23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan kutlama programının akabinde CHP ve İYİ Parti’nin öncülüğünde sivil toplum örgütlerinin katılımıyla alternatif tören düzenlendi.
Resmi törenin ardından Atatürk Anıtı’ndan ayrılmayan CHP’li ve İYİ Partililer ile sivil toplum kuruluş temsilcileri anıta çelenk sundu. Ulusal egemenliğin önemine değinen CHP İl Başkanı Serkan Sarı TBMM’nin kurulmasıyla cumhuriyetin temellerinin atıldığına dikkat çekti. İYİ Parti İl Başkanı Özlem Ural da çocuklara armağan edilen 23 Nisan’ı kutladı.
SERKAN SARI: “101 YIL ÖNCE ULUSAL EGEMENLİĞİMİZİN SEMBOLÜ TBMM AÇILDI”
Alternatif törende konuşan CHP İl Başkanı Serkan Sarı alternatif çelenk sunma töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bundan 101 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluşun ve kuruluşun sembolü olan, ulusal egemenliğimizi temsiliyet noktası olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını yapmıştır. Bu açılışla ulusumuzun, milli birlik ve beraberliğimizin sembolü hayat bulmuştur. Bütün güçlüklere, imkansızlıklara rağmen o savaş koşulları altında toplumun, halkın ve ulusumuzun iradesini önüne koymuş ve bu çatı altında bütün kararlarını almıştır. O dönemde saltanatın tahakkümü altında parçalanan, yok olan Osmanlı İmparatorluğu, kuruluş ve kurtuluş sevdasıyla bir araya gelmiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kahramanlarımızla yeniden can bulmuş, hayat bulmuştur. Bugün saltanatın kalmasıyla ulusal egemenliğimizin teminatı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi ne yazık ki arzu ettiğimiz saygınlığı yitirmiştir. Ama kimsenin şüphesi olmasın; cumhuriyete inanan, cumhuriyetin değerlerine sahip çıkan bizler bugün burada olduğu gibi sokakta, her noktada bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Bizler; güçler ayrılığına inanan, parlamenter demokrasiden yana olan, toplumun her kesiminin görüş ve düşünceleriyle, ortak akılla demokrasi çatısı altında hak, hukuk, adalet mücadelesini sonuna kadar vermeye devam edeceğiz.
“ATATÜRK’E SAYGI GÖSTERMEYEN YÖNETİCİLERİMİZ VAR”
Görüyoruz ki Ata’mıza, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e arzu ettiğimiz saygıyı gösteremeyen yöneticilerimiz var. Bugüne kadar birçok milli bayramımızda hastalık bahanesiyle katılamayan yöneticiler bugün de hastalığa, pandemiyi bahane ederek bu kutlamaların bu şekilde kutlanmasına sebebiyet vermişlerdir. Bizler biliyoruz ki; kim ne yaparsa yapsın milletimizin kalbindeki bu sevgiyi asla kimse söküp atamayacaktır. Bu yaptıkları karşısında bizim sevgimiz, coşkumuz, heyecanımız her geçen gün katlanarak büyüyor ve büyümeye devam edecek. Cumhuriyeti olan, milletimize, ulusumuza olan inancımız da sel olup hep birlikte bu sorunu çözeceğiz.
“NUTUK YASAK ANDIMIZ YASAK”
Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk burada bizleri izliyor. O’nun çizdiği yolda, O’nun gösterdiği hedefe yürüyen sizlerle ve bizlerle eminim ki gurur duyuyor. Bu gururu hak etmek için de biz üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Bir İlçe Milli Eğitim Müdürü ki Ata’mızın bize emaneti olan Nutuk’un okullarda dağıtılmasını, çocuklarımıza, gençlerimize ulaştırılmasına engel olma cüretini göstermiştir. Bunun hep birlikte cevabını veriyoruz. İşte yöneticilerimiz, halkımız bugün çocuklarına Nutuk alarak, onlara yeniden bir daha okumaları için teşvik ederek halkın her bir kesiminde bir heyecan yaratıyor. Geçtiğimiz günlerde yıllarca okullarımızda okuduğumuz, okurken her zaman gurur duyduğumuz, tüylerimiz diken diken olarak okuduğumuz Andımız’ın mahkeme kararlarıyla yasaklandığına şahit oluyoruz bu ülkede. Bu ülkenin değerlerine saygı duymayanlara karşı cumhuriyetimizin, milletimizin değerlerine sahip çıkanların bir mücadelesi vardır. Bu mücadele hep birlikte başarıya ulaşacaktır.
