DEVA Partisi Milletvekili Burak Dalgın Öğretmenevinde basın mensuplarını ağırlayarak Balıkesir ve Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ülke ekonomisinin iyiye gitmediğini söyleyen DEVA Partisi Milletvekili Burak Dalgın hükümetin ekonomi politikalarının toplum düzeyinde istenen seviyede olmadığını kaydetti. Dalgın asgari ücretin belirlenmesine yönelik yaptığı değerlendirmede de artış oranının geçmiş enflasyona göre değil hedeflenen enflasyon oranına belirlenmesinin yanlışlığına dikkat çekti. Dalgın, “Yani geçmiş fakirleşmeyi bir bardak su verelim size unutun, bundan sonra önümüzdeki maçlara bakalım diyorlar” dedi.
“VERİLERLE SÖYLENENLER BİRBİRİNİ TUTMUYOR”
Sohbet toplantısında ilk olarak ekonomi konusuna değinen DEVA Milletvekili Burak Dalgın, “Ne görüyoruz; aslında bu soğutma meselesinin devam etmesini görüyoruz. Herhalde benim sayın bakanla en farklı düşündüğüm nokta o. Yani sayın bakan ve sayın Merkez Bankası başkanıyla benim farklı düşündüğümüz nokta odur. Onların tezi şu; Türk ekonomisini yüksek faizle yavaşlatalım bu da iç talebi kısmak dediğimiz meseledir. Bunları kısalım, ekonomi soğusun, vatandaşın tüketimi düşsün ve bu çerçevede enflasyonu indirelim. Temel ekonomik tez bu.
Bence bu tezin takıldığı iki tane nokta var. İkisi de bence günlük hayatta çoğumuz yaşıyoruz. Bunlardan bir tanesi Türkiye’nin gelir yapısıdır. Türkiye öyle gelir dağılımı ortada buluşmuş orta direkte yoğunlaşmış bir ülke değil artık. Türkiye’de bir tane Belçika var. Türkiye’nin beşte biri Belçika nüfusu kadar insan Belçika standartlarında yaşıyor. O yüzden de zaten genel olarak verilen örnekler “yahu kardeşim ekonomi bozuk diyorsunuz da oteller, restoranlar dolu, sahil beldelerinden fotoğraflar, efendim AVM’lerden falan fotoğraflar var” deniliyor. Tamam da zaten ülkenin beşte biriyle bu oluyor, onda biriyle bile oluyor. Balıkesir’de 100 bin kişi hakikatten dışarıda para harcasa zaten bütün restoranları bilmem neleri doldurur. Türkiye’de ise 8-10 milyon kişi yani nüfusun onda biri para harcasa her yer dolar, üstüne bunun turisti falan da var. Yani birincisi siz talebi bastırdığınız anda tepedeki yüzde 20’nin talebinden ziyade bütün talebi bastırdığınız için orta direği aşağıya doğru ittiriyorsunuz, aşağı tarafı iyice eziyorsunuz.
İkincisi bu talebi bastırayım derken arz odaklı hiçbir şey yapmıyorsunuz. Bunu derken neyi kast ediyoruz? Bu sütçü için de tekstil atölyesi için de hizmet sektöründe danışmanlık işi yapan birisi için de geçerli olan bir şey. Siz bunların hayatlarını kolaylaştırmadığınız için bunlar daha fazla üretmiyor, o da ayrı bir pahalılık ortaya çıkıyor. Süt fiyatı tutmadığı için hayvanını mezbahaya gönderiyor ertesi sene daha çok süt fiyatı ödüyorsunuz ya da ithalata daha çok para veriyorsunuz. Yeni girişim kuramadığı için yurt dışından almaya başlıyorsunuz. İşte pahalı geldiği için Mısır’a taşıyor tekstil atölyesini sizin üretiminiz ya da istihdamınız azalıyor.
Yani arz yönlü girişimleri yapmadıkları için bunu da zaten artık verilerde de görüyoruz. Ben bunu bir seneden fazladır söylüyorum artık maalesef verilerde de görüyoruz. Bunu hangi verilerde görüyoruz? Sanayi üretiminde geçen seneye göre yüzde 4 aşağıda, karşılıksız çek oranı ilk yedi ayda geçen seneyi geçti, kapanan şirket sayısı geçen seneye göre yüzde 30 yukarıda, açılan şirket sayısı yüzde 14 aşağıdadır. Yani genel olarak da bu reel sektörde bir alarm halinde bunları görüyoruz” diye konuştu.
