Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
GEÇEN akşam Balıkesir Kent Konseyi’nin ilk genel kurulu yapıldı.
Cumartesi günkü yazıda “konuşmayı çok seven Yücel Yılmaz, kendisine daha geniş çapta bir konuşma arenası oluşturuyor” demiştik.
Konsey’in genel kurulundaki uzun konuşmasıyla bizi yanıltmadı.
Kent yönetimine katkı sunmak için orada toplanan gönüllülerin ‘esas oğlan’ olması lazımken..
Her zamanki süslü cümleler Yücel Yılmaz’dan geliyor yine.
Dolayısıyla ne oluyor; Kent Konseyi, daha kuruluş safhasından itibaren Yücel Yılmaz’ın propaganda arenası oluyor…
Haydi öyle olsun.
Daha önemlisi var.
***
HEMEN her ilçenin kendi kent konseyi var.
Merkezde de hem Altıeylül’ün, hem Karesi’nin konseyleri çalışıyor.
O ilçelerin hepsinin kendilerine göre çalışma alanları var.
Bu konsey, Balıkesir Kent Konseyi adını taşıyor.
Yani Büyükşehir’in konseyi.
Büyükşehir olunca, tüm ilçeler işin içine giriyor.
Öyle diyor ya süslü konuşmasında Yücel Yılmaz:
“Şu anda dokuz yüz altmış kırsal mahalle, üç yüze yakın mahalle ve yirmi ilçeden sorumlu bir Belediye Başkanıyım…”
E hani o ilçeler nerede?
Yürütme Kurulu’na yazdıkları arkadaşların hepsi Karesi veya Altıeylül ilçelerinin nüfuslarına kayıtlı. İkametgahları merkez.
Büyükşehir Meclisi nasıl yirmi ilçeden seçilen üyelerden oluşuyorsa..
Büyükşehir Kent Konseyi de öyle olmalı.
Olmuş mu?
Olmamış.
***
KONSEY Başkanlığı’na seçileceğini günler öncesinden yazdığımız Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Mürsel Sabancı, Karesi Konseyi’nden tanıdığı kim var kim yoksa ekibe katmış. Merkezi baz almış, ilçeleri yok saymış.
O Konsey ‘Balıkesir’ adını taşıyorsa..
Edremit’ten, Ayvalık’tan, Burhaniye’den, Dursunbey’den, Savaştepe’den, Balya’dan, Gönen’den, Erdek’ten, Sındırgı’dan, ve dahi cümle ilçeden birer ikişer Yürütme Kurulu Üyesi olması gerekmez mi?
“Merkezdekiler elimizin altında” diye düşündüler herhalde.
***
AK Partili ilçe belediye başkanları bu durumu çok sorun etmeyecektir muhtemelen.
Diğerleri eder. Etmeliler.
“Ama Bandırma On yedi Eylül Üniversitesi’ni temsilen bir hocamız da var yürütmede” diyecekler.
“Hem sonra esnaf teşkilatımız yirmi ilçenin teşkilatı; oralardaki esnaflarımızı temsil etmiyor mu” diye bir soru gelecek ardından.
..ve şöyle bir yorum:
“Oluşturulacak komitelere ilçelerimizden temsilci arkadaşları seçeriz olur biter…”
Eleştiriyi göğüsleyecek yeterli malzemeleri var ellerinde yani!..
***
“YÜRÜTMESEL işler kolay hallolsun, arıza çıkmasın, bizim dediğimizi herkes onaylasın” faslında.. Eş, dost, tanıdık, partili, yakın, yandaş, candaş kim varsa doldurmuşlar.
Bağlı oldukları kuruluşları, sivil toplum örgütlerini, meslek teşekküllerini temsil ediyorlar ya… Sıkıntı yok!
Kurum deyince, kendilerinden olanı..
Sivil toplum örgütü deyince, kendilerinden olanı..
Meslek kuruluşu deyince, kendilerinden olanı..
Dernek, oda, moda deyince, kendilerinden olanı..
Mahalle muhtarı deyince, kendilerinden olanı..
Doldurmuşlar yani.
İçlerinde arıza çıkarabilecek bir Ali abimiz var; Mimarlar Odası Başkanı Ali Özerk.
O da zaten üç gün sonra bir şeye kızar, sinirlenir, kenara çekilir.
***
BELEDİYE yönetimleri bu konsey işlerine şöyle bakar:
“Para benden, kaynak benden, mekan benden, her şey benden; o halde ben karar veririm, ben yönetirim, ben konuşurum” falan filan.
Yani demokratik katılım fevkaladenin fevkinde olur.
Çözümde ortak akıl müthiştir.
Hemşehrilik bilinci bu uygulamayla acayip gelişir.
Yersen.
***
İLÇELERDE, kendi görev alanları içinde ya da bulundukları şehre, insana dönük akılcı, yaratıcı çalışmalar yapan sivil toplum örgütleri yok mu?
Alameti farikasında ‘kamu yararı’ yazan dernekler falan?
Hani azıcık daha ‘demokratik katılım’ gözetilerek, ‘muhalif’ etiketi yapıştırılmış olsa da bir iki ‘yandaş’ olmayan STÖ?..
Hep sizden, hep sizden olmaz yani.
***
EFENDİM ne diyelim; Balıkesir Kent Konseyimiz vatana, millete, memlekete hayırlı uğurlu olsun. Allah görev üstlenen arkadaşlara zeval vermesin. Amin.