12 Aralık’ta Balıkesir Ayvalık’ta Karaayıt Köyü’ne 300 metre mesafedeki Bilfer Madencilik A.Ş. tarafından işletilen demir cevheri zenginleştirme tesisinin atık sahasında bir maden felaketi yaşanmasının üzerine Karaayıt Köyü’nde toplanıp maden alanına yürüyenler basın açıklaması yaptı.
Yağışlarla ağırlaşan maden atıkları çökerek çevreye ve su kaynaklarına aktı. Vahşi madencilik anlayışıyla biriktirilen tonlarca atığın içerisinde bulunan ağır metaller derelere ve bu derelerin döküldüğü Madra Barajı’na ulaştı.
Bu yılın başında yine aynı madende atık depolama alanı çökmüş ve zehirli atıklar Madra Barajı’na bağlanan dereye dolmuş, şirket atık depolama alanının çevresine beton bloklar koyarak “önlem” almıştı. Gerekli olan denetimler ve cezai yaptırımlar uygulanmadığı yaşanan ikinci felaketle görüldü.
Bugün (17 Aralık) Karaayıt Köyü’nde toplanıp maden alanına yürüyenler basın açıklaması yaptı. Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Tabiat Platformu, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Ekoloji Birliği, Kazdağı Ekoloji Platformu, Ayvalık Demokrasi Platformu, Bergama Çevre Platformu, Ege Çevre ve Kültür Platformu, Bağımsız Maden İşçileri Sendikası, Dikili Çevre ve Kültür Platformu, Burhaniye Çevre Platformu ve köy halkı açıklamaya katıldı.
Felaketin boyutlarının incelenmesini, Madra Barajı ile dere ve civar sularda ağır metal ve kirlilik tahlilleri yapılarak sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını, felaketin tekrarını önleyecek gerekli önlemlerin acilen alınmasını, madenin atık alanının rehabilite edilmesini, bu duruma yol açan sorumluların tespit edilerek yargılanmasını, Bilfer Madenciliğin “Ayazmant demir madeni projesi” ruhsatının iptal edilmesi ve kapatılmasını talep ederek maden alanına yürüyenler Karaayıt Köyü’nde yoğun güvenlik önlemlerinin alındığını gördüğünü de aktardı.
“SU VARLIKLARI TİTİZLİKLE KORUNMALIDIR”
“Bu baraj; Ayvalık, Altınova, Bergama ve Dikili’deki verimli tarım alanlarını sulamak ve Ayvalık’ın içme suyu ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Su varlıkları titizlikle korunmalıdır. Karaaayıt Köyü’nün meralarına el konularak kurulan zenginleştirme tesisinin Madra Barajına sıfır konumdaki açık ocak kısmı yıllardır ÇED’den muaf olarak işletilmektedir. Maden ocağının kendisi baraj için büyük tehlike arz etmektedir. Doğal yaşamın, şirketlerin karı uğruna feda edilmesi, kabul edilemez. Bilfer Madencilik’in çevrede meydana getirdiği tahribat tek değildir. Bölgede bulunan 6 tane köyün sularında yüksek oranda arsenik çıkması nedeniyle ilçe sağlık müdürlüğü tarafından bu sulara içilemez raporu verilmiş, kamuoyu baskısı üzerine BASKİ tarafından arsenik arıtma sistemi kurulmak zorunda kalınmıştır. Arseniğin sulara karışmaması için patlatma-sondaj gibi faaliyetler yürütülmesi gerekmektedir ve ne tesadüftür ki bu köylerin tam merkezinde bu maden vardır.
Madenin oluşturduğu gürültü ve toz, Karaayıt köylülerini olumsuz etkilemekte, rüzgarlı havalarda köy toz baskısı altında kalmakta, hayvanlar düşük yapmakta ve ölmektedir. Yağışlı havalarda yağmur suları ile atıklar yeraltı sularına sızmaktadır. Sürekli genişleyen ve doymak bilmeyen madenin göz koyduğu meralar, mera komisyonunun oldubittileri ile köylüden alınarak madenciye tahsis edilmekte, halkın çıkarları değil şirket korunup kollanmaktadır.”