“BİR BARDAK SU VERELİM UNUTUN DİYORLAR”
2025 yılı bütçe görüşmelerinin başlamasından önce bazı değerlendirmelerde bulunan DEVA Partisi Milletvekili Burak Dalgın asgari ücretin belirlenmesi hakkında da açıklamalarda bulundu. Dalgın, “Bütçenin genel tartışması da bunun etrafında dönecek. Kabaca 14 trilyon bir harcama var, 12 trilyonluk bir gelir var. Orada belki dikkat çekilmesi en kritik noktanın asgari ücret olduğunu belirtmek istiyorum. Asgari ücret toplumun çok büyük bir kesimini etkiliyor. İnsanlar ya asgari ücret kazanıyor ya da ücretler asgari ücretin biraz üstünde yer alıyor. Şimdi ne diyorlar? Diyorlar ki geçmiş enflasyona göre değil de beklenen enflasyona göre biz bunu artıralım. Yani geçmiş enflasyon yüzde 40 küsursa, bu kadar artırmayalım beklenen enflasyon yüzde 20 ise o kadar artıralım gibi bir iddia var. Yani geçmiş fakirleşmeyi bir bardak su verelim size unutun, bundan sonra önümüzdeki maçlara bakalım diyorlar” ifadelerini kullandı.
“BİRİLERİNE MİLYARLIK ÇEK YAZDIRMAMIZ LAZIM”
Balıkesir’in potansiyelinin yüksek bir il olduğunu belirten Dalgın bu konuda yatırım hakkında değerlendirmede bulundu. Dalgın, “Manisa’ya Çinli otomotiv devi BYD geliyor. Samsun’a Chery geliyor. Bunlar sadece yakın zamandaki yatırımlar olduğu için söylüyorum. Bizim de Balıkesir’e milyar dolarlık bir şey çekmemiz lazım. Balıkesir’in sanayisinin ilerlemesi için şart. Bu aynı zamanda yan sanayisini de oluşturuyor. Fabrikanın çalıştırdığı 300-500 kişi önemli ama diğer önemli olan bu işin bir yan sanayi oluşturması.
Bakkal, otel, hastane v.b. alanların açılması geniş bir alanın tetiklenmesinden bahsediyorum. Buraya en azından bir tane hatta daha da fazla olabilir bir yatırım çekilmesi lazım. Tabi bu yatırım için alan, arıtma, tesis lazım bazılarında su, gümrük, demiryolu lazım. Bu iş için ‘hadi buyur gel kardeşim’in ötesinde bir şey lazım. BYD neden Manisa’ya gidiyor. Volkswagen gelecek diye oraya zaten yepyeni bir alan açıldı. Orada 5 etaplı büyük bir organize var. Onun üzerine Volkswagen gelecek diye 6’ncı hazırlandı. Yani armut zaten pişirilmiş hatta dilimlenmiş oraya geliyor.
Chery Samsun’a nasıl geliyor? Tekkeköy Organize Sanayi Bölgesi’nin kararı çıktı zaten. Kanunla diğerlerinin yerleri değiştirildi. Liman falan öylelikle geliyor. Her yatırım başımızın üstünde bu ayrı bir konu ama. Milyar doların gelmesi için yine söylüyorum ona göre yer, gümrük, arıtmanın çalışması lazım. Birilerinin Balıkesir merkeze veya başka yerlerine milyar dolarlık çek yazmasını sağlamamız lazım. Balıkesir’in kişi başına düşen gelir ortalamasının Türkiye’nin yüzde 15 altında olması akıl sır erer bir şey değil. Bu nasıl düzelir dereniz nitelikli istihdamı yaratmaktan geçiyor. Nitelikli istihdam yavaş yavaşta olabilir ama hızlı bir şekilde olması için büyük bir yatırımı getirdiğinizde hem kendisi yaratıyor hem yanında tedarikçisi, hizmet alanında da tedarikçisi oluyor” dedi.