“RUHLARI ŞAD OLSUN”
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bugün bize emanet ettikleri meclisimize, cumhuriyetimize, bütün milli değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, bu mücadelede yaşamını yitiren bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum.
“ATATÜRK BU BAYRAMI ÇOCUKLARA EMANET ETTİ”
Bu bayramı çocuklarımıza emanet etti. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Aslında bu makamlar bizlerin değil, çocuklarımızın makamlarıdır. Bizler de temsil ettiğimiz kurum ve makamları çocuklarımıza layık bir şekilde taşıyabilmek için mücadele ediyoruz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; gelen nesil geleceğin aydınlığı olacak. O aydınlık güzel gözler geleceğimizi aydınlatacaktır.”
ÖZLEM URAL: “ÇOCUKLARIMIZIN BAYRAMINI KUTLUYORUZ”
İYİ Parti İl Başkanı Özlem Ural da konuşmasında şunlara yer verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 101. Kuruluş Yıldönümünde herkesi saygı ile selamlıyorum. Başta Kurucu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu ülkeyi bizlere armağan etmiş olan tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnet ile anıyorum. Covid-19 Pandemisinde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabırlar diliyorum. Şu anda hastalığı taşıyan tüm vatandaşlarımızın en hafif şekilde atlatmaları için dualarımız onlarla, acil şifalar diliyorum. Bu süreçte hepimizin suratına tokat gibi yapışmış bir vefat haberi vardı, hepiniz hatırlayacaksınız. Dr. Yavuz Kalaycı, ölmeden önce son cümlesi “Kızlarım küçük, sahip çıkarsınız değil mi oldu?“ Çocuklarına Bayram vermiş bir millet olarak, her yıl 23 Nisanı kutluyoruz; fakat yine de bir şeyler yanlış, hepimiz biliyoruz. Onlar büyümeden bu dünyadan ayrılmaktan korkuyoruz, çünkü çocuklarımızın temel hak ve özgürlükleri sağlanamadığı gibi, onların can güvenliğini ihmal ve istismardan koruyacak devlet ve kurumları maalesef yetersiz kalıyor. Ülkemizde resmi olmayan rakamlarla ve net bilmediğimiz rakamlarla yaklaşık olarak 1 milyona yakın çocuk işçi var, küçük yaşta evlendirilen çocuk sayımız 15 bin, çocuk istismarına yönelik açılan dava sayımız 25 bin. Biz Kadın ve Çocukla ilgili uluslararası sözleşmeleri imzalıyoruz ve fakat bu sözleşmelerdeki imzalar kağıt üzerinde kalıyor.
“ÇOCUKLARIMIZIN GURUR DUYACAĞI BİR ÜLKE BIRAKMAK İSTİYORUZ”
Umudumuzu kaybetmeyeceğiz, bizler çocuklarımıza vatandaşı olmaktan gurur duyacakları bir ülke bırakmak istiyoruz. Biz, çağdaş medeniyet yolunda ilerleyecek nesiller yetişsin istiyoruz. 2019-2020 / 2020-2021, 3 okul dönemi ve hatta 4 diyebiliriz, bazı çocuklarımız, imkansızlıklar nedeniyle eğitim hayatlarına sağlıklı devam edemedi. Kendi çocuklarımız için istediğimiz, planladığımız geleceği bu ülkenin tüm çocukları için istemeliyiz, bu nedenle alınması gereken tedbirler var; fakat hala bir şey yapılmadığını görüyoruz. Pandemi sonrasındaki büyük değişimin, dönüşümün, teknoloji çağının farkındayız. Artık toplantılar dijital, ticaret dijital, alışveriş dijital, sağlık sistemleri dijital, eğitim dijital, işe alım ve hatta misafirlikler dijital. Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklarına ve gençlerine çok daha İYİ eğitim sağlamak zorundayız, bazı kafaların istediği tek tip eğitim planları bizleri sadece geriye götürür.”