BU devirde kimse sultan değil / hükümdar değil bezirgan değil / bu kadar güvenme hiç kendine / kimse şah değil padişah değil…
Şarkının nakarat kısmındaki ‘bu kadar güvenme kendine’ cümlesini alıyoruz..
Edremit Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın post-itine yapıştırıyoruz!
***
SİBEL CAN konseri için Hasan Arslan ve avanesi Altınoluk amfitiyatroda yerlerini almışlar.
Hayli kalabalıklar. Zaten konser alanı da kalabalık.
Demek ki Sibel Can’ı seviyorlar.
Arabesk, fantezi şeyleri sevmediğim için, Sibel Can’ı ve şarkılarını da sevmem.
Sevenlere bir şey diyemem; herkesin müzik tercihidir.
Hasan Arslan da seviyor besbelli.
Ama o itiş kakıştan sonra artık sevmiyordur.
Bu durum kendisi için de geçerli.
Meselâ Edremit’te 2019 seçimleri sürecinde seveni çoktu.. CHP ve İYİ Parti seçmeni Hasan Arslan’ı yere göğe koyamadı, sırtında taşıdı.
Yıl 2022.. Hasan Arslan ‘sevgi anketi’ yaptırsa, seçimde yakaladığı oy oranının çok altında bir sonuç çıkacaktır.
Yani sevgi işi de göreceli.
Severken nefret etmeye başlarsın.. Sevilirken, bir anda ‘sevimsizler’ hanesine yazılırsın.
Bu duruşla, icraatla, söylemle, davranışla ilgili bir şey.
Neyse.
***
CHP Milletvekili Fikret Şahin, sahneye çıkıp sanatçıya çiçek taktim etmek istemiş. Korumalar bu talebi reddetmiş. Fikret Bey bu duruma çok üzülmüş. O’nun üzüldüğünü gören Hasan Arslan anında müdahale edip, “yav arkadaş, altı üstü bi çiçek vericez, niye bu kadar kasıyosunuz” ayarı çekmeye gitmiş.
Kısa pas olurdu olmazdı tartışmasından sonra, bizimki sahnedeki iri kıyım arkadaşa zıplamaya çalışıyor; elini kolunu tutanlara diliyle karşılık veriyor, yerinde zıp zıp zıplayıp el kol hareketleri yapıyor.
Korumalar da, “bu kadar güvenme kendine” karşılığı verip, “bu devirde kimse şah değil padişah değil, git otur yerine” diye uyarıyor. Hasan Arslan, makam odasında burnuna yediği yumruk için “bu olay aklımı başıma getirdi” diyordu.
Getirmemiş…
***
SANA ne arkadaş, Fikret Şahin’in vereceği çiçekten?.. Reddedildiyse, bunun mücadelesini kendisi versin. Yaz nüfusu milyonu bulan bir ilçenin Belediye Başkanı olarak, şarkıcının korumalarıyla dalaşmak yakışık alıyor mu Allah aşkına?
Hem vermeyiverin.. Çıkmayıverin sahneye.. Şarkıları dinleyin, Sibel Can’ı alkışlayın, sonra herkes gibi gidin evinize keyifli keyifli.
“Buraların şahı da benim padişahı da benim; Edremit’in şehreminiyim, dağıtırım uleyn buraları” raconu kesmenin anlamı var mı?
Hem konser senin değil; şarkıcının, orkestranın, sahnenin, güvenlikçilerin ve dahi organizatörlerin parasını sen vermiyorsun.. Sen orada gişede bilet kestirip konser alanına giren izleyicilerden birisin.
Organizasyon senin değil.
Öyle bedavadan çiçek verme ayağına propaganda yapmamak lazım.
Sahneye çıkacaklar, çiçek verip Sibel Can’ı ve şarkılarını ne kadar çok sevdiklerini söyleyecekler.. Araya, “ayın yirmi dördünde Genel Başkanımızın mitingi var, hepinizi bekliyoruz” falan diyecekler.
Eh, biraz düşünmek lazım.. Sahnedeki şarkıcının da bir siyasi kimliği, aidiyeti, Cumhurbaşkanı’yla münasebeti var yani. Külliye görmüş, sarayın masalarında oturmuş, Cumhurbaşkanı’yla el sıkışmışlığı var.
CHP Milletvekiliyle CHP’li Belediye Başkanının ortasına geçip, elinde çiçekle poz verir mi sizce?
Hele de, o CHP’liler Kemal Kılıçdaroğlu’nun mitingine davet edecekler, Sibel Can sahnesinden!
***
EN çok da “sarhoştu” iddiasına takılmış Hasan Başkan.
“Haysiyet cellatlığı yapıyorlar” diyor.
“Vallahi de billahi de içmedim, şuradan şuraya gidemeyeyim” diye büyük yeminler etsen ne fayda.. Sosyal medya almış sazı eline; n’etsenn’eylesen boş!
Bir de amfitiyatrodaki izleyenlerin bağırış çağırışı, tepkisi öfkesi var ki.. Az bir kısmı sana yaşattıkları için ‘fedai’ dediğin korumalara; büyük bölümü senin oradaki hal ve hareketlerinedir.
Millet şarkı dinlemeye gelmiş; güzel bir yaz gecesinde keyiflenmek istiyor. Sen ortalığı karıştırıyorsun.
Tepkiler haklı.
***
KORUMALARLA dalaşmak, Belediye Başkanı’nın işi değil.
Senin de koruman var, zabıtan var, danışmanların var; anlı şanlı Özel Kalem Müdürün Tayfun Canlı var. Senin adına, Kemal Kılıçdaroğlu’nu bile ziyaret edebilen bir Özel Kalem Müdürü yani.
Yolla O’nu sahneye; çiçek verme talebini O iletsin.
Becerikli çocuktur.. Sen dalaştın, itişip kakıştın, neredeyse yumruk yiyecektin adamlardan.
Tayfun Canlı, tüm sempatikliğiyle tam tersi bir sonuç elde ederdi.
Olmadı, Başkan Yardımcın Tümdeniz Çelebi’yi yolla… Altınoluk Baronu olarak iki dakkada çözerdi işi.
Sen niye efeleniyorsun adamlara?
***
“BURNUMA saksı düştü, aklım başıma geldi” dedi ama..
Bu olayda bir kez daha gördük ki, aklı başına gelmemiş.
