BÜYÜKŞEHİR Meclisi’nin bağımsız üyesi Mimar Cengiz Dikici’ye destek amacıyla basın toplantısına katılan grup, İnsanca Yaşam ve Kent Savunucuları Grubu imzasıyla ortak bir açıklama yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın, Dikici’ye yönelik sözlerine tepki gösteren Grup, “Cengiz Dikici yağmaya karşı çıkıyor, yatırıma değil” dedi.
“MESNETSİZ VE HADSİZ SALDIRI”
İnsanca Yaşam ve Kent Savunucuları imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“2021’in son günlerinde yapılan Büyükşehir Meclis toplantısı ardından bağımsız belediye meclis üyesi Süleyman Cengiz Dikici’ye AKP’li Büyükşehir belediye başkanlığı makamı, CHP’li ilçe Belediye Başkanlığı makamı tarafından yapılan mesnetsiz ve hadsiz saldırıyı izledik. Yönetenlerin her istediğini yapmadığı, kararlara oy birliği ile katılmadığı gerekçesi ile yapılan bu saldırının hiçbir zeminde haklı gerekçesi olamayacağı gibi zaten meclis üyesinin kararlarına bakıldığında hiçbir dayanağı da olmadığını görüyoruz.
Koca mecliste bir başına halkın yaşam alanlarını, rantiyecilere karşı haklarını ve çıkarlarını koruyan, bilimsel donanımı ve siyasal donanımının gereklerini harfiyen uygulamaya çalışan bu çalışkan fen adamına ve adımıza savunduğu siyasal, sosyal, ekonomik değerlerine güveniyoruz.
“KUTSALLAŞTIRARAK HALKI SÖMÜRMEYİN”
Sizin yatırım adı altında gizlediğiniz ve Balıkesir halkına süsleyerek satmaya çalıştığınız şeyin yağma olduğunu teşhir ediyor. Cengiz Dikici yağmaya karşı çıkıyor yatırıma değil.
Edremit belediye başkanının ‘sen Edremitli değilsin’ mikro milliyetçiliğinin altında ve hastane yapıyoruz kutsallaştırmasıyla yaptığı şey tam da ‘çalıyoruz ama okul yaptırıyoruz’ demektir diye hatırlatıyor. Bir sağlık tesisi elbette Edremitli yurttaşların ihtiyacı ise yapılacak, yapan da alkışlanacaktır ama bunun için yüzlerce zeytin ağacından vazgeçmenin tek yol olduğuna bizi ve Edremitlileri kimse ikna edemez. Kutsal anlamlar yükleyerek halkı ve sömürmeyi makulleştiren sağ politikaları teşhir ediyor. Halkın yaşam alanları üzerinde önce yatırım yapıp sonra mecliste hukukunu oluşturma iki yüzlülüğünü ve rantiyeci dostluğunu teşhir ediyor.
“CENGİZ DİKİCİ RANT İÇİN DEĞİL HALK İÇİN ÇALIŞIYOR”
Tıpkı maden sahaları gibi yerinde yaşayanların hiç birine sormadan yağmayı kamu çıkarına bağlayan, kamunun halk değil parti sayıldığı, partinin çıkarına anlayışını teşhir ediyor. Hepimizin gözü önünde yıllarca yaptığı meslek örgütü yöneticiliği, meclis üyesi olmadığı dönemler dahil Toplumcu Mimarlığın gereklerini yapıyor, rant için değil halk için çalışıyor.
Daha dün engel olunamayan Lunapark alanı satışına karşı imza toplayan, mahkemeye veren ama bu gün yine mecliste 7 üyesi görev başında olmadığı için satışa engel olamayan anlayışa karşı tek başına hukuksuzlukları tarihe kayıt ediyor, rantiye neferlerinin kararlarını sakatlıyor, çıldırtıyor.
Halkın kaynaklarının bir avuç rantiyeci ile siyasi parti elitleri aracılığıyla paylaşılmasına karşı duruyor.
İşte halkı savunan bir düşünce ve meslek adamı karşınızda durunca , 93 kişilik meclisinizde 92 kişinin oyu ile aldığınız kararlarda bile ayrı oy kullandığında eyleminizi güçsüz kılıyor, kararlarınıza güvenemiyorsunuz sizi korkutuyor.
“SAYIŞTAY RAPORU ÖNLERİNDE DURUYOR”
Cengiz Dikici halkı dışında hiçbir çıkar çevresinin adına mücadele etmiyor. Hiç kimse Mimar Cengiz Dikici’yi yalnız zannetmesin, seçilmesi için emek veren, onun siyasal ve mesleki değerlerine güvenen, onunla bu şehirde demokrasi mücadelesinde yol yürümüş, yoksulları, yoksunları asla yalnız bırakmayacak insanca yaşam ve kent savunucuları onun yanındadır.
Unutmadan, Sayıştay’ın raporu önlerinde dururken başkalarını çıkar odaklı olmakla eleştirip araştırma komisyonu kurulmasını talep edenler önce kendileri için araştırma komisyonu kursunlar da görelim.”
