilirler.

 

BAŞKA BİR BİKEV DAHA VAR
Balikesir’deki BİKEV’in (Bigadiç Egitim ve Kültür Vakfı) isim benzeri olan Birikim Eğitim Vakfı (BİKEV) var ve Birikim Okulları… Kadroları daha çok sağın muhafazar kesiminden.
Birikim Okulları, Balikesir’in BİKEV’inden sadece 1 yil sonra kurulmuş ve bugün 17 Kampüsü var. Kendi alanında ilginç bir çalışma. Bu alandaki büyük başarılardan sadece biri.
Okulun resmi sitesinde şu bilgiler yer alıyor:
1996 yılında bir grup gönüllü girişimci tarafından kuruldu. Aynı yıl bir ilköğretim okulu ve bir dersane ile eğitim-öğretim hayatına başladı. Bugün 17 Kampüsü ile eğitim öğretim alanında hizmet vermektedir. Anaokulundan üniversiteye kadar tüm sınıf seviyelerinde ortaya koyduğu özgün eğitim felsefesi, deneyimli öğretmen kadrosu ve pedagojik donatı alanlarıyla çocuklarımıza yaşam alanı sunuyoruz.

 

KENDİLERİNİ ŞÖYLE TANIMLIYORLAR:
Varlığa, bilgiye ve değerlere kendi medeniyetinin penceresinden bakmanın bilinci ile temel değeri insan olan ve hikmeti kuşanmış nesiller yetiştiren, medeniyet mimarlarıyız.

Ufkumuz: Kültür ve medeniyetimizden beslenerek, ihtiyaç duyduğu anda özgün kültür ve medeniyet unsurlarını üretebilen ve umrana ulaşmayı gaye edinmiş bilge insanları, tüm ihtiyaçları giderilmiş eğitim ortamlarında yetiştirmiş olma, hayat boyu eğitim etkisi sağlama.

Exit mobile version